Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AŞ'nin bayii olduğu anlaşılmaktadır ve de bu tasarrufun yapılmasında ...'ü ... -AŞ'nin çalışan elemanı temsil etmiştir. Ayrıca 6183 sayılı Kanun'un 73. maddesinde ifade edildiği gibi borçlu alacaklı Amme İdaresinin izni olmadan hacizli mallarda tasarrufta bulunamaz. Somut olayda haczin işlendiği anlaşılmaktadır. Tapu sicilinin aleni olduğu kuşkusuzdur. Tacir sıfatlı ... AŞ'nin satın aldığı taşınmazın tapu kaydında haciz kaydını sorup öğrenmesi gerekir. Şirket bunun aksini kabule yeter delillerle de kanıtlayamamıştır. Kanaat verici bu durumlar itibariyle ... AŞ'nin borçlunun maksadını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenlerle aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Tasarrufun iptali davasında mahkeme tasarrufun iptaline karar vermekle yetinilmelidir. Tapu kaydının iptaline ve eski haline dönüşmesine karar verilemez....

    Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar ‘bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden , davalı ... satış tarihinde borçlunun eşi olduğundan ve aynı yasanın 30.madde kapsamında davalı üçüncü kişinin borçlunun mali durumu ve mal kaçırma amacını bilebilecek durumda olması nedeni ile tasarrufların iptali gerekecektir. Ancak bu davalının taşınmazı ellerinden çıkarması halinde ise 6183 sayılı yasanın 31.maddesine göre davada üçüncü kişilerin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve o tarihteki kamu borcu miktarı ile sınırlı olarak bedelden sorumlu tutulması gerekir. Bu maddenin uygulanması için davacının talepte bulunmasına gerek olmayıp mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....

      ile üçüncü kişi ... dava dışı şirkette ortak olmaları nedeni ile 6183 sayılı yasanın 30.maddesine göre borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olmasına göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açıldığı ve davada aynı yasanın 30.maddesinin uygulanması gerekirken hukuki nitelendirme de hata yapılarak İİK'nun 278 ve 280.maddelerinin tartışılması isabetli görülmemiştir. Bu tür davalarda davanın kabulü halinde, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağının tespit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali gerekmektedir....

        a satış yaptığını, yapılan bu satış işlemlerinin 6183 sayılı yasanın 30.maddesi uyarınca iptale tabi olduğunu belirterek işbu tasarrufun iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuş, dava açılmadan önce davaya konu taşınmazların ... tarafından 3.kişilere satıldığının anlaşılması üzerine, davacı vekili tarafından verilen 21/05/2013 tarihli dilekçe ile davaya satış bedeli üzerinden devam ettiklerini ve dava değerinin, 2.012.683,00 TL sı olarak kabul edilmesini istediklerini beyan ve talep edilmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde, ... ve ... yönünden husumet nedeniyle, diğer davalı ... şirketi yönünden ise tasarrufun iptali şartlarının gerçekleşmediği, taşınmazların ipotekle yükümlü olarak temlik edildiği, taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile elden çıktığı savunularak davanın reddini talep etmiştir....

          Birleşen dava 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... ......

            Dava, 6183 sayılı..'nun 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı alacaklı ve davalı Ahmet vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekir nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tasarrufun iptali istenilen dava konusu taşınmazlardan biri de 1009 nolu parsel olmasına rağmen mahkeme ilamında 1900 olarak yazılması da hatalı olmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı kamu borçlusu ... hakkında 6183 sayılı Yasa gereğince takip yapıldığını, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazlarını 20.08.2007 tarihinde davalı kardeşi ...'e devrettiğinden, davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, satışın gerçek olduğunu bedel karşılığında alındığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı ..., duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil idarenin genel bütçe kapsamında bir kamu idaresi olduğu ve açılmış olunan davanın 6183 sayılı AATUHK maddeleri gereğince açılan bir tasarrufun iptali davası olduğu dikkate alındığında ihtiyati haciz talebine teminatsız olarak kabul kararı verilmesini talep ettiklerini, harçlardan dahi muaf olan müvekkil idarenin ihtiyati haciz talebinin %15 teminat karşılığında kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını düşündüklerini, bu tür dosyalarda teminatsız ihtiyati haczin kabulüne karar verildiği hususları dikkate alındığında ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: İddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 6183 saylı Kanuna dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                Ancak dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6183 sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu