Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Erken tahliye halinde kural olarak TBK. 325. maddesine göre kiracı anahtar teslim tarihine kadar kira bedelinden, anahtar teslim tarihinden itibaren ise kiralananın aynı şartlarda kiraya verileceği makul süre kira bedeli ile sorumludur. Ne var ki bu süre kira sözleşmesinin özel şartlar 3. maddesinin son cümlesinde bu süre bir ay olarak belirtilmiştir. Tarafların serbest iradeleriyle kabul ettikleri kira sözleşmesinin bu hükmü geçerli olup taraflar erken tahliye halinde makul süreyi bir ay olarak kabul etmişlerdir. Bu düzenlemeye göre kiracı dilediği zaman bir ay evvelden ihbar göndermek suretiyle sözleşmeyi feshedebilir. Kiracı sözleşmedeki ihbar süresine uymadan kiralananı tahliye ettiğine göre bir aylık makul süre kira bedeline hükmetmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilin davalı şirket ile olan ticari ilişkisi nedeniyle bir kısım mallar için davalıya sipariş verdiğini ve siparişe konu malların bedellerini 16.01.2009 tarihinde dört ayrı kredi kartı işlemi ile davalı şirkete ödediğini, ancak bedeli ödenen malların müvekkile teslim edilmediğini belirterek, davalıya ödenen 5.057 TL'nın yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, davacının ödemeyi yaptığı satış temsilcisinin müvekkil şirketin eski çalışanlarından dava dışı ... olduğunu, adı geçen şirket çalışanının çeşitli suistimallerinin tespit edilmesi üzerine iş sözleşmesinin 22.01.2009 tarihinde feshedildiğini, ...'...

      ilçesinde faaliyet gösteren bir konut yapı kooperatifi olduğunu, arsa sahipleri ile yapılmış kat karşılığı sözleşmeleri ile edindiği 12 adet blokta kendi ortakları için 485 konut, arsa sahipleri için 205 konut olmak üzere toplam 790 adet konut ile tamamı arsa sahiplerine ait olmak üzere 34 adet işyerinden oluşan inşaatların yapımını üstlendiğini ve fiilen 2007 yılından itibaren inşaatlara devam ettiğini, kooperatifin yüklendiği konutların tamamının aynı anda teslimi mümkün olmadığından konutlar tamamlandıkça ortaklarına teslim ve teslim tarihindeki konut kesin maliyet bedellerinin tahsil edilebilmesinin yanında konutunu teslim alanlarla inşaatı devam eden ortaklar arasındaki eşitliğin sağlanabilmesine yönelik olarak bakanlığın onayı alınarak kooperatifin ... tarihli genel kurulunda ortakların kabulü ile birlikte değiştirilerek uygulamaya konulduğunu, müvekkilinin ilk olarak ortaklarına ait 3 bloktaki 177 adet daireyi tamamlayarak kat mülkiyet tapuları ile birlikte 2011 yılında teslim ettiğini...

        olmadığı vs. hususlar yerel mahkeme tarafından araştırılmadığını, zira genel kurul kararlarının içeriklerine bakıldığında bir kısmında dairesini teslim alan ortakların bir kısmında ise dairesini erken teslim alan ortakların belli miktar kira ödemesi yönünde karar alındığının görüleceğini, dairesini teslim alan ile erken teslim alan ortaklar arasında ayrım yapılmış olup müvekkilinin dairesini teslim alıp almadığı, erken/geç teslim alıp almadığı hususunun araştırılması ve buna göre hangi dönemlerden sorumlu olduğunun tespiti gerektiğini, davacı kooperatif tarafından alınmış olan genel kurul kararlarının kooperatifler kanununda yer alan eşit işlem koşuluna aykırı olduğunu, dairesini erken süresinde yahut geç teslim alan kişiler arasında ayrım yapıldığı gibi kararlarda niçin sadece dairelerini 2014 yılından sonra alanların kira ödemesiyle sorumlu olduklarının da anlaşılır bir yanı olmadığnı, zira dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere davacı kooperatifin 2014 yılından önce de daire teslimi...

