Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır." şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da " ... Dava, İİK'ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir." şeklinde karar verilmiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda tasarrufun iptaline yönelik karar kesinleştiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ve vekalet ücretinin de bozma doğrultusunda davacı yararına nisbi olarak takdirine karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 19/06/2007 tarih ve 2007/2783-2145 sayılı ilamında tasarrufun iptali davasına konu edilen taşınmazların ... değerleri nazara alınarak nisbi vekalet ücreti takdiri gerekeceği belirtilmiş olmasına rağmen, tasarrufun iptaline konu edilmemiş ... ... Mahallesi 2866 ada 81 parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... ... tarafından satılan 117/600 payına ilişkin taşınmaz değerinin de vekalet ücreti hesabına katılması doğru olmayıp, bozma nedeni ise de bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, kararın HUMK’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tasarrufun iptali davasından dolayı, bozma kararı üzerine direnme yoluyla Salihli 1....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvaazalı işlemin iptaline ilişkindir. İster İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarında olsun isterse BK'nun 19.maddesine göre açılmış muvazaaalı işlemin iptali istemine ilişkin davalar olsun davanın görülebilmesi için davacının bir alacağının bulunması gerekir. Somut olayda, taraflar arasında görülen ve kesinleşen boşanma davasında davacı lehine mali haklara hükmedilmediği ve davacı tarafından açılmış bir katkı payı alacağı davasının da bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasını ve muvazaalı işlemlerin İİK'nin 277 ve devamı, TBK'nin 19'uncu maddesi uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, davanın İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek yapılan satışların alacaklılardan mal kaçırma amacı taşıdığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve davacı alacaklıya dava konusu taşınmazın 1/2 payı üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmiş ise de verilen karar dosya içeriğine uygun düşmemektedir. İİK.nın 284. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Somut olayda borçlu davalı ... tarafından dava ve tasarrufa konu edilen taşınmazın 1/2 payı 07.03.2003 tarihinde davalı ...'a satıldığı, davanın ise 5 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 16.12.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2448 KARAR NO : 2022/2404 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İZMİR 19. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/90 ESAS DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : İzmir 19....
Mahkemece, davacının, tasarrufun iptali davası ile elde edebileceği sonuçları tazminat davası ile elde etmeye çalıştığı ve taşınmazın davalı Banka’ya geçmesinde muvazaa bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair kararı Dairemizin 2013/8882 Esas 2014/16663 Karar sayılı ilamı ile davanın kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olması davanın dayanağını BK'nın 18. ( TBK 19.) maddesi teşkil etmesi nedeniyle, davanın şartlarına yönelik inceleme yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmadan sonra mahkemece, davanın kabulüne İİK'nın 283. maddesi gereğince taşınmazın davalı ... tarafından ...'a satış tarihi olan 28/01/2007 tarihi itibari ile değeri olan 79.000,00 TL'nin ( takip konusu alacak ve ferilerinin miktarı bu miktardan fazla olduğu için ) davalılar ... ve ...'dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yargılama sırasında usulüne uygun yapılmış bir ıslah olmadığından davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda borcun kaynağı olan çek 30/03/009 tarihli olup iptali istenen tasarruf tarihleri ise 23/01/2009 ve 19/01/2009 tarihidir. Bu durumda iptali istenen tasarruflar çekin keşide tarihinden öncedir. Ancak ticari hayatta çeklerin vadeli olarak verildiği de bir vakıadır. Hal böyle olunca takip dayanağı çekin davacıya nasıl ve ne zaman verildiği bu yolla da davacı alacağının iptali istenen tasarruflardan önce doğup doğmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....