Somut olayda, dava konularından 3759 ada 11 parsel 17 nolu bağımsız bölüm ilk olarak borçlu tarafından 05.05.2011 tarihinde ...'ya satılmış, 28.06.2011 tarihinde ... tarafından ...'a onun tarafından da 05.10.2011 tarihinde davalı ...'a satılmıştır. Borçlu tarafından ilk tasarruf 05.05.2011 tarihinde yapılmış davacı alacaklı tarafından takibe konulan en eski borcun doğum tarihi ise 14.06.2011 olup tasarruf tarihinden sonradır. Takibe konulan borçların önceden doğduğu iddia ve ispat edilmemiştir. Bu halde davalı ... ile ilgili davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı ... ve ...'un temyizine gelince: Tasarrufun iptali davaları İİK 282. maddesi hükmü uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimselerle bunların mirasçıları aleyhine açılır....
Mahkemece, toplanan delillere göre davalıların yakın akraba oldukları, aralarında yapılan satıştan sonra da aracın borçlu tarafından kullanıldığı ve satışın bir bedel karşılığı olmadığı kanaati ile davanın kabulü ile tasarrufun iptaline ve aracın Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2005/2304 esas sayılı takip dosyasında “icra kovuşturmasına tabi tutulmasına” karar verilmiş hüküm davalılarca temyiz edilmiştir. Dava İ.İ.K.’nun 277 ve takip eden maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin bulunmaktadır. Üçüncü kişi olan davalı ... borçlu ...’nin amcası bulunmaktadır. İ.İ.K.’nun 278/1 maddesinde, maddede öngörülen hısımlar arasında yapılan ivazlı tasarrufların bağış hükmünde sayılacağı öngörülmüştür. Ne var ki, davalı olan borçlu ...’nin amcası ...’a yapmış olduğu tasarruf, haczin yapıldığı tarihten itibaren yasada öngörülen 2 yıllık süreden önce yapılmıştır. Bu durumda konunun aynı yasanın 280/1 maddesi ışığında değerlendirilmesi gerekir....
anlaşılmasına göre davacı vekilinin temyiz isteğinin reddine ilişkin 14.10.2021 tarihli ek kararı, davalı borçlu ... tarafından davalı 3. kişi ...’na devredilen taşınmazlara ilişkin tasarruf yönünden usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile bu ek kararın onanmasına, 2-Dava; BK'nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, borçlu-davalı T4 vekili ile davalı T3'in bu kararı istinafa getirdiği görülmüştür. Davacının (alacaklının) bu davayı açabilmesi bazı şartlara bağlıdır. İİK'nın 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin bulunması gerekmektedir. Bu dava şartıdır. Mevcut dosyada, davacı ile T4 arasında 2010 yılından itibaren zeytin alışverişi kapsamlı borç ilişkisinin doğduğu, bu kapsamda toplam 14.191,43 TL borcun ödenmemesi üzerine Çine 1....
Somut olayda, davaya konu taşınmaz, 21/12/2011 tarihinde davalı borçlu ... tarafından dava dışı ...’a, 26/03/2012 tarihinde dava dışı ... tarafından dava dışı ...’a, 22/04/2014 tarihinde ise dava dışı ... tarafından davalı ...’a satılmıştır. Davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, borçlu ... ve taşınmazı en son satın alan ... taraf olarak gösterilmiş, ancak borçlu ile işlemde bulunan ... ve ... davaya dahil edilmeksizin davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmiştir....
Sağlığında mallarını dilediği kişiye özgür iradesi ile tasarruf etme yetkisine sahiptir. Keza muris taşınmazın devri sırasında sağ olduğuna göre, yine davalı-borçlu Mevlüt'ün murisin mal varlığı üzerinde herhangi bir hak sahipliği ya da tasarruf imkanı bulunmamaktadır. Ancak muris yaptığı tasarruf ve bu tasarruftan sonra vefatı dikkate alınarak; Uyap ortamında yapılan sorgulamada murisin tasarrufa konu taşınmaz dışında başka gayrimenkullu malı bulamadığı ve yine murisin davalı borçlu Mevlüt dışında ve diğer mirasçısının davalı Hasibe olduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu Mevlüt'ün ise bu tasarrufa karşı muris muvazaasına dayalı dava açmamış olması alacaklıdan mal kaçırma saki ile yapılmış bir işlemdir. Davalıların kardeş oldukları ve birbirlerinin mali durumu hakkında bilgi sahibi oldukları dikkate alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunmuştur....
Köyü 115 ada 1 ve 3 parsellerin 2/B kapsamında olup, 2924 Sayılı Yasa uyarınca tasarruf yetkisinin Orman Bakanlığında olduğu, tapunun beyanlar hanesine zilyetlik şerhi konulmasının istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, 2/B'lik alanların tasarruf yetkisinin Hazineye ait olduğundan pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen 12.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bu tür davaların genel mahkemelerde görülme olanağı bulunmadığı gibi, 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki 10 yıllık sürenin de geçtiği, ...tarafından yapılacak hak sahipliği tespit komisyonunca davacının hak sahibi tespit edilebileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 09/03/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Eşlerden birinin istemi üzerine koşullarının varlığı halinde diğer eşin tasarruf yetkisinin kısıtlanması için, kısıtlamaya konu malvarlığının edinilmiş mal olması zorunlu değildir.Türk Medeni Kanununun 199. maddesi evliliğin genel hükümleri içinde yer aldığından, bu hükmün uygulanabilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin önemi bulunmadığı gibi kısıtlamaya konu malvarlığı değerlerinin Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ya da sonra edinilmiş olmasının da önemi yoktur.Bu bakımdan 22 ve 26 parsel numaralı taşınmazlarla ilgili ret gerekçesi doğru değil ise de bu husus temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2-Temyiz sebebi yönünden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 199. maddesinde düzenlenen, eşlerden birinin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması, "evlilik birliğinin korunması" önlemlerinden olup, sınırlandırmaya şartlarının varlığı halinde evlilik birliği devam ediyorsa başvurulur. Evlilik birliğinin sona ermesi durumunda bu hüküm artık uygulanamaz. Tarafların evliliği dava açıldıktan sonra 23.01.2018 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile sona ermiştir. Bu durumda davanın esası konusuz hale gelmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 199. maddesinde düzenlenen davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlandırılması isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 199. maddesine dayanan istekler, çekişmesiz yargı işlerinden olmadığı gibi, basit yargılama usulüne tabi dava ve işlerden de (HMK md. 316) değildir....