Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Dairemizce verilmiş olan 02/04/2019 tarih ve 2019/684 esas 2019/730 karar sayılı kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava hukuksal nitelik olarak tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Davacı TBK 19 a göre açmış olduğu muvazaa iddiasına dayalı dava açmış ve yargılama sırasında davayı tam ıslah ederek tasarruf işleminin İİK 277. vd. maddeleri uyarınca iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Buna ilişkin olarak aciz vesikasını dosya sunmuştur. Davalılar davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında borçlu T6 vefat etmiş ve tüm yasal mirasçıları tarafından miras reddedilmiştir....

Hemen belirtmek gerekir ki, TBK'nin 19 uncu maddesine göre muvazaa hukuki sebebine dayanarak açılan tasarrufun iptali davaları İİK'nin 284 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süreye tâbi değildir. İİK'nin 277 vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan icra takibine geçilmesi ve aciz belgesi alınması şartı muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Gerek İİK'nin 277 vd. maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davalarında gerekse muvazaa hukuki olgusuna dayanılarak açılan tasarrufun iptali davalarında, davacının borçludan gerçek bir alacağının var olması dava şartlarındandır....

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : ... vd. KARAR Dava, İİK 277. maddeye dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Maddesi ve Yargıtay kararlarında da üçüncü dereceye kadar gerçekleştirilen tasarrufların bağışlama olarak kabul edileceği karinesi bulunsa da muvazaa içermeyen bir satış işleminin yasal olarak geçerli olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, İİK'nun 277 ile TBK.19 maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Her ne kadar davalı tarafça yukarıda belirtilen sebeplerle istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de borcun doğumuna, tasarruf işlemlerinin tarihine, davalı taraflar arasındaki yakınlık derecesine göre tüm dosya içeriği itibariyle mahkemenin kabul ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; 1- Bozüyük 1....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO :2020/28 Esas KARAR NO:2022/171 DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ... E SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) DAVA TARİHİ: 24/01/2012 BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN ......

      Mahkemece davanın hukuki nitelendirmesinin İİK'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali olarak nitelendirmesi durumundaki; mahkemece tasarruf İİK. 277. Md. Uyarınca iptal edildiği belirtilmiştir. O halde; mahkemece İİK 277 ve devamı maddelerine uygun olarak tasarrufun iptali dava şartlarının olup olmadığı (davacının alacağının gerçek olması, takibin kesinleşip kesinleşmediği, icra dosyasından usulüne uygun alınmış aciz vesikası olup olmadığı, borcun doğumun tasarruf tarihinden önce olup olmadığı) irdelemeksizin gerekçede 278-279-280 md. tartışılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. madde gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle, istinaf eden tarafın davadaki sıfatı da nazara alınarak, duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, İİK 277 vd. maddelerine dayalı olarak açılmış bir tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraflarca ayrı ayrı işbu karara karşı istinaf isteminde bulunulmuştur. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır....

        Somut olayda; Dava İİK.'nın 277. ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasıdır. Tasarrufun iptali davasında TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığından (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2014/17-2389 esas 2016/129 karar, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/20437 esas 2019/8861 karar sayılı ilamları) mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM....

          Mahkemece her ne kadar aciz vesikası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı yan davalılar arasında yapılan tasarrufun İİK 277 vd maddeleri sebebi ile birlikte Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı olarak da tasarrufun iptalini istemiştir. BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa davasında, asıl amaç borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmek ve bu suretle borçludan olan alacağın tahsilini sağlamaktır. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

          Mahkemece davacı tarafa aciz vesikası sunmak için duruşma gününe kadar kesin süre verilmesine rağmen aciz vesikasının dosyaya sunulmadığı ve icra dosyasından da aciz vesikası alınmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 277. vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu