"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından nafaka miktarı yönünden, davalı erkek tarafından ise kabul edilen tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına takdir edilen tedbir nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
birikimi üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını, bu hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir....
Mahkemece davacının 8.12.1999 tarihinde iflasına karar verildiği, iş bu davanın ise 2.2.2000 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibariyle davacının böyle bir dava açma yetkisinin olmadığı, zira iflas kararıyla birlikte müflisin masa malları üzerinde tasarruf yetkisinin kısıtlandığı, her türlü alacakla ilgili davacının dava açıp,takip yetkisinin iflasın açılmasına karar verilmekle sona erdiği çünkü davacı şirket kişiliğinin kendiliğinden fesih edilmiş duruma geldiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 11.04 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nın 91. maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında ilişki kurulur ve tasarruf yetkisi Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi anlamında kısıtlanmış olur. Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi TMK'nın 1010. maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, davalı ...hakkında yapılan Sincan İcra Müdürlüğünün 2013/258 sayılı dosyası ile yapılan takip nedeniyle borçlunun murisine ait Çubuk İlçesindeki taşınmazlarına haciz şerhi işlenmesi talep edilmiştir....
Mahkemece kesin veya geçici aciz vesikasının sunulmadığı, borçlu hakkında icra dosyalarında taşınır, taşınmaz veya araç haczine yönelik her hangi bir işlem yapılmadığı, borçlunun acz içerisinde olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç, dava sabit olduğu takdirde davaya konu teşkil eden mal üzerinde alacaklıya cebri icra yoluyla hakkını almak yetkisinin sağlanmasıdır. Bunun için borçlu aleyhinde bir icra takibinin yapılmış olması ve yasal süre içerisinde itiraz edilmemesi veya yaptığı itirazın iptali üzerine kesinleşmiş ve ödenmemiş bir alacağın varlığı zorunludur. Zira, tasarrufun iptali davası ile alacaklı iptali hüküm al- tına alınacak tasarrufla ancak mevcut icra takip tutarını tahsil edebilir....
Tensip zaptı uyarınca; iflas idare memurlarına müzekkere yazılarak, davacı ... yönünden davaya muvafakat edip etmediklerinin ve davalılar ... ve ... yönünden davalıları temsil edip etmeyeceklerinin sorulmasına karar verildiği, yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda; iflas masası tarafından dosyanın takip edilmeyeceği, iflas idaresinin görevine son verildiğinin bildirildiği görülmüştür. e-imza e-imza e-imza e-imza 6100 sayılı HMK'nun 53. maddesinde; "Dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir.Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir." şeklinde belirtilmiştir. Madde ile davayı takip yetkisi kurumu düzenlenmiştir. Davayı takip yetkisi, maddi hukuktaki tasarruf yetkisinin usul hukukuna yansımasıdır. Dolayısıyla, kanunla aksi belirtilmedikçe, bu yetki kural olarak maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir....
İİY'nun 278/2 maddesi uyarınca karı-koca arasındaki tasarruf bağışlama niteliğinde olup iptale tabidir. Borçlunun tasarrufta bulunduğu şahıs tasarruf tarihinde eşidir. Hernekadar borçlu ile eşi tasarruf tarihinden sonra boşanmış ise de tasarruf evlilik birliği devam ederken yapılmıştır. 2- İİK'nun 283. maddesiyle, tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde davacı alacaklı bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını alma yetkisi elde eder ve dava konusu taşınmaz ise davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir kuralı konmuştur. Bu itibarla mahkemenin üçüncü şahıs üzerindeki kooperatif hissesinin tekrar davalı ... adına yazılmasına dair kararı yasaya aykırıdır. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK'nun 438/VII.maddesi uyarınca uygun bulunmuştur....
Olayda davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimde bulunduğu toplanan delillerden anlaşıldığına göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiştir. Ne var ki sınırlandırma ölçülü olmalıdır. Mahkemece davalıya ait tüm taşınmazlar üzerindeki tasarrufun sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Taşınmazların sayı ve nitelikleri dikkate alındığında sınırlandırma ile ulaşılmak istenen amaç bakımından gerekli olanın üstünde ve ölçüsüz olduğu görülmektedir. Bu husus dikkate alınarak ölçülülük ilkesine uygun sınırlandırma yapılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı davalı eşine ait olduğunu bildirdiği 13 adet taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını istemiş, mahkemece istek kabul edilmiştir....
Mahkemece davalı karşı davacı adına kayıtlı .... taşınmaz ile ....sayılı taşınmazlardaki davalı-karşı davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de; Toplanan delillere göre ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğu veya evlilik birliğinden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektiği ispatlanamamıştır. Ne var ki, davalı-davacı erkek temyizinde sadece adına kayıtlı .... taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasının kaldırılmasını talep etmiştir. Bu husus nazara alınarak davacı-davalı kadının ... nolu taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. .../......
Mahkemece davanın kabulüne, taşınmaz üzerinde davacıya icra takibinde haciz ve satış isteme yetkisinin verilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, taşınmazın akit tablosundaki satış bedeli ile tasarruf tarihindeki gerçek değeri arasında mislini aşan fark bulunması yanında, dinlenen tanık beyanlarına göre davalı borçlu ...'ın satıştan sonrada taşınmazda oturmaya devam etmesine, açıklanan nedenlere göre davalı ... 'in borçlu ...'ın aciz halinde bulunduğunu ve takipten mal kaçırma kastını bilebilecek durumda bulunmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA aşağıda dökümü yazılı 216.00 YTL kalan onama harcın temyiz eden davalılar'dan alınmasına 22.4.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....