Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....

    Asliye Hukuk Mahkemesinde tasarrufun iptali dava açıldığı, yetkisizlik kararı ile Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, 16/03/2015 tarihinde alacaklı İş Bankası A.Ş.'nin Adana 13. İcra Dairesi'nin 2015/4212 esas sayılı takip dosyası ile borçlu Yakup Küçük ile Ateşler Zirai Ürünler Taşımacılık Petrol Ürünleri Gıda İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığı anlaşılmıştır. Tasarrufun iptali davasına konu Ankara 2. İcra Dairesinin 2014/5674 esas ve Ankara 16. İcra Dairesinin 2014/7204 esas takiplerinin 03/04/2014 ve 14/04/2014 tarihinde yapıldığı, tasarrufun iptali davasının 09/04/2014 tarihinde açıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin ise bu takiplerden ve tasarrufun iptali davası açıldıktan sonra yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı Termopet Akaryakıt A.Ş. tasarrufun iptali davasını kazanmıştır....

    Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder. Ayrıca İcra ve İflas Kanunu'nun 78. maddesi, "Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır" şeklinde ifade edilmiş ise de tasarrufun iptali kararı gereğince uygulanacak olan haciz için borçluya yenileme emri gönderilmesi gerekmez, icra mahkemesi ilam ile bağlı olduğundan ve ilamda alacaklıya tasarrufun iptali kararındaki takip dışı 3. kişi aleyhinde Kocaeli İli, Gölcük İlçesi, Değirmendere Köyü, 486 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın davalı Şura Mühendislik Elektrik Elektronik Telekominikasyon İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd....

    Kişiye devrederek alacaklılardan kaçırması üzerine tasarrufun iptali davası ikame ettiklerini, tasarrufun iptali davasında taşınmaz kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verildiğini, kararın infazı için icra müdürlüğünden talepde bulunduklarını kiracılara İİK 92 uyarınca muhtıra çıkartıldığını, yapılan bir haciz işlemi olmadığını, taşınmaz haczinin kapsamı ile ilgili bir devam işlemi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, şikayet konusu uyuşmazlığın, icra takip dosyasından takibin borçlusu olmayan 3. Kişinin taşınmazına tasarrufun iptali davasında verilen ihtiyati hacze ilişkin ara karar dolayısıyla şikayetçi 3. Kişinin anılan taşınmazda halen yer alan kiracısından olan kira alacağının İİK 92....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında, davalılar arasındaki tasarrufun 27/02/2006 tarihinde yapılmış olmasına rağmen davacının alacağının dayanağı olan bono 23/07/2007 tarihinde tanzim edilmiş olduğundan iptali istenen tasarrufun borcun doğumundan daha önce gerçekleştirildiği, kaldı ki davacının da alacağının tasarruftan önce doğduğuna ilişkin bir bildiriminin bulunmadığı halde mahkemece yakın akrabalık gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olmadığına değinilmiştir....

      Şubesinde kullandığı kredi borcunu kefil olarak dava konusu iptali istenen tasarruftan sonra 5.3.2010 tarihinde ödediğinden, davacı ile borçlu arasındaki borcun doğum tarihinin, ödeme tarihi olan 5.3.2010 tarihi olduğu bu durumda 29.07.2009 tarihli tasarrufun borçtan önce yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nin 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece de belirlendiği gibi bu tür davaların dinlenme koşulları arasında iptali istenen tasarrufun, takip konusu borcun doğumundan sonra yapılmış olması da vardır. Somut olayda, takip konusu alacak davalı borçlunun Yapı Kredi Bankasından 6.4.2007 tarihinde kullandığı krediye kefil olan davacının kefil sıfatıyla bankaya yaptığı ödemeden doğmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... ve ... hakkında takip başlatıldığını, takibin semeresiz kaldığını, mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazın 09.01.2013 tarihinde davalı ...'a satıldığını belirterek, bu tasarrufun iptalini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, tasarrufun borcun doğumundan önce gerçekleştiğini ve müvekkilinin taşınmazı yatırım amacı ile satın aldığını belirterek haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlular, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığını belirtmişlerdir....

          Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 278/1 ve 280/1 maddeler gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, borçlu hakkındaki icra takibinin yenilenmiş olmasına,12.12.2011 tarihli kati aciz belgesinin sunulmuş olmasına, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK 278/3-1 ve 280/1.madde gereğince iptale tabi bulunmasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Tasarrufun iptali davalarında harç ve vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tasarrufun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi ile Antalya 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalının davacıya olan borcunun ödenmemesi üzerine davacı tarafından başlatılan takipte haczi kabil mal bulunmaması ve borçlunun davaya konu şirket hisselerini diğer davalılara devrettiği iddiasına dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın İcra İflas Kanununa göre açılan tasarrufun iptali davası olduğu ve asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari ilişkiden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

              Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, toplanan delillere göre; temel ilişkinin tasarruftan önce oluştuğunun, davacı tarafça ispatlanamaması ve bu hususun tasarrufun iptali davasında ön şartın olduğu gözetilerek ön şart yokluğundan dolayı davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İİK'nın 277'e dayalı tasarrufun iptali davalarında; davacı taraf bir alacağa dayanarak iptal isteğinde bulunmuş ise bu alacağın tasarruf tarihinden önce doğmuş olması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu