Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. ... tarafından yapılan takip sonucu borçlunun mirasçıları ile 6111 sayılı Kanun gereğince yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır....

    Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı,Yargıtay ...Hukuk Dairesinin 30.04.2019 tarih 2016/18235 Esas, 2019/5426 Karar sayılı ilamı ile, davanın 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu halde İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre değerlendirme yapılması isabetsiz olduğu, 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerektiği, somut olayda davalı borçlu ile üçüncü kişi arasında kardeşlik ilişkisi olduğundan aralarındaki tasarrufun bağış niteliğinde olduğu borçluya ödeme emrinin 22.05.2012 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleşmiş olmasına rağmen mahkemece davacı kurumun borçluya herhangi bir bildirim yapmadığı şeklindeki bir gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasa aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozmadan sonra davanın kabulüne...

      Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, 6552 sayılı Yasa uyarınca tasarrufun iptaline konu borç yapılandırıldığından ve ayrıca dava konusu taşınmazın ... adına olan kaydının mahkeme kararına istinaden üçüncü şahsa geçtiği görülmekle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Maliye Hazinesi tarafından yapılan takip sonucu borçlu ile yapılandırma sözleşmesi yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak sözü edilen yasa uygulamasında, yapılandırmanın, davacı tarafça açılmış tasarrufun iptali davalarını durduracağı ya da ertelemesini sağlayacağı yolunda bir hüküm bulunmamaktadır....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın 2004 sayılı İİK kapsamında değil 6183 sayılı AATUHK'nun 27. vd. maddeleri gereğince açıldığını, 6100 sayılı HMK'nun 389. maddesinde düzenlenen şartların mevcut olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 'un 27. vd. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

        a satıldığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiş 26.3.2007 tarihli oturumda ve 18.5.2007 tarihli dilekçesi ile dava konusu vergi borcunun 9.11.2006 tarihinde ödendiğini bu nedenle davanın konusuz kaldığını, ancak davanın açılmasına sebebiyet veren davalıların vekalet ücreti ve yargılama giderleriyle sorumlu tutulmasını istemiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin iyiniyetli olduğuna, ... ... tarafından dolandırıldıklarını, bu konuda hazırlık dosyasının da derdest olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... tebligata rağmen savunma yapmamıştır. Mahkemece toplanan delillere göre dava konusu alacak yargılama sırasında ödenmiş olduğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          aleyhine icra takibine geçildiği, anılan davalıya ait taşınmazın diğer davalıya satıldığının anlaşılması üzerine satışın iptali için, takip borçlusu ... ile taşınmazı devralan aleyhine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Muvazaalı tasarrufun iptali davası için, 6183 sayılı Kanun'un 24. maddesine göre, genel mahkemelerde dava açılmasının gerektiği gözetilmeksizin, İş Mahkemesi sıfatıyla davaya bakılması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı ...’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde ...'a iadesine, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, tasarrufun kardeşler arasında yapılmış olmasından dolayı davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı ...’nin borçlu ...’in ablası olmasına 6183 sayılı Kanun’un 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine buna ilaveten davalı ...’nin, kardeşi olan borçlu ...’in maksadını bilen veya bilmesi lazımgelen kimselerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 s.K. m. 30) ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve 750,00 TL vekalet ücretinin davalı ...'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 4.001,99 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ...'...

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23- 24 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. İlk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 23. ve 24. maddelerine dayalı davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gereklidir....

              Kabule göre de 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/6/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinin yazılmış olmasına karşın mahkemece nisbi vekalet ücreti tayini de usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 2.5.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                ın halasının eşi olduğu ve 6183 sayılı Yasa'nın 28. maddesinde belirtilen akrabalık bağı bulunduğundan tasarrufun bağış niteliğinde olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Anılan yasanın 25.maddesinde tasarrufun iptali davasının borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılacağı belirtilmiştir. Ayrıca, borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişi, borçludan aldığı malı üçüncü bir kişiye devrederse, alacaklı kötü niyetli dördüncü kişi veya mirascıları hakkında da iptal davası açılabilir. Somut olayda, dava konusu olan ve iptaline karar verilen tasarruf davalı borçlu .... Petrol Ürünleri Ltd. Şti. tarafından değil, anılan şirketin müdürü ve hakkında takip yapılan ... .... tarafından gerçekleştirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu