"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 13. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İzmir 8. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı ...'ın davacıya verdiği çekin karşılıksız çıkması üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve davalının taşınmazlarını davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava her ne kadar tasarrufun iptali davası ise de; davaların TTK'nin 780. maddesinde düzenlenen aynı çeke dayalı olarak açıldığı ve asıl sebebin ödenmeyen çekin bedelinin bu yolla tahsiline ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; İİK'nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişkiden doğduğu ve ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise davanın tasarrufun iptali davası olduğu, İİK'nın 277. maddesine dayalı tasarrufun iptali davasının ticari davalardan olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamından, davacı vekilinin, davalılar arasında muvazaalı olarak yapılan taşınmaz satışına ilişkin işlemlerinin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Kütahya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Kütahya İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı şirketin borçları nedeniyle davacı tarafından başlatılan takipte hesapların blokeli olması nedeniyle haciz işlemi yapılamaması ve davalının davaya konu taşınmazını diğer davalıya devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın davacı SGK tarafından 6183 sayılı Kanuna göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88/19 fıkrası uyarınca iş mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Mahkemece davacı-karşı davalı üçüncü kişi vekili tarafından açılan istihkak davasının kabulüne karar verilmiş olmakla karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının esastan incelenerek çözümlenmesi gerekirken İİK'nun 97/17 madde hükmüne aykırı olarak görev yönünden reddine karar verilmesi doğru değil ise de, yukarıda (1) numaralı bentte gösterilen istihkak davasının bozma nedenine göre, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yarar ortadan kalkmıştır. Açıklanan nedenlerle, tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçe ile reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
sayılı tasarrufun iptali ilamı Aydın İcra Müdürlüğünün 2018/24369 E. sayılı dosyasına sunularak ilamın icrasının talep edildiğini, yerleşik yargıtay içtihatları ile tasarrufun iptaline dair verilen ilamın icrasının asıl icra dosyasından yapılması gerektiğini aksi durumun usul ekonomisine aykırılık teşkil edileceğinin kabul edildiğini, tasarrufun iptali davasında yargılama sırasında verilen ihtiyati haciz kararının ilgili icra dosyasından uygulanmış olup yargılama neticesinde de tasarrufun iptali ile ilamının anılan icra dosyasından tahsiline karar verildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/146 E. 2021/134 K....
Dava tasarrufun iptali icra takibinin devamını kapsamamaktadır. Zaten Tasarrufun iptali biçiminde açılan ilk davanın reddedilmesi üzerine davacı taraf bu davayı açmıştır. Bu hale göre davanın temyiz incelemesini yapmak görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Ne varki anılan dairecede gönderme kararı verildiğinden dosyanın görevli dairenin belirlenmesi için Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. Bir an için davanın tasarrufun iptali niteliğinde olduğu düşünülse bile dosyanın yargıtaya geliş tarihi 29.1.2007 tarihinden öncesine rastlamakla bu haldede temyiz incelemesinin Yüksek 15. Hukuk Dairesince yapılması gerekmektedir. SONUÇ:Açıklanan nedenlerle görevli dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere dosyasının Yüksek 1. Başkanlığa SUNULMASINA, 25.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğünün 2013/28988 E. sayılı icra takibinde, takip borçlusunun kendisini zarara uğratmak amacı ile taşınmazlarını tapuda satıp devrettiği iddiası ile borçlu ...ve şikayetçi ... ile 3. kişiler aleyhine tasarrufun iptali davası açtığı, dava sonucunda ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/12/2015 tarih ve 2014/51 E., 2015/520 K. sayılı kararı ile, "tasarrufun iptali davasının 690 Ada 36 Parsel 4 bağımsız bölüm nolu taşınmaz yönünden bedele dönüşen davada 1.509.000 TL bedelin .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/28988 Esas sayılı takip dosyasındaki alacak ile sınırlı olmak üzere davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine" hükmedildiği görülmektedir. Tasarrufun iptali davası yukarıda belirtilen İİK'nun 283/2. maddesi gereğince bedele dönüşmüş olup, aynı icra takip dosyası üzerinden infazının istenmesi mümkündür. Bu durumda, ilam doğrultusunda şikayetçi borçluya .... İcra Müdürlüğünün 2013/28988 E. Sayılı takip dosyasından icra emri tebliğ edilmesi gerekmektedir....
Ancak 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davaları sonucunda iptal koşullarının oluşması nedeniyle iptal kararı verilmesi halinde 3. kişi adına oluşturulan tapu kaydının düzeltilmesine gerek olmadan dava konusu taşınmazın alacaklı davacının alacak ve ferileri ile sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi tanınmak üzere tasarrufun iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, mülkiyetin intikali sonucunu doğuracak biçimde “davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline” karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....
un borçlunun durumunu ve amacını bildiği ileri sürerek muvazaalı ve kötüniyetli yapılan taşınmaz devrinin iptali dava ve talep edildiği açıklanan ileri sürülüş biçimine göre, davanın İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, iptal davalarının borçlunun üçüncü kişi ile geçerli olarak yaptığı bazı tasarruf işlemlerinin alacaklı yönünden hükümsüz sayılması için açılan ayni sonuç doğurmayan kişisel davalar olduğu, dava sabit olursa davacı alacaklının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verileceği bu davaların İİK.nun 278, 279 ve 280 maddelerinde yazılı işlemlerin iptali için açılabileceği Mahkemece davacının, açıklanan talebinin Borçlar Kanunun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilip dava konusu taşınmazların borçlu adına yeniden tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş olmasının hukuki nitelendirmede hata olduğu, Mahkemece yapılması gereken işin davanın İİK.nun...
Yargılama sırasında usulüne uygun yapılmış bir ıslah olmadığından davanın İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res'en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda borcun kaynağı olan çek 30/03/009 tarihli olup iptali istenen tasarruf tarihleri ise 23/01/2009 ve 19/01/2009 tarihidir. Bu durumda iptali istenen tasarruflar çekin keşide tarihinden öncedir. Ancak ticari hayatta çeklerin vadeli olarak verildiği de bir vakıadır. Hal böyle olunca takip dayanağı çekin davacıya nasıl ve ne zaman verildiği bu yolla da davacı alacağının iptali istenen tasarruflardan önce doğup doğmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....