        İlgili Hukuk 6502 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin 5 inci fıkrası: (5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir. 6502 sayılı Kanun'un 40 ıncı maddesi 1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır.(3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz. 6502 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi: "Ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi, satış vaadi sözleşmesinin ise noterde düzenleme şeklinde yapılması zorunludur....

          Maddesinin (b) bendinde; (10) dan fazla işçi çalıştıran işyerlerinde çalışan işçilere bu kanunda belirtilen esas ve usuller dahilinde konut edindirme yardımı yapılacağı, devamı fıkrada da, (10) işçiden az işçi çalıştıran işverenlerden ise isteyenlerin, işçilerini Konut Edindirme Yardımından yararlandırabilecekleri kurala bağlanmıştır. İptali istenilen Tebliğin 19. maddesinde, çalıştırdıkları işçi sayısı 10'dan az olan kamu kurum ve kuruluşlarının, bütün işçilerini kanunda belirtilen esaslar dahilinde yardımdan yararlandıracakları düzenlenmiştir. Davacı Belediye, işyerlerinde 10'dan az sayıda işçi çalışması nedeniyle, yasadaki tercih hakkını kullanarak işçilerini konut edindirme yardımından yararlandırmadığını ileri sürerek konut edindirme yardımı yapılması yolundaki işlemlerin iptali istemiyle dava açmıştır....

            Faiz oranının sabit olarak belirlenmesi halinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilebilir. Erken ödeme ücreti gerekli faiz indirimi yapılarak hesaplanan ve tüketici tarafından konut finansmanı kuruluşuna erken ödenen tutarın yüzde ikisini geçemez. Oranların değişken olarak belirlenmesi halinde tüketiciden erken ödeme ücreti talep edilemez” hükmü yer almaktadır. Buna göre taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin faiz türüne göre, herhangi bir yapılandırma işlemi olmaksızın davacının bir ya da birden çok ödemeyi vadesinden önce yapması nedeniyle erken ödeme ücretinin tahsilinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Eldeki dava da 28.03.2011 tarihinde de yapılan işlemin yapılandırma olmayıp erken ödeme olduğu ve sözleşmede erken ödeme ücretine ilişkin hüküm bulunduğu mahkemeninde kabulünde olup bu husus ihtilafsızdır....

              İlk Derece mahkemesince; Davanın kabulü ile; Taraflar arasındaki 12.10.2013 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin feshine, davacı tüketici yanca davalıya ödenen 8.000,00- TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi üzerine davalı vekilince yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında 12/10/2013 tarihli adi yazılı sözleşme ile dava konusu devremülkün davalı tarafından 8.000 TL karşılığında satışının kararlaştırıldığı, davacı tarafından sunulan dekontlardan bedelin davacı tarafından davalıya ödendiği, ayrıca, sözleşmeye konu 147 ada 1 parselin parselde davacı adına kayıtlı taşınmaz kaydı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili devre mülk satış sözleşmesinin feshi nedeniyle ödediği bedelin iadesi başlatılan takibe yapılan itirazın kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmıştır....

              Asliye Hukuk Mahkemesince; kira sözleşmesinin tek taraflı feshi ile peşin ödenen kira bedellerinin istirdatına ilişkin uyuşmazlığın değere bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; akdin feshi istemi bulunmayan, hukuki ayıplı ifa nedeni ile kira sözleşmesinden dönülen ve başka taşınmaz kiralanmak zorunda kalındığı için sebepsiz zenginleşme nedeni ile ödenen paranın tahsili isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan ve sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle kiracı tarafından kira bedeli olarak ödenen bedelin istirdatına ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlığın dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Gebze 2....

                Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olması nedeniyle geçerli bir sözleşme olduğu açıktır. Ön ödemeli konut satış sözleşmesi,6502 s.TKHK.nun 40.m.sinde;"(1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşmedir. (2) Tüketicilere sözleşmenin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmek zorundadır. (3) Yapı ruhsatı alınmadan, tüketicilerle ön ödemeli konut satış sözleşmesi yapılamaz." şeklinde düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu