Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, bu tür davaların dinlenebilme koşulları arasında mahkemece de belirlendiği gibi iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılması gerektiği, somut olayda takip konusu borcun 12.12.2007 ve 29.12.2007 keşide tarihli çeklere dayalı olup iptali istenen tasarrufun 17.5.2007 tarihli olması nedeniyle görünüşte dava konusu tasarrufun borçtan önce yapıldığının anlaşıldığı, ancak davacı vekili takip konusu alacağın iptali istenen tasarruftan önce ve davalı borçlu ile aralarında organik bağ bulunan ......

    İcra Müdürlüğü’nün 2015/19080 E. sayılı dosyasında herhangi bir icra takibinin başlatılmadığı, sadece tasarrufun iptali davasının yargılaması sırasında verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiği görülmüştür. Bu nedenle kararın infazına ilişkin inceleme görevi, tasarrufun iptali davasının yargılamasında görevli olan ve tedbir kararını veren ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne aittir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince görev nedeniyle istemin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 32....

      in takibine konu bonoların,....... sayılı dosyası ile tasarrufun iptali davasına konu edilmiş taşınmaz satışları nedeniyle verildikleri anlaşılmıştır. Asıl davada davacı ... ......'nin davalı ... ve dava dışı borçlu aleyhine açtığı bu davanın sonucu eldeki bonoların akıbetini etkileyeceğinden bahsi geçen tasarrufun iptali davasının sonucunun işbu davalar bakımından bekletici mesele yapılması gerekir. Her ne kadar asıl davada davalı ...'e sıra cetvelinde pay ayrılmamış ise de; davalı ...'e karşı açılmış tasarrufun iptali davasının kabulü halinde, bu davalıya bedelden pay düşeceği hususu dikkate alındığında alacaklı ...'e husumet yöneltilmesinde hukuki yarar bulunduğundan, asıl ve birleşen her iki dava yönünden de tasarrufun iptali davasının sonucu beklenerek, eldeki sıra cetveline itiraz davalarının bu davanın sonucuna göre değerlendirilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

        Davalı karşı davacı alacaklı vekili, istihkak iddiasının reddini savunarak, haciz konulan taşınmaz ile ilgili olarak yapılan tasarrufun iptali için karşı dava açmıştır. Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, istihkak davasının reddine, tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmiş, karar davacı karşı davalı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir., Dairemiz’in 09.12.2013 tarih ve 2013/ 9983 Esas 2013/ 18621 Karar sayılı ilamı ile, davacı karşı davalı 3.kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, 3.kişinin açtığı istihkak davasında istihkak iddiasının reddine karar verildiğinden tasarrufun iptali davası konusuz kalmış olup davalı karşı davacı alacaklının söz konusu taşınmaza ilişkin tasarrufun iptali davası açmasında hukuki yararı kalmadığı hususu gözden kaçırılarak yazılı şekilde tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle karar bozulmuştur....

          Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; dava konusu aracın hiçbir zaman davalı borçlu Murat adına kayıtlı olmadığı, 27.9.2012 tarihinde dahili davalı ... tarafından alınan aracın 22.2.2013 tarihinde annesi davalı ...’e satıldığı, aracın borçlunun geliri ile eşi adına alıp daha sonra kayınvalidesi davalı ...’e satıldığına ilişkin iddiaların bu tür davalarda yargılama konusu yapılamayacağı, İİK’nun 277 ve devamı maddelerindeki tasarrufun iptali şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            Hal böyle olunca mahkemece borçlu hakkında yapılan takip nazara alınarak bu takibin kesinleşmesinin tasarrufun iptali davasının görülebilmesinin ön koşulu olduğu gözetilerek itirazın iptali davasının tasarrufun iptali davası için bekletici mesele yapılması, o davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır....

                Mahkemece, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yarar ortadan kalkmıştır. Açıklanan nedenlerle, tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Mahkemece, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yarar ortadan kalkmıştır. Açıklanan nedenlerle, tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                    Mahkemece, üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı-karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yarar ortadan kalkmıştır. Açıklanan nedenlerle, tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu