Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK’nun 277. ve devamı maddelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalar yasanın 282. maddesi gereğince borçlu, borçlu ile hukuki işlemde bulunan veya borçlunun ödeme yaptığı kişiler ile bunların mirasçılarına ve kötü niyetli kişilere karşı açılabilir. Somut olayda davalı borçlunun damadı ...’ye yaptığı dokuz adet taşınmaz satışına ilişkin tasarrufun iptali ile, 3. kişi davalı ...’nün dava konusu taşınmazları borçludan satın aldıktan sonra dava dışı ... ...’ya muvazaalı borç senedi vererek hakkında icra takibi yaptırdığı ve taşınmazlara haciz konulmasını sağladığı belirtilerek, hem borçlu ile damadı arasındaki tasarrufların iptali hem de ... muvazaalı borcu nedeniyle 2007/617 esas sayılı takip dosyasından 04.10.2007 tarihinde konan hacizlerin iptali istenmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalıların kardeş olması nedeniyle dava konusu işyeri devrinin İİK 278/3 madde gereğince iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

      Mahkemece, tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığı, 29.07.2013 tarihli haciz tutanağında borçlunun hacze kabil malının bulunmadığı ibaresinin yer almadığından İİK'nun 105.madde niteliğinde geçici aciz belgesi niteliği taşımadığı gibi davalının ipoteğinin muvazaalı olduğu da ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekil tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve dava konularından... sayılı takip dosyası yönünden davacı alacaklının iptali istenilen ipotekten önce konulmuş bir haczi bulunduğundan ve dava açmakta hukuki yararı olmadığından bu takip dosyası ile davanın reddi sonuç itibari ile yerinde bulunmasına göre davacı alacaklının aşağıda ......

        Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

          Aksi durumun kabulü, tasarrufun iptali davasında borçlu ve üçüncü kişiyi şekli mecburi dava arkadaşı kılan İcra ve İflas Kanunu'nun 282/1. maddesine, borçlunun aciz halinde olması sebebi ile mal kaçırma niyeti ile yapılan işlemlerin alacaklıya karşı geçersiz sayılması amacını taşıyan tasarrufun iptali davasının genel mantığına aykırılık teşkil eder. Ayrıca İcra ve İflas Kanunu'nun 78. maddesi, "Yeniden haciz istemek, alacaklı tarafından vukubulan yenileme talebinin borçluya tebliğine mütevakkıftır" şeklinde ifade edilmiş ise de tasarrufun iptali kararı gereğince uygulanacak olan haciz için borçluya yenileme emri gönderilmesi gerekmez, icra mahkemesi ilam ile bağlı olduğundan ve ilamda alacaklıya tasarrufun iptali kararındaki takip dışı 3. kişi aleyhinde Kocaeli İli, Gölcük İlçesi, Değirmendere Köyü, 486 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın davalı Şura Mühendislik Elektrik Elektronik Telekominikasyon İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd....

          Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda tasarrufun iptal edilebilmesi için aynı yasanın 278, 279 ve 280. maddelerindeki koşulların oluşması gerekir. Somut olayda ../... - 2 - 2009/5397 2009/7732 tasarrufa konu edilen taşınmazların tapuda gösterilen satış bedelleri ile bilirkişilerce belirlenen tasarruf tarihindeki gerçek değerleri arasında bir mislini aşan fahiş fark bulunmamakta ise de davalı 3. kişi ...’in taşınmazları borçlu davalılardan olan alacağına karşılık satın aldığını bildirmesi ve haciz tarihi ile tasarruf tarihi arasında İİK.nun 279. maddesinde belirtilen 1 bir yıllık sürenin geçmemiş olması karşısında anılan bu madde uyarınca tasarrufun iptalinin gerekip gerekmeyeceği değerlendirilmelidir....

            TTK'nın 19.maddesi gereğince bir tacirin borçlarının ticari olması asıl olduğundan İİK'nun 277'nci maddesinde gösterilen tasarrufun iptali davalarında dahi taraflar tacir olduğu takdirde dava TTK'nın 4/1.maddesi gereğince nisbi ticari davadır. Bu nedenle de davada, Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Aksi yöndeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı borçlu ...'un alacaklısından mal kaçırmak amacıyla İzmir, ....,, 7357 Ada, 1 parsel, ...., Blok, .........,Giriş 31 nolu bağımsız bölümü 14.2.2008 tarihinde kızı davalı ...'e sattığını belirterek, tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir. Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın alacağa mahsuben 45.000.YTL'ye alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... tebligata rağmen savunma yapmamıştır....

                Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, davalıların anne oğul olması nedeniyle dava konusu tasarrufun bağış hükmünde olduğu, davalı annenin borçlu oğlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufun iptale tabi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  a 05.06.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına, 20.12.2011 ve 07.02.2012 tarihli haciz tutanaklarının İİK 105 madde kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde olmasına, davalılar ... ve ...'in kardeş olması, dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek bedeli arasında misli fark bulunması nedeniyle 31.5.2011 tarihli tasarrufun İİK'nun 278/3,1-2,280/1 madde gereğince, dava konusu taşınmazın halen borçlu ve kardeşi ... tarafından bedelsiz kullanılması nedeniyle 09.06.2011 tarihli tasarrufun İİK 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunmasına, menfi tespit davasının eldeki davadan sonra açılmış olmasına göre davalı ... ve ... ile dahili davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.866,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ... ile dahili davalı ...'dan alınmasına 17/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu