ın borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğunu göstermesine göre anılan tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-İİK'nin 283/1 maddesi gereğince dava konusu tasarrufun davacının alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak iptaline karar verilmesi gerekirken hükümde bu konuda açıklık bulunmaması doğru değil bozma nedini ise de de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Takibe dayanak ilam tasarrufun iptaline ilişkin olup, Mahkemece davanın kabulü ile Bakırköy 6.İcra Müdürlüğü'nün 2008/4312 Esas sayılı takip dosyasındaki alacak ve fer'ilerle sınırlı olduğu da gözetilerek İİK 283/2.maddesi uyarınca dava elden çıkan değere taalluk etmekle ve bedele dönüştüğünden 120.000- TL tazminatın davalı T2 tahsiline karar verilmiştir. İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası, borçlunun alacaklılarına zarar veren bazı tasarrufları, davacı alacaklı bakımından, onun alacağı ölçüsünde hükümsüz hale getirmeye yarayan bir davadır. İptal davası ayni bir dava olmadığından iptal isteminin kabul edilmesi halinde, takip konusu alacak miktarı ile sınırlı olarak, takip konusu alacak ve faiz, masraf gibi eklentilerine yetecek oranda tasarrufun iptaline karar verilir ve alacaklıya dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış isteme yetkisi tanınır....
arasında geminin devrine ilişkin ve muvazaalı olduğu ileri sürülen tasarrufun İİK’nin 283/1. maddesi uyarınca iptali ile gemi üzerine kanuni ipotek hakkı tesisi talep edilmektedir. İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesi gemi üzerinde kanuni ipotek hakkı tesisi ile ilişkin istemi tefrik ederek ayrı esasa kaydetmiş, tasarrufun iptaliyle ilgili olarak görevsizlik kararı vermiştir. Dava konusu görev uyuşmazlığı bu durumda İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali isteminden kaynaklanmaktadır. Tasarrufun iptali davalarının İİK’nin 281. maddesine göre basit yargılama usulü ile görülüp hükme bağlanmasına ve genel mahkemelerin görev alanı içinde olduğunun açıklanmasına göre davanın açılış tarihine göre asliye ticaret mahkemesinde görülüp karar bağlanması gerekir. Bu durumda uyuşmazlığın Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
İcra Müdürlüğünün 2019/7214 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının üzerine kayıtlı Şanlıurfa ili, Haliliye ilçesi, Yenişehir mahallesi, 83 ada 879 parsel sayılı taşınmazda bulunan A Blok zemin kat 1 nolu bağımsız bölümü borcun doğumundan sonra diğer davalı şirkete muvazaalı olarak devrettiğini, davalı borçlunun mal kaçırma niyetiyle söz konusu işlemi yaptığını, bu sebeple yapılan tasarrufun iptali ile taraflarına cebri icra ve satış yetkisi tanınmasını talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalıların cevap dilekçesi sunmadıkları görüldü. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın İİK'nın 283/2 maddesi uyarınca kabulü ile, davalı borçlu T3 ile davalı DMR T4arasında satışı yapılan Şanlıurfa ili, Haliliye ilçesi, Yenişehir mahallesi, 83 ada 879 parsel sayılı taşınmazda bulunan A Blok zemin kat 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin tasarrufun İİK 280/1 uyarınca iptali ile taşınmazı davalı 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2019/105 ESAS - 2020/110 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu İstanbul, Şişli ilçesi, 674 ada, 54 parsel, 194 sayfa, cilt no:2 de kayıtlı 12 no.lu mesken niteliğindeki taşınmaz üzerinde davalılarca yapılan satış işleminin öncelikle muvazaalı olduğunun tespiti ile İİK'nin 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak haciz ve satışının istenebilmesine, muvazaa iddiasının kabul edilmemesi halinde İİK 277 vd. maddeleri gereğince tasarrufun iptali ile İİK'nin 283. maddesi gereğince satışa konu taşınmaz üzerinde icra takibindeki alacak ve tüm fer'ileri hakkında haciz ve satış isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2019/225 2020/405 DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) KARAR : K A R A R Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkindir İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesince, "...Tasarrufun iptali davaları icra iflas hükümlerine göre genel mahkemelerde görülür. Ayrıca somut olayda davalıların yapmış olduğu araç satışlarının muvazaalı olduğunun davacı tarafından iddia edilmesi; TBK 19. ve İİK 283. maddelerinin kıyasen uygulanması yönündeki davacı talebinin ''taraflar arasındaki alım satım işleminin ticari olmasına karşın'' davalı borçlu ile diğer davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğuna ilişkin olması yönüyle davanın esası ticari olmayıp genel hükümler çerçevesinde konunun değerlendirilmesi gerekmektedir. ..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesince,"......
