a borçlu olmadığı, dava konusu tasarrufun 20/08/2010 tarihinde yapıldığı, icra takibine dayanak ödeme belgesinin ise 28/10/2011 tarihli olmasına göre ve borca yeter malın haczinin yapılmadığı ve aciz durumuna düştüğünün de ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....
Hukuk Dairesinin 2016/20390 E, 2017/7012 K016/11791 E, 2017/7010 K ve benzer yöndeki içtihatları gibi) TBK 19'a dayalı davalarda muvazaa her türlü delil ile ispat edilebilir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir. Muvazaaya dayalı iptal davalarında da davanın başarıya ulaşması halinde İİK'nın 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak, davacıya tasarruf konusu taşınmaz üzerinden haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilecektir. İhtiyati haciz asıl olarak İİK'nun 257- 268. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise İİK'nun 281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2023 NUMARASI : 2022/147 ESAS, 2023/47 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı, TBK 19) KARAR : Samsun 4....
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava İİK’nın 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. madde uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı T5 vekili dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davalarında iptali isteyen tarafın aciz vesikası sunmasının dava şartı olduğunu, dava konusu olayda aciz vesikasının sunulmadığını bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, bilirkişi raporunda belirtilen dava konusu taşınmazın bedelinin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davasıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12.05.2022 NUMARASI : 2020/347 ESAS - 2022/114 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 vd. ile TBK m.19 Dayalı ) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2021/350 ESAS- 2022/101 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali KARAR : Malatya 3....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2022 NUMARASI : 2019/329 (E) 2022/316 (K) DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) KARAR : Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı T5'dan alacaklı olduğunu, davalı T5 aleyhine, temlik eden Türk Ekonomi Bankası AŞ'den kullanılan genel kredi sözleşmesi kaynaklı borcunun ödenmemesi üzerine, aleyhinde İstanbul Anadolu 8....
Şti. arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak muvazaa iddia edildiğini; davalı şirketin dava konusu edilen Opsiyon Hakkı Sözleşmesine taraf olmadıklarını; sözleşmeyle ve davalı Demer şirketiyle ilgileri olmadığını; tarafların birbirinden farklı olduğunu ve aralarındaki hukuki ve ticari ilişkilerin birbirinden bağımsız olduğunu; diğer davalı borçlu Demer şirketinin aciz hali oluşmadığını ve bu bakımdan tasarrufun iptali davası açılma şartlarının oluşmadığını; esas yönünden de, davalı şirketin halka açık olarak faaliyette bulunan bir yatırım şirketi olduğunu; ana sözleşmesinde yer alan işlemleri kar elde etmek amacıyla yapmakta olan ve mevzuata uygun bir şekilde kurulmuş ve faaliyetini sürdüren bir şirket olduğunu; davalının taraf olmadığı bir işlemden sorumlu tutulmasının hayatın olağan akışına aykırı olması sebebiyle davanın reddini talep etmiştir....
O hâlde alacaklının İİK 277 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali davası olduğu, İİK 284 maddesi uyarınca iptal davası açma hakkının iptali istenen tasarrufun yapıldığı tarihten 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılan davanın süreden reddi yönündeki direnme kararı isabetli olup, kararın bozulması yönündeki değerli sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyorum....