Dava, alacaklının 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekti- ğinden davalı .... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dosya içerisindeki belgelerden, dava konusu aracın trafik kaydına haciz şerhi işlenmesinden önce satışın yapıldığı sabit ise de, Turgutreis gibi beldede davalı kamu borçlusu Bülent ile davalı şirketin benzer faaliyet alanlarında iş yaptıkları anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17/11/2015 günü davalılar vekili Av.... ve davacı vekili Av.... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekili ve davacı vekili dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı alacaklı idare vekili, borçlu ...'a kesilen idari para cezasının tahsili için 6183 sayılı Kanun uyarınca yapılan takipte borca yeterli malvarlığı tespit edilemediğini, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla 22 ve 26 parsel sayılı iki taşınmazını davalı 3.kişilere satarak devir ettiğini, devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hükümleri. 3....
nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçiçi 3/2.maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece diddia, savunma, toplanan delillere göre, davanın 6183 sayılı Kanunun 26.maddesine göre hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerekterici nedenlere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca Hazineden harç alınmamasına 2.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ile üçüncü kişi ... dava dışı şirkette ortak olmaları nedeni ile 6183 sayılı yasanın 30.maddesine göre borçlunun mali durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olmasına göre davalı ... vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açıldığı ve davada aynı yasanın 30.maddesinin uygulanması gerekirken hukuki nitelendirme de hata yapılarak İİK'nun 278 ve 280.maddelerinin tartışılması isabetli görülmemiştir. Bu tür davalarda davanın kabulü halinde, davacı kamu idaresinin iptal edilen tasarrufun meydana geldiği tarihteki kamu alacağının tespit edilerek bu miktar ile sınırlı olarak tasarrufun iptali gerekmektedir....
a satış yaptığını, yapılan bu satış işlemlerinin 6183 sayılı yasanın 30.maddesi uyarınca iptale tabi olduğunu belirterek işbu tasarrufun iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuş, dava açılmadan önce davaya konu taşınmazların ... tarafından 3.kişilere satıldığının anlaşılması üzerine, davacı vekili tarafından verilen 21/05/2013 tarihli dilekçe ile davaya satış bedeli üzerinden devam ettiklerini ve dava değerinin, 2.012.683,00 TL sı olarak kabul edilmesini istediklerini beyan ve talep edilmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde, ... ve ... yönünden husumet nedeniyle, diğer davalı ... şirketi yönünden ise tasarrufun iptali şartlarının gerçekleşmediği, taşınmazların ipotekle yükümlü olarak temlik edildiği, taşınmazların ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile elden çıktığı savunularak davanın reddini talep etmiştir....
Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar ‘bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerektiğinden , davalı ... satış tarihinde borçlunun eşi olduğundan ve aynı yasanın 30.madde kapsamında davalı üçüncü kişinin borçlunun mali durumu ve mal kaçırma amacını bilebilecek durumda olması nedeni ile tasarrufların iptali gerekecektir. Ancak bu davalının taşınmazı ellerinden çıkarması halinde ise 6183 sayılı yasanın 31.maddesine göre davada üçüncü kişilerin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında ve o tarihteki kamu borcu miktarı ile sınırlı olarak bedelden sorumlu tutulması gerekir. Bu maddenin uygulanması için davacının talepte bulunmasına gerek olmayıp mahkemece resen dikkate alınması gerekmektedir....
Birleşen dava 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... ......
Ancak dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir....