Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkili şirkette müşavir avukat olarak çalışan davalıya, dava konusu aracın satıldığını; aracın satılamaz kaydı nedeniyle 01.06.1999 tarihli 48 aylık kira sözleşmesi de imzalandığını; szöleşme tarihinde, teslim tutanağı ile aracın davalıya teslim edildiğini; ancak, 01.10.2002 tarihinde iş akdi haklı nedenle feshedilen davalının, ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/84 E. sayılı dava dosyasında, araç satış sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesini istediğini; mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu aracın müvekkil şirkete iadesine ve ödenen 50.365,38 USD'nin ise davalıya ödenmesine karar verildiğini; karar gereği aracın müvekkiline teslim edildiğini, hükmedilen paranın ise 19.01.2009 tarihinde davalıya ödendiğini; bu nedenle, aracın 04.05.1999 tarihinden 19.01.2009 tarihine kadar geçen sürede davalı tarafından kullanılması karşılığı ecrimisil ödenmesi gerektiğini ileri sürerek...

    -K A R A R- Dava, taraflar arasında akdedilen alım-satıma konu makine yerine başka bir makinanın teslim edilmiş olması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde; davalı şirketten 17/01/2010 tarihinde dizüstü bilgisayar satın aldığını, arızalanması üzerine 15/10/2010 tarihinde ayıplı ürünü iade talepli olarak teslim ettiğini, 22/03/2010 tarihinde firmanın ürünün bazı parçaları değiştirilerek kendisine teslim edilmek istenildiğini, oysa davacının bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme hakkını kullandığını, avukatlık yapan ve tüm işlerini bilgisayarı kullanan davacıya başka ürün teslim edilmediğini, bilgisayarsız bırakıldığını, taksitlerin tahsilinin sürdüğünü belirterek, aradaki satım sözleşmesinin fesholunduğunun ve davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile dava tarihine dek davalıya ödenen bedellerin faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevabında, davalı şirketin ürünün satıcısı olduğu ve ürünleri tamir yetkisi bulunmadığını, sadece teslim aldığı ürünü servise...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin feshi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin feshi davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, temerrüt nedeni ile kira sözleşmesinin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü ile temerrüt nedeniyle kira sözleşmesinin feshine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle tahliyeye karar verilebilmesi için istenen kira parasının veya yan giderin muaccel(istenebilir) olması ve kira bedeli ile yan giderin verilen sürede ödenmemiş bulunması, ihtarnamede verilen süre içerisinde kira parasının ödenmemesi halinde akdin feshedileceğinin açıkça belirtilmesi gerekir....

          belirterek icra tehdidinde bulunduğunu, 6502 Sayılı Kanun gereğince taşınır veya taşınmazın ön ödemeli satışı durumunda devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkının olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı ve standart olarak hazırlanmış bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin dava konusu sözleşmeden dolayı davalı tarafa toplam 32.500,00- TL ödeme yaptığını belirterek taraflar arasında imzalanan 22/02/2017 tarih 18790 no'lu 150.000,00- TL bedelli çekilişli konut edindirme sözleşmesinin iptaline, sözleşme nedeniyle davacı tarafından ödenen 32.500,00- TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" Dava, eksik ödenen yaşlılık aylığı ve konut edindirme yardımının yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almaktadır. Buna göre taraflar arasında imzalanan konut finansmanı sözleşmesine göre, davacıdan kredi borcunun erken kapatılması halinde erken ödediği tutarın %2’sini geçmeyecek oranda erken kapama ücreti talep edilebileceği hüküm altına alınmış olup, davalı bankanın bu oranı geçmeyecek şekilde erken ödeme ücreti tahsil etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

              Bu gerekçeler doğrultusunda kanuna aykırı olarak düzenlenen ana sözleşme uyarınca belirlenen bedelin davalıdan talep edilebilmesini kabul etmek mümkün değildir. Ancak kooperatif, inşaatlarının bitmesini müteakip yapılacak kesin hesap sonucunda belirlenen bedeli bağımsız bölüm teslim alan ortaktan kooperatiften istifa edip etmediğine bakılmaksızın talepte bulunabilecektir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 20/01/2022 tarih ve 2021/6310 E - 2022/185 K Eldeki davada kooperatifin inşaatlarının devam ettiği bu sebeple bu aşamada kesin maliyet talebinde bulunamayacağı davanın erken açılmış dava olduğu anlaşılmakla masraf ve vekalet ücretinin de bu doğrultuda ve bu konudaki Yargıtay HGK nun 2013/385 Esas - 2014/100 Karar sayılı emsal içtihadı da gözetilmek suretiyle (Davanın erken açılmış olması nedeniyle usulden reddi halinde Davalı lehine, Maktu vekalet ücretini geçmemek üzere nispi vekalet ücretine hükmedilmesi) aşağıdaki karar verilmiştir....

                İlk derece mahkemesince; "... davacının, temerrüt sebebiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ve sözleşme doğrultusunda bağlı kredi olarak davalı bankadan çekilen konut kredi sözleşmesinin iptalini, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda iadesini ve 20/03/2019 tarihinden 21/04/2025 tarihine kadar aylık 1.828,95 TL lik toplam 135.342,10 TL lik kredi sebebiyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce yapılan tahkikatta, tarafların İstanbul 10....

                KARAR Davacı, davalı ... isimli şirketten 16.08.2008 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Satış Sözleşmesi ile konut satın aldığını, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ... 2. Tüketici Mahkemesi'nin 2011/417 E. Sayılı kesinleşmiş kararıyla sözleşmenin feshi ile ödediği taşınmaz bedelinin iadesine hükmedildiğini, ... 18.İcra Müdürlüğü'nün 2014/3932 sayılı dosyasında ise aynı zamanda konutun site yönetimini üstlenen davalıya yönetim gideri ve aidat bedeli olmak üzere ödemek zorunda kaldığı 16.816,56 TL nin tahsili için takip başlattığını, ancak davalının takibe itirazda bulunduğunu ileri sürerek; takibin 5601,50 TL lik kısmı bakımından itirazın iptaline ve takibin bu miktar kadar devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı, satış sözleşmesinin dava yolu ile feshi ile satış bedelinin iade edildiğini, talep edilen aidatların dava dışı site yönetimine ödendiğini, husumetten davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu