Dava, alacaklının 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve 6111 sayılı yasanın uygulamasına ilişkin yönemelikteki hükümlerin mükelleflerle ilgili olması davalı Kemal'in mükellef değin üçüncü kişi konumunda bulunmasına göre davalının aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir....
KAMU ALACAĞITASARRUFUN İPTALİ DAVASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 280 ] 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 24 ] 6183 S. AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN [ Madde 30 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın S... Gıda-D... Gıda yönünden kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalı S... Gıda Ltd. Şti.'nin vadesi geçmiş ve kesinleşmiş borcundan dolayı takip yapıldığını, haciz için şirket adresine gidildiğinde şirket demirbaşlarının 11.09.2004 tarihinde davalı şirket D... Gıda Ltd. Şti/ye, 13.09.2004 tarihinde D... Gıda Ltd. Şti tarafından S... E... Gıda Ltd....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı 3.kişi ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alaclaklı İdare vekili, vergi mükellefi borçlu ... aleyhinde 6183 Sayılı Kanun uyarınca yapılan icra takibinde, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmaz hisselerini, kardeşi olan diğer davalıya satarak devir ettiğini ileri sürerek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ... ile davalı 3.kişi ... vekili, satışların gerçek olduğunu, ortak murislerinden kalan taşınmaz hissesinin satın alındığını, bedelinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir....
Dava, 6183 Sayılı AATUHK'nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, davalı şirket yönünden delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı şirketin dava konusu tasarrufun tarafı olmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece yazılı gerekçeyle davalılar ..................... temsilcisi ..., ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna uygun düşmemektedir. Somut olayda ....... .....'nin kanuni temsilcisi olan davalı ... hakkında 6183 sayılı AATUHK'nun 35 ve 213 sayılı VUK'nun 10.maddesi maddesi gereğince takip yapıldığı, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiği,adı geçen borçlunun ..... .......'...
Ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar 6183 sayılı yasanın 25. maddesi uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılır. Somut olayda davalı Şirket borçlu olmadığı gibi iptali istenilen tasarruf işleminin tarafı olmadığı ve diğer davalılar ile hiçbir şekilde hukuki işlemde bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda davalılardan ...Metal Plastik ve İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılardan ... vekili ile ...’nın tüm temyiz itirazlarının reddine ve aleyhlerindeki hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Metal Plastik ve İnş. Nak. Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hakkındaki hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 505.50....
ün kötü niyetini kanıtlanmadığı, anılan davalının bankalardan çektiği krediler dikkate alındığında bedel farkı olmadığından bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalarda vekalet ücreti tutarı maktu olarak belirlenir”hükmü gereğince taraflar yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiştir....
un herhangi bir borcu kalmadığına dair yazılarına binaen tasarrufun iptaline ilişkin davanın konusuz kaldığı kanaatine varılarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK’nun 333/1. maddesine göre davanın konusuz kalması sebebiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderinin takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Somut olayda, mahkemece; tasarrufun iptali kuşullarının dava konusu olayda gerçekleşip gerçekleşmediği kısaca davanın haklılık durumu gereği gibi tartışılmadan karar verilmiştir. O halde, mahkemece tarafların haklılık durumları değerlendirilerek, yargılama giderinin haksız olan tarafa yükletilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava 6183 sayılı yasanın 24. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Davacı, taşınmazın davalı 3. Kişinin elinden çıkması nedeniyle, nakdi bedel üzerinden davaya devam edilmesini talep etmiştir. 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar ‘bu derece dahil) sıhri (kayın)hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....
Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/2 maddesine göre kendi verdiği malın akdin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir. Yine aynı Yasanın 30. maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarrufların tarihleri ne olursa olsun geçersiz olacağı hüküm altına alınmıştır....
Hukuk Dairesi iş bölümünün 10. maddesinde; "İcra İflas Kanunu ve 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan tasarrufun iptali davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," ve 3. Hukuk Dairesi iş bölümünün 11. maddesinde; "6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanundan doğan ve diğer Dairelerin görev alanına girmeyen her türlü davalara Ilişkin hüküm ve kararlar,"şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 3....