Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık 6183 sayılı Yasa’nın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. Önceki bozma ilamında belirtildiği üzere davanın konusu kalmadığında yargılama giderinin tarafların haklılık durumuna göre belirlenmesi gerekir, Uyap sisteminden çıkartılan nüfus kayıtlarından ... ile ...'ün kardeş olduğu, ...'ın dayıları olduğu tespit edildiği, üçüncü kişilerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu bildiği veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu sabittir. Bu halde, haklarında açılan davada haksız olduklarından yargılama giderlerinden davalıların müştereken ve müteselsilen birlikte sorumlu olmaları gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 Sayılı HMK'nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece tasarrufa konu edilen satış işleminin muvazaalı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli bulunmamaktadır. 6183 sayılı yasanın 30. maddesinde borçlunun maksadını bilen veya bilmesi lazımgelen kimselerle yapılan bütün muamelelerin tarihleri ne olursa olsun hükümsüz olduğu belirtilmiştir. Somut olayda mahkemece davacı idarenin tasarruf tarihi itibariyle vergi borcunun miktarının belirlenmesi için bilirkişilerden rapor alınmış ise de alınan rapor yeterli gerekçe taşımamaktadır. Ayrıca borçlu davalı Aytuğ Çorap Sanayi ve Tic. ...nin üçüncü kişi konumundaki davalı Renfro Çorap San. ve Tic. Ltd. Şti. nin ortağı olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

      Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı T1 (SGK) vekili dilekçesinde özetle; davanın açılmasına neden olan davalı T3 yargılama sırasında taşınmazı geri alarak tasarrufun iptali davasını konusuz hale getirdiğini, bu durumda müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, tazminat adı altında yargılama gideri ile vekâlet ücreti talep ettiklerini, davanın açılmasına neden olan tarafın davalı 3'üncü kişi Fadime olmayıp davalı borçlu Süleyman olduğunu, yani sadece T3'dan yargılama gideri ve vekâlet ücreti talep ettiklerini 2/5/2017 tarihli oturumda bildirmelerine rağmen mahkemece eksik inceleme sonucu hüküm kurulduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355'inci maddesi kapsamında ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun (AATUHK) 27 ve devamı maddeleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar...

      Mahkemece, davalılar arasında akrabalık ilişkisi olmadığı, ivazlar arasında fahiş fark bulunmadığı ve tasarrufun mal kaçırma amacı ile yapıldığı ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1- 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olarsa olusun geçersizdir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın tensip ile birlikte dosya kapsamına göre tedbir talebinin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı Hazine vekili, davalı borçlu Şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı ... ’a satışına ilişkin tasarrufun iptalini ve taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, tensip ile birlikte dosya kapsamına göre tedbir talebinin reddi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun’un 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Dava, alacaklının 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve mahkeme kabulünün aksini bedel farkı olmamakla birlikte, davalı üçüncü kişinin borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olmasına göre davalıların aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir....

            Dava, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Mahkemece 3. kişi olan davalı ...’in taşınmazı banka kredisi alması ve davacının bu davalının kötü niyetli olduğunu kanıtlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Tasarrufun iptali davalarında dava tasarrufun tarafları borçlu ve borçlu ile işlemde bulunan taraf aleyhine birlikte açılması gerekir. Davalılar arasında yasal mercburi dava arkadaşlığı söz konusudur. Bu olgu dikkate alınarak öncelikle dava şartı olan taraf teşkilinin sağlanması gerekir. 6183 sayılı Amme alacaklarının tahsil usulü hakkındaki yasanın 28/2 maddesi uyarınca ‘ kendi verdiği malın, aktin yapıldığı sıradaki değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği akitler’ bağışlama hükmünde sayılmış ve bu tasarrufların iyi niyet koşulu aranmaksızın iptale tabi oldukları kabul edilmiştir....

              Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir İptal davasından maksat 6183 sayılı yasanın 28, 29 ve 30. maddelerinde yazıldığı gibi alacağın tahsilini temin için yapılan tasarrufların iptaline hükmettirmektir. Mahkemece sözü edilen maddelerde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle yasanın 28.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılar arasında yapılan satış işlemlerinin tarafların gerçek iradesini yansıtmayan, alacaklıları zarara uğratmak kastıyla yapılan bir satış olduğunu, gerek 6183 sayılı AATUHK m.30 gerekse 2004 sayılı İİK m.277- 280 kapsamında iptali gereken işlemler arasında bulunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, 6183 sayılı kanuna dayalı olarak açılan tasarrufun iptaline ilişkindir. Bu davaya özel dava şartları; kamu alacağının iptal konusu tasarruftan önce doğmuş olması, alacağın kesinleşmiş olması, kesinleşen alacak için yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması ve borçlunun malı bulunmaması veya bulunan malının borcu karşılamaması şeklinde sıralanabilir. Somut olayda dava özel şartlarının hepsinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarını Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371.maddeleri. 2. 6183 sayılı Amme Alacaklarını Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 24 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali hükümleri. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

                  UYAP Entegrasyonu