Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ..., taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını, borçtan önce satış işleminin gerçekleştiğini, iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ..., ... yönünden davanın husumet nedeniyle reddini savunarak, borcun tasarruftan sonra doğduğunu, satışın gerçek olduğunu ve iyi niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece davalı ... yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile davaya konu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptaline, davacıya icra takip dosyalarındaki alacağın tahsili için cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun tasarrufun isteminden önce doğmuş olması gerekir....

    Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali davasıdır., Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile iptali istenen tasarrufun tasarruf tarihindeki değeri karşılaştırılarak düşük olan değer üzerinden nispi olarak hesaplanması gerekir. Somut olayda takip konusunun 2.043.773,69 TL olduuğu, gayrımenkulün tasarruf tarihindeki gerçek değerinin ise 52.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda ... lehine tasarruf tarihindeki gerçek değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretinin maktu hesaplanması doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Davalı borçlular vekili, talebin İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğunu, icra takibine itiraz edildiğinden ve itirazın iptali davası derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak ve aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında dava şartlarının gerçekleşmediğini, taşınmazın 7.000 TL bedelle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemnece iddia, savunma, toplanan delillere göre İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyasına konu alacağın kesinleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir....

        Dava İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. ...-Dosyadaki yazılara toplanan delillere ve bozma ilamı gereğince hükmün verilmiş bulunmasına göre davacı alacaklının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Tasarrufun iptali davalarının esastan reddi halinde davalılar lehine dava konusu iptali istenilen tasarrufun değeri ile takip konusu alacak miktarından hangisi az ise o miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Somut olayda iptali istenilen temlik miktarı ....033,624,82 TL, takip konusu alacak ise ödemeler dikkate alıdığında dava tarihi itibari ile 252.800,91 TL olduğundan bu miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının eksik vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tasarrufun iptali (İİK 277 ve devamı) istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın tarafları tacir olup, iptali istenen tasarrufun da ticari bir işleme ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Ticaret Mahkemesi ise İİK'nın 27 maddesine göre açılan tasarrufun iptali davasının ticari nitelikte olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

            Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları icra takibine bağlı davalar olup,sonuçta verilen iptal kararı da icra takibindeki miktarla sınırlı tutulmaktadır. Bunun sonucunda da alacağın herhangi bir şekilde ödenmesi halinde davanın konusu kalmamaktadır. Somut olayda Gaziosmanpaşa 1.icra müdürlüğünün 2006/5080 sayılı takip dosyasına konu olan borcun hükümden sonra tamamen ödenmiş olduğu 04.01.2008 tarihli tahsilat makbuzundan anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece, borcun ödendiğinin anlaşılması halinde dava konusuz kalacağından İİK.nun 281/3 maddesi göz önüne alınarak buna göre hüküm tesisi gerekmektedir. SONUÇ: Davalıların temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 12.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek borçlunun dava konusu taşınmazını diğer davalı yeğeni Adem’e satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılar arasındaki akrabalıktan dolayı tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...'nun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazı 14.1.2008 tarihinde kız kardeşinin eşi davalı ...'ya sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı borçlu ..., iptali istenen tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ...vekili, iptali istenen tasarrufun borçtan önce ve 55.000,00 TL'lik alacağa mahsuben müvekkiline devredildiğini, aciz belgesi sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı borçlu ... aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı oğlu ...’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ... vekili ile davalı ... vekili davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, dava açmadan önce borçlunun malı bulunduğu bu nedenle dava açılamayacağı ve aciz halinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

                    Mahkemece takip konusu vergi alacağının tahakkuk tarihinin 24.11.2011 yılı olup tasarrufların ise bu tarihten önce 30.09.2010 yılında yapıldığı, tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine verilmiş; hüküm, davacı alacaklı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, dosya içerisindeki ödeme emri ve haciz tutanağı içeriğinden borçlunun vergi borcunun 2010 yılına ait dönemi de kapsadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu tasarruf ise 30.09.2010 tarihinde yapıldığından tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığından söz edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, borçlu ve diğer davalı arasındaki tasarrufun iptale tabi olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre verilmesi gerekirken aksi yöndeki gerekçesi ile yazılı şekilde verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu