Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacı Maliye Hazinesinden harç alınmamasına 30.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın tensip ile birlikte dosya kapsamına göre tedbir talebinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Hazine vekili, davalı borçlu Şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ... ’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, tensip ile birlikte dosya kapsamına göre tedbir talebinin reddi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Davacı vekilinin açıklamalarına göre icra takibinin sonuçsuz kalması nedeniyle borçlunun yaptığı tasarrufun iptali ile neticesinde alacağın tahsili istenilmektedir. Dava niteliği itibariyle 6183 S.K’nın 24 vd. maddelerine dayalı ve borçludan taşınmazı satın alan 3. kişinin malı elinden çıkarması sebebiyle bedele dönüştürülen tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Tasarrufun iptali davaları, borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir....

        nun da dava dışı Hasan Hüseyin'e sattığı ve devrettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, borçlu ...'ın dava konusu taşınmazları kızı ...'ya sattığı, ...'nun da dava dışı Hasan Hüseyin'e sattığı ve taşınmazların keşif tarihinde 62.631,00 TL değerinde olduğundan bu miktar üzerinden davacıya cebri icra yetkisi tanınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Yasada öngörülen iptal koşullarının oluşması halinde, borçlular hakkında yapılmış ve kesinleşmiş icra takibinin bulunması şartıyla 3. kişi yararına yapılan tasarruf tarihine kadar doğmuş olan vergi borcunun ulaştığı miktar ve ferileri ile sınırlı olarak iptale karar verilmesi gerekir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanunun'un 24 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun'un 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 6183 sayılı Kanunun'un 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, kamu borçlusunun borcun doğumundan sonra, aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu davaların görülebilmesi için diğer dava koşulları yanında kesinleşmiş bir alacağın varlığı ve yargılama boyunca da alacağın varlığının devam etmesi gereklidir....

            Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 26.04.2006 gün ve 2004/297-2006/240 sayılı hükmü onayan Dairemizin 03.05.2007 gün ve 2006/6918-2007/2936 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

              Dava dışı ...’un geçersiz bir vekaletname ile borçlu ...’a ait aracı sattığından 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek bir tasarrufun varlığından söz edilemez. Zira tasarrufun iptali davalarında amaç aslında geçerli olan bir tasarrufun iptali ile davacıya alacağını tahsil imkanı sağlamaktır. Ölüm ile vekalet ilişkisi son bulduğuna göre olayda hukuken geçerli bir tasarruftan söz edilemez....

                Dava 6183 sayılı Kamu Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı Yasanın 28. maddesinde 3.dereceye kadar kan hısımlarıyla eşler ve ikinci dereceye kadar sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde sayılarak iptale tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Bu tasarruflar, kesin olarak iptale tabi olduğundan, alacaklıyı zarara sokmak kastı, iyi ve kötü niyetin varlığı aranmaz. Somut olayda davalıların baba-oğul olduğu anlaşıldığından 6183 sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                  Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, her ne kadar mahkemece borçlunun borca yeter malı bulunduğu ve davalı 3. kişinin davalı borçlunun durumunu bilen ve bilmesi gereken kişilerden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de tasarrufun iptali talep edilen gayrımenkullerin kaydında davalı 3. Kişi lehine ipotek kaydının olduğunun anlaşılmasına, ipotek hakkı olan kişiye bu malların devredilmesinin iptali gerektirir bir tasarruf olmadığının anlaşılmasına göre sonucu itibari ile verilen kararın onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, 21/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : ... ve ... Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava 6183 sayılı Kamu Alacakları Tahsil Usulü Kanunu'nun 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Kamu alacağı veya kurum alacağı nedeniyle açılan tasarrufun iptali davasının dinlenebilmesi için kesinleşmiş ve ödenmemiş bir kurum veya kamu alacağının bulunması gerekir. Kamu alacağı borçlusuna tebliğ edilmiş olmasına karşın yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın vergi mahkemesince reddedilmesi üzerine kesinleşir. Kamu ve kurum alacağının kesinleşmesi dava koşuludur....

                      UYAP Entegrasyonu