Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ..., ... ve ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı şirket ortağı...hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yaptıklarını, takibin sonuçsuz kaldığını, davalı ...'nın dava konusu taşınmazı mal kaçırmak amacıyla diğer davalılara sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne davalı ... tarafından diğer davalı ...'e ... ili, ... ilçesi, ......

    Somut olayda dava konusu 4304 Ada 13 parsel 2.kat 5 nolu bağımsız bölüme ilişkin tasarruf 26.5.2004 tarihinde yapılmış olup eldeki dava beş yıllık hakdüşürücü süre geçirilerek 12.6.2009 tarihinde açıldığından anılan parsel yönünden davanın 6183 Sayılı AATUHK'nun 26 maddesi gereğince hakdüşürücü süre yönünden reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi sonucu itibarıyla doğru görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır. Kaldı ki anılan tasarruf takip konusu borçtan önce yapıldığından bu yönden de iptal koşulları bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından biri de iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra .yapılmış olmasıdır....

      İlk derece mahkemesince; davanın 6183 sayılı Kanunun 24. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmadığı, muvazaanın tespiti niteliğinde olduğu gerekçesiyle hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili istinaf yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; davacının eda davası niteliğindeki muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası açması gerekirken eldeki tespit davasını açmasında hukuki yarar olmadığı, taşınmazların 2004, 2005 ve 2007 yıllarında davalı ... tarafından satın alındığı, dosyaya sunulan 10/04/2018 tarihli bilirkişi raporu ile müteveffa davalı ...'e ait vergi borçlarının 2004, 2005 ve 2007 yıllarına ait olduğu belirlendiğinden davacı idarenin işbu tespit davasını açabilmesi için gerekli güncel bir menfaatinin de mevcut olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 6183 Sayılı Yasadan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,13.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 6183 Sayılı Kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,21.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı hazine vekili, borçlu davalı ... ... ... Dersane Hiz. Gıda Tur. Taş. İnş. San. Tic. Ltd. Şti hakkında vergi borcu nedeni ile 6183 sayılı Yasa'ya dayalı takip başlatıldığını, davalı ...'ın şirket müdürü olarak sorumluluğu olduğundan onun hakkında da takip başlatıldığını, borçlu Handan'ın alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını annesi davalı ...'ya devrettiğini belirterek, anılan yasanın ... ve devamı maddeleri gereğince bu tasarrufların iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... ve ... vekili, dava konusu taşınmazın müvekkili ... ve eşi ...'...

              Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece borçlunun borca yetecek kadar mal varlığının olup olmadığının belli olmadığı, davacının borçludan kesinleşmiş bir kamu alacağının bulunup bulunmadığının belli olmadığı ve davalıların yaptıkları satışın muvazaalı olduğuna ilişkin delil olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır....

                Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel sağlık Sigortası Kanunun 88/19 maddesi uyarınca kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Somut olayda davacı kurumun alacağı prim borcundan kaynaklanmaktadır. Bu durumda iş mahkemesi görevli olduğundan mahkemece davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11.1.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  iptali istemine ilişkindir. 136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın 370/2 md....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay(Kapatılan) 17.Hukuk Dairesi’nin 21/03/2019 tarih, 2016/15033 Esas ve 2019/3350 Karar sayılı bozma ilamında; "uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan vergi borçlarının ferileriyle birlikte belirlenerek bu miktar üzerinden davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere tasarruf tarihine kadar doğan vergi borcu tespit edilmeden tasarrufun iptaline karar verilmesinin doğru olmadığı" belirtilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu