Mahkemece dosya kapsamı ve toplanan delillere göre muvazaalı satış yaptığı iddiasının ispat edilemediği, başlı başına taşınmaz devrinin davalıların mal kaçırma gayesini ispat etmeye yeterli olmadığı, davalıların satış işleminin sözleşme hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, davalılar arasında inançlı işlemin bulunduğu, taşınmazın gerçek malikinin ... olduğu ve taraflar arasındaki amaç gerçekleşinceye kadar geçici suretle devir yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Davalı borçlu tarafından karardan sonra, temyiz aşamasında dava dayanağı olan vergi borcunun yeniden yapılandırma yasası gereği ödendiği belirtilmiş, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08.05.2019 tarihli cevabı yazısında da vergi borçlarının kanun kapsamında tahsil ve tasfiye edildiği beyan edilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; açılan davanın kabulü ile davaya konu ... plaka sayılı ve ... plaka sayılı araçların satışına ilişkin davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile, bu araçlar üzerinde davacı kurumun alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere haciz ve cebri icra yetkisi verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
İş Mahkemesine açılan dava görevsizlik kararı ile Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, davacı ve davalı ... tarafından kararın temyizi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 18.6.2014 tarih ve 2014/13108-2014/15087 sayılı kararı ile görevsizlik kararı onanmış olup, Asliye Hukuk Mahkemesince davalıların ikametgahı ve dava konusu muvazaalı işlemin yapıldığı yer itibarıyla ...Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle Mahkemenin yetkisizliğine dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Davacı ......
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, iptali istenen tasarrufun borçtan önce yapıldığı, borçlu şirketin malvarlığının borca batık olmadığı, aciz belgesi sunulmadığı, dava konusu satış bedeli ile borçlu şirketin forklift aldığı, davalı Songül'ün taşınmazı alabilecek ekonomik güce sahip olduğu, dava konusu satış işleminin gerçek bir satış olduğu, borçlunun 28.3.2011 tarihinde takip konusu borcu 6111 Sayılı yasadan yaralanarak taksitlendirdiği ve ödemenin devam ettiği, davalıların mal kaçırma kastı ile tasarrufta bulunduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar; verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davanın 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olup bu davalardaki amacın; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasına,bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmamasına ve uyuşmazlığının 5411 Sayılı Bankacılık Yasasından kaynaklanan bir itilaf olmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 19.12.2005 gün ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140.maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına 3.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, iptali istenilen tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, dava konusu olayda vergi borcunun tahakkuk tarihinin 25.03.2011 ve sonrası olduğu tasarrufun ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği, 54.maddesinde ödeme müddeti içinde ödenmeyen amme alacağının tahsil dairesince cebren tahsil olunacağı yine anılan yasanın 55.maddesinde ise amme alacağının vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları için ödeme emrinin tebliğ edileceği belirtilmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; 6183 sayılı Yasa'nın 103.maddesinde belirtilen zamanaşımını kesen işlemlerin var olduğunu, BK'nın 158.maddesindeki 60 günlük ek süre hakkını kullanması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 2.6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddeleri hükümleri 3....
Mahkemece, davacı hazine, davalı ... vergi borçlusu olduğunu ve davalılar arasındaki hisse devrinin alacağın tahsilini imkansız kılmak için yapıldığını iddia etmiş ise de 6183 sayılı yasaya göre 35.maddesine göre şirketin kamusal borçlarından devralan ve devreden müşterek ve müteselsilen sorumlu olacağından hazinenin tahsil imkanını imkansız kılma iddiasının yerinde olmadığı dolayısı ile bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve iptali istenilen tasarruflardan 22.01.2002 tarihindeki davalı ... ile ......
Dava; 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; 1- 6183 Sayılı AATÜHK'nin 24 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaların görülebilmesi için, borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir. Söz konusu davalar da aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda borçlu ile diğer davalılar arasındaki hisse devrinin özkaynakların kaydı değerinden daha aşağıda bir değerle yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne Davalı ... ile davalılar ... ve ... arasındaki davalı şirketin hissesinin devrine ilişkin Kadıköy 1.Noterliğinin 15.2.1999 tarih 4995 yevmiye nolu Ltd.Şti. Hisse devri sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tesbiti ile iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı AATÜHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Aynı yasanın 26 maddesinde 27,28,29 ve 30.maddelerde sözü geçen tasarrufların vukuu tarihinden beşyıl geçtikten sonra mezkur maddelere istinaden dava açılamıyacağı hüküm altına alınmıştır....