Mahkemece, borcun doğumundan sonra, borçlunun davalı oğluna yapılan araç satışının mal kaçırma amacına yönelik olduğundan bahisle tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 835,78 onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 04.12.2014 günü oybirliğiyle karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...’ın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 2.12.2011 tarihinde eniştesi davalı ...’a sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu savunma yapmamıştır. Davalı ... ile vekili tasarrufun borçtan önce yapıldığını, taşınmazı fiilen kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, tasarrufun iptali davalarının genel yetki kurallarına göre davalının ikametgahı mahkemesinde görülmesi gerektiğine, icra takibine karşı yetki itirazında bulunulmamış olmasının tasarrufun iptali davasında yetki itirazında bulunmaya engel teşkil etmemesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunauygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 15.60 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 4.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiği, dava konusu icra takip dosyasının kesinleşmemiş olduğu gerekçesiyle davanın ön şart yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, işbu davanın terditli olarak açıldığını, mahkemeden dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak tasarrufun İİK 277. madde doğrultusunda iptali, şartlar olmadığı takdirde ise Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesi gereği tasarrufun muvazaa nedeniyle iptalini talep ettiklerini, mahkeme tarafından tasarrufun iptali davası dava şartı eksikliğinden reddedilecek olsa dahi muvazaa yönünden incelenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a yapılan satışla ilgili olarak ise, ivazlar arasında fahiş fark bulunduğu anlaşılmakla birlikte, İİK 278/I ve II. fıkra hükümleri dikkate alındığında, tasarrufun 15.02.2006 tarihli olduğu, borçlu kooperatif adresinde 24.04.2012 tarihinde haciz yapıldığı, tasarruf tarihi ile haciz tarihi arasında 2 yıllık sürenin fazlası ile geçtiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, İİK.'nun 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında davanın kabulüne karar verilmesi halinde alacaklının icra dosyasındaki alacak ve ferilerine şamil olmak üzere tasarrufun iptali ile davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK.'...
Mahkemece, dava konusu tasarrufun 18.03.2005 tarihinde yapıldığı tasarrufun iptali davasının ise 17.12.2014 tarihinde açıldığı, 5 yıllık hakdüşürücü süre geçtiği gibi tasarruf borcun doğmundan önce yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, dava konusu tasarrufun, davalı borçlu tarafından yapılmadığı ve tasarrufu yapan ...’ın da takip konusu borçla bir ilgisi bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları İcra ve İflas Kanununu 282. maddesi gereğince borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kim- ../... - 2 - 2009/6552 2009/7532 seler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir....
e taşınmazı devrettiğinin tespit edildiğini, kısa sürede satışların yapıldığını, bu satışların muvazaalı olduğunu belirterek, tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıların ayrı ayrı verdiği dilekçelerde kısaca davanın reddi talep edilmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davalı borçlu ...'nun ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... ada ... parselde bulunan taşınmazını 02.01.2006 tarihinde ...'e sattığı, satışla ilgili tasarrufun genel kredi sözleşmesinin imzalandığı 06.01.2006 tarihinden önce olduğu, İİK.nun 277 ve devamı maddelerinde öngörülen iptal davalarının kabul edilebilmesi için yapılan tasarrufun tarihinin borcun doğumundan sonra olması gerektiği, dava konusu iptali istenen tasarruf borcun doğumundan önce yapılmış olması hususu dikkate alındığında tasarrufun iptali davasının şartları oluşmadığından davacının talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'in, alacaklısından mal kaçırmak amacıyla, İstanbul, ..., ... Mahallesi, 1003 ada, 38 parselde kayıtlı taşınmazını 6.5.2004 tarihinde, davalılar ...'e sattığını belirterek, tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili, tasarrufun borçtan önce, emlakçı aracılığıyla yapıldığını, takibin iptali için dava açıldığından alacağın kesinleşmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılara ilanen tebligat yapılmış, davaya cevap vermemişlerdir....
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek, borçlu ...’nin dava konusu taşınmazını diğer davalı annesi ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....