Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı tarafından ... ve ... aleyhine 6183 sayılı yasanın 24 vd maddelerine göre dava açtığı, dava dışı borçlu ...’in ise dava dilekçesinde taraf gösterilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece zorunlu dava arkadaşlığı bulunan ...’e dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmeksizin öncelikle taraf teşkili sağlanmadan ve sonrasında da 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre tasarrufun iptali şartları oluşup oluşmadığı değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve 03/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava 6183 Sayılı ...’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç borçlunun alacaklısını zarara uğratmak kastı ile mal varlığından çıkarmış olduğu mal ve hakların tasarruftan zarar gören alacaklının alacağını elde etmek amacıyla dava açarak alacağını elde etmesidir. Bu davaların açılmasının ön koşulu borçlu hakkında icra takibi yapılması, takibin kesinleşmesi ve bazı haciz işlemleri yapılmışsa haczedilen malların kamu alacağını karşılamaması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması ve davanın tasarruf tarihinden itibaren 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise 6183 Sayılı ...’nun 27, 28, 29 ve 30. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

      Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu davalı ... ile üçüncü kişi konumundaki davalı ...’nin anne oğul olmalarına, bu derece yakın akrabalar arasındaki tasarrufların 6183 sayılı yasanın 28/1 maddesi uyarınca bağışlama hükmünde olup iptale tabi olmasına, bu durumda davalıların iyi niyetli olmalarının sonuca etkili olmamasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalıların diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri Uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olup bu tür davalarda amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

        Mahkemece, satış bedelinin ödenmesinin borçluya ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce yapıldığı,davacının satışın danışıklı ve mal kaçırma amacına yönelik olarak yapıldığına ilişkin delil sunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Dava,6183 sayılı Yasa”nın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1.Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için genel dava koşullarının yanında, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması ve kesinleşmiş bir icra takibine konu alacağın bulunması gerekmektedir. Somut olayda takip dayanağı 2002-2004 dönemi vergi borcuna ilişkin olup ödeme emri 21.09.2005 tarihinde tebliğ edilerek kesinleşmiştir. Dava konusu araçlar ise borcun doğumundan sonra 13.06.2005 tarihinde satılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... davalı ...AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili, kamu borçlusu...AŞ ve davalı ... hakkında 6183 sayılı yasa uyarınca takip yapıldığını ve takibin sonuçsuz kaldığını, dava konusu taşınmazlarını diğer davalılara sattıklarını belirtirek tasarrufun iptalini talip etmiştir....

            Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların görülebilmesi içinde borçlu hakkında 6183 sayılı yasaya göre bir takip yapılmış ve kesinleşmiş olması gerekir ancak aciz belgesine gerek olmayıp borçlunun borcunu ödeyememe durumunun gerçekleşmiş olması yeterlidir. Öte yandan 6183 sayılı Yasa’nın 28/1 maddesine göre üçüncü dereceye kadar kan hısımları ile eşler ve ikinci dereceye kadar (bu derece dahil) sıhri (kayın) hısımları arasındaki tasarruflar bağış niteliğinde olup iptali gerekmektedir....

              in vergi borcunu yapılandırdığı ve taksitler halinde ödediği beyanı ile bu beyana istinaden Vergi dairesinden gelen yazıda da yapılandırmanın yapıldığının bildirildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava,6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, iptali istenilen tasarrufun bir tarafının hakkında kesinleşmiş bir takip bulunan borçlu olması gerekmektedir. 6183 sayılı Yasa'nın 4369 sayılı Yasa'nın 21.maddesi ile değişik 35.maddesi limited şirketin amme alacaklarını ödeyememesi halinde şirket ortaklarından bu borcun nasıl tahsil edileceğine ilişkin düzenlemeye göre limited şirketin tasfiye edilmesi veya tahsil imkanı kalmadığına ilişkin belge alındıktan sonra ortaklar hakkında takibe geçilmesi gerekmektedir....

                Davalı .... yetkilisi ... ... vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin dava dışı borçlu şirketlerle hiçbir ilgisinin bulunmadığını, husumet yönünden davanın .reddi gerektiğini, davacı idarenin taleplerinin alacak davası niteliğinde olmayıp 6183 sayılı AATUHK 24-31. maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu bu bağlamda da ortada tasarrufun iptalini sağlayacak nitelikte bir işlem bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ...'nin cevap dilekçesinde dava dışı ... Ltd.Şti. ve ... ...'a bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket lehine yapılmış bir tasarrufunda söz konusu olmadığını beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ....'...

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanunun'un 24 devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, .6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun'nun 24 ve devamı maddeleri hükümleri. 3. Değerlendirme 1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                    Mahkemece davalıların baba oğul olmaları nedeniyle davanın kabulüne ve yapılan tasarrufun satış tarihi itibariyle muaccel hale gelen 468.799.28 YTL. tutarındaki vergi alacağı ve ferileri ile sınırlı olarak iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davalıların baba oğul olmaları nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davalılar, takibin dayanağı vergi borcunun, davalı borçlu ...’ye ait olan ve alacaklı davacıya teminat olarak verilen taşınmazın satışı suretiyle kapatılmış olduğunu savunmuşlardır. Dosyada bulunan Mecidiyeköy vergi dairesinin 29.07.2005 tarihli yazısından davalı borçlu ...’ye ait 1548 ada, 23 parsel sayılı taşınmazın borcu nedeniyle satılmış olduğu anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu