Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı delillerle usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle 6183 sayılı kanuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin birleşen dava tarihinin 04/11/2013 olduğu ve iptal isteğine konu tasarruf tarihinin de 05/06/2008 bulunduğu gözetildiğinde, kamu düzeninden olan ve resen dikkate alınması gereken 6183 sayılı kanunun 26.maddesi hükmü uyarınca, tasarrufun iptali davasının hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle reddedilmiş olmasında bir isabetlik bulunmamasına (Yargıtay 17....

Birleşen dava 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... ......

    Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 6100 sayılı HMK’nin ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesine, tasarrufun iptali davalarının mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunmasına bundan dolayı da asliye ticaret mahkemesinde değil asliye hukuk mahkemesinde görülmesinin gerekmesine, 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davaların, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasında artık işbölümü değil görev ilişkisinin bulunmasına somut olayda da davanın 31/12/2012 tarihinde 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına...

      Dava, 6183 Sayılı Kanunu'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanunu'nun 282. maddesinde olduğu gibi 6183 Sayılı Kanu'nun 25.maddesinde de; iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Somut olaya dönüldüğünde adresinin bildirilmesi istenen davalı Şirket, iptali talep edilen tasarrufu yapan kişi değildir. Bu nedenle davada hiç yer almasa dahi tasarrufun iptali için yasal anlamda bir eksiklik sayılmaz. Kaldı ki adres belirlenmesi için ilgili kuruluşlara müzekkere yazılması için davacı tarafça yatırılan avans da mevcuttur. Hal böyle olunca yargılamaya devam ile taraf delilleri toplanarak bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetli değildir....

        Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise 6183 Sayılı AATUHK'nun 27, 28, 29 ve 30 maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 6183 s. Kanunun 54 üncü maddesi hükmü uyarınca süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri” nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... Hafriyat Turizm İnş.Taah. Orman Ür.Mad.San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine 6183 sayılı Yasa gereğince takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını alacaklarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu ... plakalı çekicisini 19.02.2009 tarihinde diğer davalı şirkete sattığını belirterek, bu tasarrufun iptalini talep etmiştir....

          Mahkemece davanın 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Davacı vekili dava dilekçesinde ...'ın müvekkili idareye olan vergi borcu nedeniyle kendisine ait taşınmazı muvazaalı olarak ...'a sattığını onun da davalı ...'a sattığını öne sürerek sadece davalı ...'i davalı göstermek suretiyle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile borçlu ... adına tapuya tescilini talep etmiştir. Yargılama sırasında da mahkemenin ara kararı uyarınca ... ve ... davaya dahil edilmişlerdir....

            Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Anılan yasanın 26.maddesinde İİK 284. maddesine parelel biçimde kamu alacağından dolayı açılan tasarrufun iptali davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması öngörülmüştür. Anılan dava açma süresi hakdüşürücü süre niteliğinde olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığının res'en incelenmesi gereklidir. Somut olayda dava dışı borçlu ile davalı ... arasındaki tasarruf 7.5.1998 tarihinde, davalı ... ile dava dışı 4.kişi arasındaki tasarruf 27.6.2000 tarihinde yapılmış olup eldeki dava 5 yıllık hakdüşürücü süre geçirilerek 10.1.2008 tarihinde açılmıştır. O halde mahkemece davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davalı borçlu ... Yaş Sebze ve Meyve Gıda Ambalaj Orm. Ür. İnş. Turz. İth. Ltd. Şti aleyhine yapılan takibe ilişkin evrakların(ödeme emirleri- tebliğ evrakları ve haciz tutanakları vs) ve davalı borçlu tarafından açıldığı beyan edilen temyiz dilekçesinde bahsi geçen vergi mahkemesi dava akıbetlerinin (kesinleşme şerhleri ile birlikte) ilgilisinden talep edilerek dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 08/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine ayrıca kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabileceği açıklanarak 1152 numaralı yevmiyeli tasarrufun borçlu tasarrufu olup olmadığı belirlenip, 1696 sayılı yevmili tasarrufun dahi davada taraf olmayan .......’na satış olduğu ve bu kişi aleyhine de hüküm kurulamayacağı düşünülerek bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu