Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde, bu araçla ilgili olarak tasarrufun iptaline karar verilebilmesi için satış silsilesi içinde yer alan dava dışı ... isimli şahsında davaya dahil edilerek, bu şahıs yönünden de tasarrufun iptali koşullarının var olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirdi. Şayet davacı bu araçla ilgili davasını bedele dönüştürmüş ise, bu halde de aracın ...’ın elinden çıktığı 06.05.2014 tarihindeki değeri ile...Ltd. Şti. ise 31.01.2014 tarihindeki değeri oranında bedelden sorumlu olması gerekirdi....

    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tasarrufun İptali (iik 277 Ve Devamı), Olmazsa Terditli Olarak Açılan Tbk. 19. Maddeye Dayalı Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir. Davacı tarafça dava dilekçesinde İİK'nun 277 vd. Düzenlemesi bulunan tasarrufun iptaline yönelik iddialar ileri sürülerek öncelikle İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar verilmesi talep edilmektedir. Dava dilekçesinde terditli talep olarak ise İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi tanınmasına yönelik bu talebin yerinde görülmemesi halinde TBK'nun 19. Maddesi kapsamında muvazaa talebinde bulunulmaktadır. Davacı tarafın açtığı terditli davada, ilk talebin İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlemesi bulunan tasarrufun iptali talebi olması, bu talep yerinde görülmediği takdirde terditli olarak açılan TBK 19....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/475 ESAS, 2021/105 KARAR DAVA KONUSU : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve Devamı) KARAR : Samsun 1....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin red kararının tasarrufun iptali davası mahiyeti ile bağdaşmadığını, İİK'nun 277 m. gereği açılan davalarda ihtiyati haciz konulması için dava şartlarının oluşmasının beklenemeyeceğini, yaklaşık ispat koşullarının oluşmasının yeterli olduğu, ihtiyati haczin taşınmazın el değiştirme halinde alacağın tahsil imkanının ortadan kaldırılmasını engellemek engelleme amacı taşıdığını, ayrıca davanın kabulü halinde yeni bir icra takibi başlatmaksızın alacağın tahsil imkanı sağlandığını, beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dava konusu taşınmaza teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olup, istinaf, tasarrufun iptali davasının şartları oluşmasına rağmen ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu hususuna ilişkindir....

    K A R A R Davacı alacaklı vekili, dava konusu haciz nedeniyle üçüncü kişi tarafından istihkak davası açıldığını, istihkak davasına karşı dava olarak iş bu davayı açtıklarını, borçlunun tüm mal varlığını boşandığı eşi ve çocuklarının ortağı olduğu üçüncü kişi şirkete devrettiğini muvazaaya dayalı tasarrufun iptali söz konusu olduğunu öne sürerek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacının dilekçesinde tasarrufun iptali, tespit, tahsil ve tazmin talep ettiği Mahkemenin bu konuda karar vermeye yetkili ve görevli olmadığı davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine,istem halinde dosyanın görevli Sincan Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nin 97/17. maddesine dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir....

      Tasarrufun iptali kararlarının icrası için ise, kesinleşme gerekmediğinden, karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin borçlusu hakkında takibin devam etmesi, tasarrufun iptali ilamına dayalı takipte faiz istenmesine engel değildir. Mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve kurallar doğrultusunda, şikayete konu ilam tarihinden takip tarihine kadar, gerektiğinde konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmak sureti ile işlemiş faiz miktarının hesaplanması ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz oranının tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Tasarrufun iptali kararlarının icrası için ise, kesinleşme gerekmediğinden, karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinin borçlusu hakkında takibin devam etmesi, tasarrufun iptali ilamına dayalı takipte faiz istenmesine engel değildir. Mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve kurallar doğrultusunda, şikayete konu ilam tarihinden takip tarihine kadar, gerektiğinde konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınmak sureti ile işlemiş faiz miktarının hesaplanması ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz oranının tespiti ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyi niyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK'nın 277 maddesi) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK'nın 278., 279. ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Bakırköy 16....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı... Gıda Dış Tic. Ltd. Şti.'nin, alacağını müvekkili şirkete temlik eden .. Bank A.Ş.'den kredi kullandığını, davalı borçlu ...'nın 17.02.2011, 26.07.2011, 11.01.2012 ve 17.12.2012 tarihli genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı borçlunun haczi kabil malı bulunamadığını, haciz tutanaklarının geçici aciz vesikası hükmünde olduğunu, borçlunun... İli, ... İlçesi, ... Köyü, 681 parsel sayılı taşınmazını 21.08.2012 tarihinde 45.000,00 TL bedelle diğer davalı ...'...

            Bunun yanında alacaklının alacağının iptale istenen tasarruftan önce doğmuş olması da tasarrufun iptali davasının ön koşuludur. Ön koşulun bulunması halinde ise İİK'nın 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiş olan üç grup altında sayılan borçlunun iptale tabi tasarruflarının koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Genellikle, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan ve maddi hukuk bakımından geçerli olan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Başka bir anlatımla İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış tasarrufların alacaklı davacı yönünden hükümsüz kılınması için açılır, geçersiz olan tasarruflara karşı tasarrufun iptali davası açılamaz....

              UYAP Entegrasyonu