"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ....hakkında takip yaptıklarını, hakkındaki takipleri sonuçsuz bırakmak için dava konusu 4254 ada 19 parsel 13 nolu bağımsız bölümün borçlu tarafından muvazaalı olarak borçlunun abisinin kayınbiraderi .... satıldığı, birleştirilen davada ise 35780 ada 2 parsel 7-19 nolu bağımsız bölümlerin yine borçlu tarafından alınmasına rağmen eşinin dayasının oğlu ... adına tescil edildiğinden bu işlemin BK'nun 19.maddesi gereğince iptalini olmadığı takdirde İİK'nun 277.maddesine göre iptalini istemiş, davalar arasında irtibat bulunduğundan mahkemece birleştirilmiştir....
Tasarrufun iptali davalarında İİK'nun 281/2. maddesi uyarınca uygulanan ihtiyati haciz, tasarrufun iptali davasının kabulü ile kesin hacze dönüşür. Tasarrufun iptali davalarında verilen ihtiyati hacizlerden birinin, ilk kesinleşen ihtiyati hacze iştiraki İİK'nın 268. ve 100. maddelerine göre belirlenir. İhtiyati hacizler ise tasarrufun iptali davasının karara bağlandığı tarihte kesinleşir ve bu tarihe göre sıra cetvelinde yer alırlar, ayrıca İİK'nın 268. maddesi şartlarında, önceki hacizlere iştirak edebilirler. İhtiyati haciz kararı alınmış ve bu ihtiyati haciz kararı kendisinden sonraki kesin hacze iştirak edebilecek durumda olduğu bir aşamada sıra cetveli yapılacaksa, henüz kesinleşmemiş ihtiyati haciz için sıra cetvelinde pay ayrılması gerekir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 27.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İzmir 23.Asliye Hukuk Mahkemesince, tasarrufun iptali davaları için İİK de yetki yetki konusu ile ilgili düzenleme yapılmadığı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi (Yeni 4. Hukuk Dairesi) HMK'nın 6. maddesinde düzenlenen genel yetki kuralı tasarrufun iptali davaları için de geçerli olacağını kabul etmekle, davalılar vekilinin süresinde yetki itirazında bulunmuş olduğu ve davalıların yerleşim yerinin Ankara olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının davalılar hakkında İzmir'de tasarrufun iptali istemiyle açmış olduğu davada, kesin yetkinin olmadığı, davalı/borçlu ... ile doğrudan doğruya işlem yapan üçüncü kişi konumundaki ..., ..., ..., ... ve ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, bu nedenle usuli işlemleri birlikte yapmak zorunda oldukları gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2020/180 ESAS, 2021/364 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı), Olmazsa TBK. 19. Maddeye Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/05/2021 NUMARASI : 2020/163 ESAS 2021/214 KARAR DAVA KONUSU : TBK'nın 19. Maddesine Dayalı Tasarrufun İptali KARAR : İzmir 3....
Hukuk Dairesi'nin ( örneğin 09.04.2007 tarih, 2007/2654-4665 Esas ve Karar sayılı) ve Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 02.04.2014 tarih, 2013/4-1016 Esas, 2014/436 Karar sayılı kararlarında "açılmış bir icra takibi olmasa bile tasarrufun iptaline karar verilebilceği" kabul edilmişse de; bu kararların hukuki dayanaklarının yeterli olmadığını düşünüyorum. Zira, bu gibi davalarda ne TBK 19. maddesindeki (eBK m.18) taraf muvazaası koşulları ne de İİK'nun 277. maddesindeki tasarrufun iptali davası koşulları mevcut değildir. Mevcut bir icra takibi olmadan alınacak tasarrufun iptali kararın infazı bile olanaklı olmayabilecektir. Açıklanan nedenlerle, birleştirilen davada verilen tasarrufun iptali hükmünün, davanın reddine karar verilmek üzere bozulması gerektiğini düşünüyor; değerli çoğunluğun (2) numaralı bentteki düzeltili onama kararına katılmıyorum. 29.06.2015...
in 11.02.2008 tarihinde 8 nolu taşınmazı devrettiği, ... taşınmazda hissedar olup diğer davalılarında kardeşi olduğu buna göre İİK'nnu 280.maddesi kapsamında borçlunun mali durumunu bilen ve bilmesi lazım gelen kişilenden olduğunun sabit olmasına ve davalı ...'ın şufa hakkını yasaya uygun olarak kullanmamış bulunmasına göre davalılar ..., ..., ... ve ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK'nun 278 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarından amaç davacı alacaklının alacağının cebri ... yolu ile tahsilini sağlamaktır. Bu nedenlerle davanın kabulü halinde davacı alacaklının dava dayanağı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptali ile alacaklıya haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesi gerekir. Mahkemece, maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan tapunun iptali ile borçlu adına tesciline karar verilmesi doğru değildir....
Davacı tarafından yargılama aşamalarında davanın BK’nun 19.maddesine dayalı olduğunu belirtmiştir. Davacının kendisinin alacağını akim bırakan bir işleme karşı, takip yapılmamış olması, İİK. 284. maddedeki hak düşürücü sürenin geçmiş olması gibi değişik düşüncelerle BK 18.(yeni 19.) maddeye dayalı olarak bir dava açabileceği gibi aynı işlem için İİK. 277 vd maddelerine göre bir tasarrufun iptali davası açması da mümkündür. Davacının bu seçimlik haklarından BK 18. maddeye dayalı iptal yolunu seçtiği dava dilekçesinde özellikle vurgulanmıştır....
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; icra takibine konu senedin tanzim tarihi 29/01/2015 olup, iptalini istedikleri tasarrufun tarihinin 19/01/2015 olduğunu, yerel mahkemece senedin tanzim tarihinin tasarrufun tarihinden daha sonra olduğundan bahisle davayı reddetmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: 9. Dava, İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali talebine ilişkindir. 10. İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları, gerekse TBK'nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava ön koşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takip tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir....