Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı 09.11.2003 tarihinde sattığı, kamu alacağının 16.01.2006 tarihinde tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin olduğu, 6183 sayılı yasanın 27.maddesinde belirtilen geriye doğru iki yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vergi idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında, özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vade günü olduğu belirlenmiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1....

      Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Borçlu davalı ... tarafından taşınmazın diğer davalı ...’e satış tarihi 01.02.2000 olup dava ise 27.05.2005 tarihinde açılmıştır. 6183 sayılı yasanın 26. maddesine göre tasarrufun iptali davalarının tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık süre içinde açılması öngörülmüştür. Söz konusu süre hak düşürücü süre olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir. Bu durumda mahkemece "davanın süre yönünden reddine" karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere farklı gerekçe ile kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğru olduğundan hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 7.6.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi. .....

        Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları icra takibine bağlı davalar olup, sonuçta verilen iptal kararı da icra takibindeki miktarla sınırlı tutulmaktadır. Bunun sonucunda da alacağın her hangi bir şekilde ödenmesi halinde davanın konusu kalmamaktadır. Somut olayda davacı İdare tarafından İcra takibine konu edilen borcun hükümden sonra tamamen ödenmiş olduğu davacı idarenin 07.07.2014 tarihli yazısından anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, borcun ödendiğinin anlaşılması halinde dava konusuz kalacağından bu hususun göz önüne alınarak mahkemece borcun ödenmesi nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

          ya sattığını, amme alacaklarının tahsiline imkan bırakmayacak şekilde devrettiğini, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 24, 25, 26, 27, 28 ve 29 maddelerine istinaden yaptığı bütün tasarrufların hükümsüz olduğunu belirterek, 6183 sayılı Yasa gereğince tasarrufların iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmaz yönünden yapmış olduğu tasarrufun hükümsüz olduğu anlaşılmakla dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 821 ada, 194 parsel sayılı taşınmazda zemin kat 1 nolu asma katlı işyerinin davalılar arasındaki tasarrufunun davalı ...'ın davacıya olan borcunu karşılayacak oranda iptaline, davacı vekiline devir tarihi olan 07/02/2007 tarihi itibariyle ...'...

            Mahkemece, borçlunun dava konusu taşınmazı 09.11.2003 tarihinde sattığı, kamu alacağının 16.01.2006 tarihinde tahakkuk ettirilen vergi borcuna ilişkin olduğu,6183 sayılı yasanın 27.maddesinde belirtilen geriye doğru iki yıllık sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı ... idaresi vekili tarafından temyiz edilmiş;hüküm Dairemizin 31.3.2015 gün, 2013/18072 Esas ve 2015/5187 sayılı Kararı ile davanın, 6183 sayılı Yasa’nın 23-24 maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 6183 sayılı Yasa'nın 37.maddesi 2.fıkrasında özel kanunlarda ödeme zamanı tesbit edilmemiş amme alacaklarının maliye vekaletince belirlenen usule göre yapılacak tebliğden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerektiği, bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vade günü olduğu belirlenmiştir....

              Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davalı ... tarafından diğer davalı ...'ya yapılan satışta bağış kastının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. 6183 sayılı Yasanın 28/1 maddesine göre “üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan hısımlarıyla, eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarruflar” bağışlama hükmünde olup davalıların iyi niyetli olmaları önem arz etmemektedir. Somut olayda davalı borçlu Kamuran, davalı ...'in annesi olup, bu durum dosya kapsamı ve nüfus kaydından da anlaşılmaktadır....

                Dava, SGK prim alacaklarının tahsiline yönelik olarak yapılmış takipler sonucu açılan 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 5754 S.K.'nun 52. maddesi ile değişik 88/19 maddesi uyarınca SGK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanuna göre borçlu hakkında yapılan takipler nedeniyle SGK. tarafından açılan tasarrufun iptali davalarına, alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinde bakılması gerekir. Mahkemece, bu davalara bakmakla görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu nazara alınarak re'sen görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  Mahkemece davacı vekilinin dava konusu borcun 6111 sayılı Yasa uyarınca ödendiği şeklindeki beyanını içeren 26/04/2011 tarihli dilekçesi ve duruşmadaki beyanı gereğince, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından yargılama giderleri bakımından temyiz edilmiştir. Dava, SGK prim alacaklarının tahsiline yönelik olarak yapılmış takipler sonucu açılan 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine ilişkin tasarrufun iptaline ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 5754 S.K.'nun 52. maddesi ile değişik 88/19 maddesi uyarınca SGK. prim ve diğer alacaklarının tahsili için 6183 sayılı kanuna göre borçlu hakkında yapılan takipler nedeniyle SGK. tarafından açılan tasarrufun iptali davalarına, alacaklı sigorta müdürlüğünün bulunduğu yer (il) iş mahkemesinde bakılması gerekir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu şirket hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yaptıklarını, takibin sonuçsuz kaldığını, borçlu şirket ortağı müteveffa ...'nın dava konusu taşınmazını 29.12.2008 tarihinde eşi ...'ya, belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir.Davalılar duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece, dosya kapsamından, borçlu ...'...

                      UYAP Entegrasyonu