Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve İİK'nun 278/3-1 maddesi gereğince davalı kardeşler arasında yapılan tasarrufun yasal karine gereği iptali gerekmesine göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarının esastan reddi halinde davalılar lehine dava konusu iptali istenilen tasarrufun değeri ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Somut olayda iptali istenilen taşınmazın değeri 120.000 TL, takip konusu alacak ise 55.000 TL olduğundan bu miktar üzeriden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırdır....

    Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava ön koşul yokluğundan red edildiğine göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi 2.fıkrası gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      Somut olayda uyuşmazlık, İİK'nın 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Kanunun 282. maddesi uyarınca iptal davalarının borçlu ve borçlu ile hukukî muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılması gerekir. Bunlardan başka kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. Somut olayda, davanın 6102 sayılı TTK'nın yürürlüğe girmesinden önce 02.02.2012 tarihinde açıldığı, iş bölümü itirazında bulunulmadığı anlaşılmakla, davanın ilk açıldığı .... Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 17/09/2020 NUMARASI: 2019/999 2020/527 DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) Taraflar arasında görülen davada Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; TMK 19. ve devamı maddeleri uyarınca açılan muavazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, "...Tefrik edilen karşı dava; İ.İ.Y.'nın 72 m. uyarınca açılmış ''menfi tespit'' davası niteliğindedir. Davacı davalılar arasında tanzim olunan bono nedeniyle Bakırköy ......

          Celsede alınan beyanında ilgili taşınmazın muvazaalı bir şekilde kendisinin aldığını ikrar etmesini de dikkate alarak davanın TBK 19 maddesi gereği açılan muvazaaya dayalı iptali davası olarak nitelendirilip İİK 277. ve devamı maddeleri gereği açılan tasarrufun iptali davasında istenen aciz vesikası sunulması ara kararından vazgeçerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Eldeki davacı tasarrufun iptali davası olarak açılmış olması ve dosyada usulune uygun ıslah dilekçesi ile talebin TBK 19. maddesi gereği muvazaaya dayalı iptal davası olarak davanın görülmesi talebinin bulunmaması nedeniyle davaya tasarrufun iptali davası olarak bakılması gerekir. İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olmasından dolayı bu tür davaları, elinde geçici (İİK.m.105) veya kat'i (İİK.m.143) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, 10.03.2009 tarihinde ölen ortak miras bırakanları ...’ın, 43,128,129,591,661, 1121 parsel sayılı taşınmazlar ile 79 parsel sayılı taşınmazdaki 10/15 payını 05.03.1998 tarihinde mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla kardeşinin oğlu olan dava dışı ...’a devrettiğini, anılan temlike ilişkin ... ASHM’nin 1999/30E., 1999/46 K. saylı dava dosyası ile açtığı tasarrufun iptaline ilişkin verilen kararın Yargıtay 15....

              Dava, 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davası ile alacaklının İİK’nun 97/17 ve 277-280.maddesine dayalı karşılık dava olarak açtığı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2.Alacaklı İİK’nun 97/17 fıkrasına dayalı ve karşı dava olarak tasarrufun iptali davası açmıştır. Karşılık olarak açılan tasarrufun iptali davanın konusunu istihkak davası açılan mallar oluşturmaktadır. Bu mallar dışında kalan şeyler karşılık davanın konusu olamaz. Ayrıca tasarrufun iptaline ancak takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak verilmesi gerekmektedir....

                SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl borçlu T7'in aciz halinde bulunmadığı gibi dosya içeriğinde de hukuka uygun şekilde düzenlenmiş bir aciz vesikası da olmadığını, dava konusu edilen alacağın tasarrufun yapıldığı tarihten daha sonra doğduğunu, bu bakımdan davanın ön şart yokluğundan reddi gerektiğini, davanın ön görülen 5 yıllık hak düşürücü süre yönünden dolduğunu, davanın bu nedenle reddi gerektiğini, iptali istenen tasarruf işlemlerinin muvazaalı olmadığını, Davacı tarafın ihtiyati haciz talebini kabul etmediklerini nitekim ortada bir aciz vesikası bulunmadığı gibi kesinleşmiş bir icra takibi de bulunmadığını, davaya konu edilen taşınmazlara yönelik tasarrufun iptali yönünden hak düşürücü ve zaman aşımı sürelerinin geçtiğini, tasarrufun yapıldığı tarihte henüz dosyaya konu borcun doğmadığını bu nedenle davacının ihtiyati haciz talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, İİK.'nun 277. Vd. Maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının ... dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  Davacının açıklanan bu iddiası genel muvazaa nedenine dayalı bir istem mahiyetinde olduğu gibi, bunun yanı sıra aşamalarda davacı vekili taleplerinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun (İİK) 278. maddesi çerçevesinde tasarrufun iptali olduğunu da ifade etmiştir. Konunun aydınlatılması bakımından genel olarak mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun (BK) 18. maddesinde (6098 s. Türk Borçlar Kanunu, m. 19) düzenlenen genel muvazaa ile 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarına değinilmesinde yarar bulunmaktadır: 818 sayılı mülga BK’nın 18. maddesinde; “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır....

                    UYAP Entegrasyonu