Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... ve ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazın 09.01.2013 tarihinde davalı ...'a satıldığını belirterek, bu tasarrufun iptalini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini ve müvekkilinin taşınmazı yatırım amacı ile satın aldığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlular, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını belirtmişlerdir....

    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 278/1 ve 280/1 maddeler gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu hakkındaki icra takibinin yenilenmiş olmasına,12.12.2011 tarihli kati aciz belgesinin sunulmuş olmasına, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 278/3-1 ve 280/1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır....

      Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi ile Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu şirket hisselerini diğer davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan delillere göre; temel ilişkinin tasarruftan önce oluştuğunun, davacı tarafça ispatlanamaması ve bu hususun tasarrufun iptali davasında ön şartın olduğu gözetilerek ön şart yokluğundan dolayı davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK'nın 277'e dayalı tasarrufun iptali davalarında; davacı taraf bir alacağa dayanarak iptal isteğinde bulunmuş ise bu alacağın tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilme koşulları arasında mahkemece de belirlendiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gerektiği, somut olayda takip konusu borcun 12.12.2007 ve 29.12.2007 keşide tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen tasarrufun 17.5.2007 tarihli olması nedeniyle görünüşte dava konusu tasarrufun borçtan önce yapıldığının anlaşıldığı, ancak davacı vekili takip konusu alacağın iptali istenen tasarruftan önce ve davalı borçlu ile aralarında organik bağ bulunan ......

              İcra Müdürlüğü’nün 2015/19080 E. sayılı dosyasında herhangi bir icra takibinin başlatılmadığı, sadece tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği görülmüştür. Bu nedenle kararın infazına ilişkin inceleme görevi, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince görev nedeniyle istemin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 32....

                in takibine konu bonoların,....... sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davasına konu edilmiş taşınmaz satışları nedeniyle verildikleri anlaşılmıştır. Asıl davada davacı ... ......'nin davalı ... ve dava dışı borçlu aleyhine açtığı bu davanın sonucu eldeki bonoların akıbetini etkileyeceğinden bahsi geçen tasarrufun iptali davasının sonucunun işbu davalar bakımından bekletici mesele yapılması gerekir. Her ne kadar asıl davada davalı ...'e sıra cetvelinde pay ayrılmamış ise de; davalı ...'e karşı açılmış tasarrufun iptali davasının kabulü halinde, bu davalıya bedelden pay düşeceği hususu dikkate alındığında alacaklı ...'e husumet yöneltilmesinde hukuki yarar bulunduğundan, asıl ve birleşen her iki dava yönünden de tasarrufun iptali davasının sonucu beklenerek, eldeki sıra cetveline itiraz davalarının bu davanın sonucuna göre değerlendirilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                  Davalı karşı davacı alacaklı vekili, istihkak iddiasının reddini savunarak, haciz konulan taşınmaz ile ilgili olarak yapılan tasarrufun iptali için karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, istihkak davasının reddine, tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş, karar davacı karşı davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir., Dairemiz’in 09.12.2013 tarih ve 2013/ 9983 Esas 2013/ 18621 Karar sayılı ilamı ile, davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, 3.kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verildiğinden tasarrufun iptali davası konusuz kalmış olup davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle karar bozulmuştur....

                    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; dava konusu aracın hiçbir zaman davalı borçlu Murat adına kayıtlı olmadığı, 27.9.2012 tarihinde dahili davalı ... tarafından alınan aracın 22.2.2013 tarihinde annesi davalı ...’e satıldığı, aracın borçlunun geliri ile eşi adına alıp daha sonra kayınvalidesi davalı ...’e satıldığına ilişkin iddiaların bu tür davalarda yargılama konusu yapılamayacağı, İİK’nun 277 ve devamı maddelerindeki tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu