"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle davalı borçlu aleyhine ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/5377 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun, alacaklarını karşılayacak oranda malının bulunamadığını, davaya konu malını ise kötüniyetli olarak ve kendilerinden mal kaçırmak amacıyla devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki bu aleyhlerinde olan tasarrufun iptali ile bu tasarruf işlemine konu mal üzerinde alacaklarının tahsili yönünden satış ve haciz yetkisi isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki borç ilişkisi nedeniyle davalı borçlu aleyhine ....İcra Müdürlüğü'nün 2014/5377 sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun, alacaklarını karşılayacak oranda malının bulunamadığını, davaya konu malını ise kötüniyetli olarak ve kendilerinden mal kaçırmak amacıyla devrettiğini belirterek, davalılar arasındaki bu aleyhlerinde olan tasarrufun iptali ile bu tasarruf işlemine konu mal üzerinde alacaklarının tahsili yönünden satış ve haciz yetkisi isteyebilme yetkisinin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
nin müvekkiline borçlu olduğunu, Antalya 5. İcra Müdürlüğü'nün 2013/9882 sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, alacağı karşılar nitelikte haciz yapılamadığını, borçlunun mal varlığının ve aktifinin esasını oluşturan çok büyük miktardaki Korkuteli Belediyesi'ndeki 2.401.675,57 TL alacağının tamamını diğer davalıya temlik ettiğini (Antalya 11. Noterliğinin 01/11/2013 tarih 29786 yevmiye nolu temliknamesi ile) alacakların icra işlemlerinin başladığı gün diğer davalının uhdesine geçirildiğini, diğer davalının borçlu şirket ile aynı adreste kurulan yeni bir şirket olduğunu, borçlu şirketin büyük ortağı ve müdürünün diğer şirketin yetkilisinin kardeşi olduğunu belirterek, temlikname ile yapılan tasarruf işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı H.D.Z. İnşaat ve İnş. Malz. San. Tic. Ltd....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/3474 Sayılı takip dosyalarından asıl alacak ve fer'ilerinin tahsilini teminen, tasarruf işleminin iptali ile Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2010/2787 Sayılı, Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2010/509 sayılı ve Konya 3. İcra Müdürlüğünün 2007/3474 sayılı takip dosyalarında olan, cebri icra yetkisinin davacıya tanınmasına, birleştirilen Kulu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/97 esas-2009/370 karar sayılı dosyası kapsamında;Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2010/2787 sayılı, Konya 2. İcra Müdürlüğünün 2010/509 sayılı ve Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3474 Sayılı takip dosyalarından asıl alacak ve fer'ilerinin tahsilini teminen, tasarruf işleminin iptaline Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/2787 Sayılı, Konya 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/509 Sayılı ve Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3474 Sayılı takip dosyalarında olan cebri icra yetkisinin davacıya tanınmasına, birleştirilen Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2011/375 esas-2011/446 karar sayılı dosyası kapsamında;Konya 2....
KISITLANMASI İSTENİLEN : ... Vek.Av. ... VASİ ADAYI : ... Dava dilekçesinde, ...'ın kısıtlanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlanması istenilen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyaya ibraz edilen ölüm belgesi ile kısıtlanması istenilen ...'ın 27.01.2016 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Vesayet altına alınması istenilen kişi, hüküm henüz kesinleşmeden öldüğünden davanın konusu kalmamıştır. Konusu kalmayan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/12/2014 NUMARASI : 2014/371-2014/1707 DAVACI : DAVALI : KISITLANMASI İSTENİLEN : Dava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi. BAŞKAN ÜYE ÜYE ÜYE ÜYE Karşılaştırıldı E.E...
Şöyle ki bilirkişi raporunda borçlu şirketin tasarruf tarihi itibariyle 182.000,00 TL. tutarında aktif malvarlığı bulunduğu bildirilmekle birlikte fiilen olmadığı düşünülen kalemlerin elimine edilmesi neticesinde tasarruf tarihinde özvarlık değerinin 59.317,18 TL. olduğunun da bildirildiği, borçlunun aktif malvarlğının vergi borcunu karşılamaya yetmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece işin esasına girilerek, borçlu ve diğer davalı ... arasındaki tasarrufun iptale tabi olup olmadığı araştırıldıktan sonra tasarruf tarihi olan 12.11.2010 tarihine kadar davacı alacağının (tasarruf tarihine kadar olan vergi borcunun ) tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir verilmesi gerekirken bilirkişi raporu yanlış değerlendirilmek suretiyle yazılı şekilde davanın reddine verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
İİK'nın 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buna göre borçlu ile onunla hukuki muamelede bulunun kişi zorunlu hasım konumundadır. İİK’nın 283/II maddesine göre ise, iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahsın nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde üçüncü kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir....
İİK'nın 282. maddesi gereğince tasarrufun iptali davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir. Buna göre borçlu ile onunla hukuki muamelede bulunun kişi zorunlu hasım konumundadır. İİK’nın 283/II maddesine göre ise, iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahsın nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde üçüncü kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir....
Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....