Maddesine göre de "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." Dava, TBK.nun 19. maddesine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir Kıyasın uygulanması gereken İİK.'nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir....
in elden çıkardığı 24.12.2001 tarihindeki değeri olan 12000YTL nakden tazmin ile sorumlu tutulmasına, tasarrufun iptali ve nakden tazmin hususunun taşınmazın satış tarihindeki değeri olan 12000YTL ve davacının takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlandırılmasına karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda taşınmaz borçludan taşınmazı satın alan 3. kişi konumundaki davalının elinde ise tasarrufun iptaline hükmedilir. Davalı 3. kişi taşınmazı elinden çıkarmış ise İİK.nun 283/2 maddesinin açık hükmü uyarınca dava o mal yerine geçen değere taalluk eder ve iptal davasını kaybeden davalı bu değer oranında tazminat ödemekle yani nakden tazminle yükümlü olur. Dava tarihinde veya dava tarihinden sonra borçludan satın alan 3. kişinin malı elinden çıkarmış olmasına rağmen alacaklının tasarrufun iptalini istemiş olması dava aşamasında davasını nakden tazmine dönüştürmesine engel teşkil etmez. Bu hak yasaca alacaklı davacıya tanınmış bir hak olduğundan ve ayrıca talep olmaksızın yasa gereği bedele dönüştüğünden açılan davanın artık nakden tazmin davası olarak sürdürülmesi gerekir. Somut olayda davalı borçlu ......
İcra Müdürlüğünün 2021/3569E. sayılı dosyaları kapsamında alacağın tahsil edilememesi ve davalı borçlu T5'ın maliki olduğu bir kısım taşınmazını borcun doğumundan sonra ve alacaklılarından mal kaçırma saikiyle danışıklı olarak kardeşi olan diğer davalıya devrettiği iddiasıyla İİK 277 ve devamı maddelerine istinaden tasarrufun iptali; dava dışı dördüncü kişiye devrolunan taşınmaz yönünden ise nakden tazmin davası açmış; dava dilekçesi ile birlikte İİK 281/2 madde hükmü uyarınca ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, öncelikle İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak, olmadığı takdirde TBK 19. maddesine istinaden muvazaa sebebiyle tasarrufun iptali ve nakden tazmin davası olup; inceleme konusu talep ise, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf yoluyla kaldırılması istemine ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....
a satılmasına ilişkin 16.07.2013 tarihli satış işleminin iptali ile, ...'un elinden çıkardığı taşınmazın değeri 130.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; davacının tasarrufun iptali ile birlikte nakden tazmin talep edemeyeceğini, nakden tazmin veya tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığını, satış işleminin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı ... yönünden davanın kabulü ile; 130.000,00 TL'nin 21/05/2014 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan tahsili ile davacıya verilmesine, diğer davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK madde 277 vd maddelerince açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Dava konusu 19 numaralı bağımsız bölüm yönünden İİK'nın 278/II-2 ve 278/1 maddelerine göre tasarrufun iptali şartlarının oluştuğu, davalı Şirket 19 numaralı bağımsız bölümü 18/12/2018 tarihinde elden çıkardığı, davacının bu bağımsız bölüm yönünden talebini İİK'nın 283/2 maddesine göre nakden tazmine dönüştürdüğü, 19 numaralı bağımsız bölümün davalı şirket tarafından elden çıkartıldığı tarihteki değerinin, davacının alacaklı olduğu her iki icra dosyasındaki takip değeri olan 179.076,61 TL'den fazla olduğu gerekçesi ile davacının bu bağımsız bölüm yönünden nakden tazmin isteminin kabulü ile 179.076,61 TL'nin davalı şirketten nakden tazminine karar verilmiş; davalı ...'ın, 15 numaralı bağımsız bölümü pazarlık yapmak ve bedelini ödemek suretiyle satın aldığı, taşınmazın satın alındığı tarihteki rayiç değerinin 150.000,00 TL olduğu, resmi senedine göre davalı ...'...
Mahkemece davanın muvazaa ile borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastıyla hareket ettiği iddiasıyla tasarrufun iptali davası ve taşınmazın uyuşmazlık konusu olmadığı, tasarrufun iptali davasının amacının tasarrufun paraya çevrilmesi suretiyle alacağın tazmin edilmesi olduğu değerlendirilerek tedbir talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu hali ile davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına, incelemeye konu tedbire ilişkin davanın hem aile konutu hukuksal nedenine dayalı (TMK,194) hem de muvazaa hukuksal nedenine dayalı (TBK,19) tapu iptal ve tescil davası olduğu hususu da gözetilerek davacının ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi ve verilecek karar gerekçesinin karışıklığa mahal vermemek için hangi hukuksal sebebe dayandığının denetime açık olacak şekilde gerekçelendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (iik 277 Ve Devamı), Olmazsa Terditli Olarak Açılan Tbk. 19. Maddeye Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir. Davacı tarafça dava dilekçesinde İİK'nun 277 vd. Düzenlemesi bulunan tasarrufun iptaline yönelik iddialar ileri sürülerek öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmektedir. Dava dilekçesinde terditli talep olarak ise İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi tanınmasına yönelik bu talebin yerinde görülmemesi halinde TBK'nun 19. Maddesi kapsamında muvazaa talebinde bulunulmaktadır. Davacı tarafın açtığı terditli davada, ilk talebin İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali talebi olması, bu talep yerinde görülmediği takdirde terditli olarak açılan TBK 19....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı tarafça davalılar arasındaki taşınmaz devirlerine ilişkin olarak tasarrufların İİK'nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. Maddesi gereğince iptaline karar verilmesi talep edilmektedir. Dilekçe içeriği dikkate alındığında davacı tarafça davalı borçlu ile ilgili olarak geçici aciz belgesi niteliğinde belge alındığı, bu belgenin müvekkili bankaya İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası açma hakkı verdiğini ileri sürdüğü görülmektedir. Davacı tarafça dava dilekçesinde taşınmazların piyasa değerleri ile orantısız değerlerle devredilmesi nedeniyle bu devirlerin İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince iptale tabi olduğunun belirtildiği, ticari işletme devriyle ilgili olarak iptal hususunun İİK'nun 280/III. maddeye dayandırıldığı görülmektedir....