Bu tazminata faiz uygulanamayacağı gibi, borçlu hakkındaki takip, kesinleşmiş icra takip dosyası üzerinden yürüyeceğinden, borçlunun ayrıca tazminatla sorumlu tutulması doğru değildir. 3-Ayrıca İİK 277 ve devamı uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkin olan davada, lehine tasarrufta bulunulan...'ın da taşınmazı elden çıkarmış olduğundan aynı yasanın 283/2. maddesi hükmü nazara alınarak davalının elden çıkardığı değer nispetinde nakden tazmine mahkum edilmesi gerektiği gözardı edilerek, icra takibindeki alacak miktarı ile sorumlu tutulması ve tasarrufun sadece alacak ve ferileri ile sınırlı olacak şekilde iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Ne var ki (2 ve 3) numaralı bentlerdeki bu hususlar yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Dairemizin 15.03.2016 günlü 2014/11545 E- 2016/3231 K. sayılı ilamında “......borcun 9.5.2008 tarihli kredi sözleşmesi ile doğduğu anlaşıldığından öncelikle davacı vekiline davalı borçlu ... hakkında düzenlenmiş geçici veya kati aciz belgesi sunması için uygun bir süre verilmesi, sunulmadığı takdirde davanın önşart yokluğundan reddine, sunulması halinde ise 21.12.2009 tarihli tasarrufun İİK'nun 278,279,280.maddeler, 16.2.2010 tarihli tasarrufun 280. ve 283/2 madde gereğince, 19.1.2011 tarihli tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik...
a yapılan satışı ile ilgili ilk tasarrufun yapıldığı tarihe kadar (26/05/2006) tahakkuk eden vergi asılları ve bunlara işleyecek faiz ve eklentileri miktarı olan 63.900,92 TL ile sınırlı olmak üzere tasarrufa konu taşınmazın satış tarihi olan 30.01.2008 tarihindeki gerçek değeri olan 56.000,00 TL tazminatın İİK'nun 283/2 maddesi uyarınca davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, Davacının davalı ...'a karşı açmış olduğu davanın kabulü ile; açılan dava nakden tazminat davasına dönüştüğünden, İzmir İli ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan 26 Ada 146 Parsel sayılı taşınmazın ... tarafından ...'a yapılan satışı ile ilgili ilk tasarrufun yapıldığı tarihe kadar (26/05/2006) tahakkuk eden vergi asılları ve bunlara işleyecek faiz ve eklentileri miktarı olan 63.900,92 TL ile sınırlı olmak üzere tasarrufa konu taşınmazın satış tarihi olan 10.08.2009 tarihindeki gerçek değeri olan 57.000,00 TL tazminatın İİK'nun 283/2 maddesi uyarınca davalı ...'...
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi olmadığını bu nedenle davacının davanın dinlenebilme şartı olan aciz vesikasını ibraz edemediğini, itirazın iptali davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını, davacının süresinde sunmadığı delillere muvafakat etmediklerini, müvekkilinin iyi niyetli 3.kişi olduğunu, taşınmazın rayiç değeri ile edindiğini, davalı borçlu ile ticari ilişkisi bulunmadığını bu nedenle zorda kaldığını bilmesinin mümkün olmadığını, davanın öncelikle usul, ardından da esas yönünden reddini istediklerini bildirmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, " Davalı ... ve davalı ... yönünden (tasarrufun iptali istenen taşınmazlar başka bir tasarrufun iptali davası sonucu icraen satıldığından) davanın reddine, ... ve ... yönünden istenen ihtiyati haciz talebinin koşulları oluşmadığından reddine, İstanbul İli, Güngören İlçesi, ......