yetkisinin kısıtlanması talebinin evlilik birliğinin sona ermiş olması nedeniyle konusuz kaldığı bu nedenle davacının TMK. 169 ve 199 maddeli uyarınca yapmış olduğu taleple ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına, karşı davada; karşı davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına, manevi tazminat taleplerinin reddine, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir....
Maddesinin B bendi gereğince müvekkil belediyeye devredilmesinin talep edildiği ancak Kocaeli Defterdarlığı İzmit Emlak Müdürlüğü 13/01/2017 tarih ve 1024 sayılı yazısı idarelerince yapılan kiralama işleminin geçerli olduğunu, bununla birlikte 10 yıl sürenin bitimini müteakip talep edilmesi halinde tasarrufun belediyeye bırakılması hususunun değerlendirileceğinin bildirildiğini, davalı idarenin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı bir surette anılan taşınmazın tasarrufunu müvekkile devrinden kaçındığını, bu nedenlerle Gölcük ilçesi, Kavaklı mah, 52.469,52 m2 yüzölçümlü dolgu alanının tasarruf yetkisinin davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, kıyıların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar olduğunu, bu nedenle tasarruf yetkisinin de davalı müvekkile ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir....
Bu maddeye göre sulh hâkiminin, işin niteliği gereği (vesayet işlerinin zorunlu kıldığı) başkaca önlemleri de alabileceği anlaşılmaktadır Uygulamada vesayet davası açıldığında kısıtlanması istenenin mal varlığı üzerine vesayet tedbir kararı verilmekte ve böylelikle dava devam ettiği sürece kısıtlanması istenenin bir zarara uğramasının engellenmesi amaçlanmaktadır. Bu durumda vesayet tedbir önlemleri tam olarak ihtiyati tedbir değildir. Nitekim mahkeme vesayet tedbir şerhi koyduğu malvarlığı değerleri üzerinde, kısıtlanması istenenin tasarruf haklarını elinden almamakta, kısıtlanması istenen mallarını dilediğince kullanmaya devam etmektedir. Vesayet tedbir kararı yalnızca mallar üzerinde temliki tasarruf yapılması durumunda bu tasarrufların mahkemenin gözetiminde yapılmasını, kısıtlanması istenenin açık bir şekilde aleyhine olan işlemlerin engellenmesini ve böylelikle sonuçta kısıtlanması istenenin korunmasını sağlamaktadır....
Hakim, karar vermeden önce, kurul raporunu göz önünde tutarak kısıtlanması istenen kişiyi dinleyebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunduğu öne sürülen kişinin kısıtlanabilmesi için resmi sağlık kurulu raporunda kişinin akıl hastalıkları tanımlanarak kısıtlanması gerektiğinin belirlenmiş olması gereklidir. Dosya getirtilen Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinin 08.12.2020 tarihli sağlık kurulu raporunda kısıtlanması istenende vasi tayinini gerektirecek bir sağlık problemi saptanmadığı belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece kısıtlanması istenilenin TMK'nun 405.maddesi uyarınca kısıtlanması isteminin reddi usul ve yasaya uygundur....
yetkisinin kısıtlanmasına, davalının malik olduğu gayrimenkullerin tapuda ferağdan menine, ancak kendisinin rızası ile tasarruf tasarruf edebileceğine ve bu kararın tapuda şerhine, davalının tam, müşterek ve iştirak halinde malik olduğu gayrimenkullerin öncelikle tapudan sorularak TMK'nın 199.maddesi gereği belirlenmesine ve tüm gayrimenkuller üzerindeki tasarruf yetkisinin kaldırılmasına ve tapuda ferağdan menine, tasarrufların ancak kendisinin rızası ile devredilebileceğine ilişkin tapuya şerh konulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
bir kişiye satmak suretiyle zilyetliği devreden sanığın artık eşya üzerinde tasarruf yetkisi kalmadığından, üzerinde tasarruf yetkisi bulunmayan suç konusu malları sattığı kişiyi bildirmesi sonucu satın alan kişiden alınmasının TCK'nın 168. maddesi anlamında sanık tarafından gerçekleştirilmiş bir iade veya tazmin olarak kabulünün mümkün olmadığı, ancak sanığın çaldığı malı satması nedeniyle haksız biçimde sağladığı kazancı da iade etmesi halinde TCK'nın 168. madde anlamında bir iade ve tazminden bahsetmenin mümkün olacağı nazara alınarak suça konu malzemeleri sanıklardan 300 TL’ye satın alan Ahmet Tokdemir’e, sanıkların bir ödeme yapıp yapmadığı sorulup sonucuna göre TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, bozma sonrası kurulacak hükümde 1412 sayılı CMUK'nın 326/son...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadına takdir edilen tedbir nafakası fazladır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir....
Mahkemece; "Dava, TMK 199/1 kapsamında davalının tasarruflarının kısıtlanması ile TMK 196 kapsamında ailenin geçimi için davalının yapacağı parasal katkının belirlenmesi talebine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, evli çiftler arasındaki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 2.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 26.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; TMK'nın 198 ve 199. maddesine dayalı davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlaması ve tedbir nafakası istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine 12.07.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....