Mahkemenin 31/10/2013 tarihli 2012/728 E. 2013/302 K. sayılı davacının 01/02/1996 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, davacı her ne kadar dava dilekçesinde ödenen tarım bağkur prim ödeme miktarını tespitini ve bağ-Kur sigortasına hizmet süresini tespitini talep etmiş isede son celsede davasının ıslah ettiği ve bu taleplerini bildirmediğinden bu talepleri hakkında kaarr verilmesine yer olmadığına ilişkin kararı , davalı Kurum vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 18/11/2014 tarihli 2014/3644 E.-2014/24170 K. sayılı ilamı ile " davacının 01/02/1996 tarihinde Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiş ise de, Tarım Bağ-Kur sigortalılığında bir günlük sigortalılık süresinin tespiti mümkün değildir. Sigortalılık hakkı kamu düzeniyle ilgili olup, bu haktan vazgeçilemez. Öte yandan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu kendi adına ve hesabına tarımsal faaliyette bulunmaktır....
Anılan düzenlemede, kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takiben başlayacağının hükme bağlanmış olması karşısında, kayıt ve tescil, ya da tescil yerine geçen iradi prim ödemesi veya prim tevkifatı öncesine isabet eden tarımsal faaliyet ve buna dayalı "Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti" söz konusu olamayacaktır....
ve ilk üç taksidin alındığı,ancak davacının borcun tamamını ödemediği için yapılandırma işleminin geçersiz hale geldiği ve davacının ödemiş olduğu primlerin iadesi gerektiği,davacının sigortalılığının durdurulduğu,iptalinin söz konusu olmadığı,davacının ek 17 kapsamında ihya talep ederek borçlarını ödemesi halinde tarım sigortalılığının geçerli olacağı kanaati bildirilmiştir....
Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde; Dava, davacının 01.01.1998- 31.12.2003 tarihleri arasında 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığın tespiti isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı SGK vekilince istinaf edilmiştir. Davacının 1997 ve 2003 tarihlerinde teslim ettiği ürünler sebebi ile bağkur prim kesintisi yapıldığı açıktır. Aradaki yıllarda ise tevkifat olmamakla birlikte ürün teslimi yapılmıştır. Ürünler resmi bir kurum olan Tekel'e verilmiştir. Bir kez tevkifat bulunması halinde takip eden yıllarda salt ürün teslimi tarım bağkur sigortalılığı için yeterlidir....
III-MAHKEME KARARI: A-İLK DERECE MAHKEME KARARI: 1-Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 2-Davacının 23/11/2010 tarihinden itibaren başlayan zorunlu tarım bağkur sigortalılığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile davacının 23/11/2010-12/6/2017 tarihleri arasında zorunlu tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, dosya kapsamında bulunan delillerden tarımsal faaliyetinin devam ettiğinin anlaşıldığını, ziraat odası kaydının iptal edilmesinin doğru olmadığını, müvekkilinin kaydın tutulmasına ilişkin olarak korunması gerektiğini, 8 yıl boyunca düzenli olarak primlerini ödediğini, tarımsal faaliyetinin devam etmesi sebebiyle 01/04/2003 tarihinden itibaren sigortalı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....
Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava, 01/01/1998- 31/12/2002 tarihleri arasında 2926 S.Y kapsamında tarım bağ-kur sigortalılığının tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı SGK vekilince istinaf edilmiştir. Kurum davacıyı gerçekleşen tevkifat sebebiyle 01/06/1997- 31/12/1997 tarihleri arasında tarım bağ-kur sigortalısı olarak tescil etmiş olup, bu konuda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Müteakip yıllarda da ürün teslimi yapıldığı dosya kapsamınca sabit olmuştur. Bir kez tevkifattan sonra müteakip yıllarda ürün teslimi tarım bağ-kur sigortalısı sayılmak için yeterlidir....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıyı 01/10/2008-31/07/2012 tarihleri arasında zorunlu Bağkur sigortalısı olarak tescil eden davalı Kurum işleminin iptali ile davacının bu dönemde Tarım sigortalısı olduğunun tespitine, 01/04/2013 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, aksine kurum işleminin iptaline karar verilmiştir....
Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava davacının 01/10/1995- 31/10/2003 tarihleri arasında zorunlu tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespiti ve bu dönem borçları yönünden yapılandırma hakkının bulunduğu tespiti davasıdır. İlk derece mahkemesince 01/10/2003- 31/10/2003 tarihleri arası dönem yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, karar her iki taraf vekilince istinaf edilmiştir. Verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. Davacı tarafça sunulan 1995 (ayı okunamadı) tarihli ilk madde alım hesap pusulasından davacının teslim ettiği ürün sebebi ile bağkur prim tevkifatı yapıldığı görülmektedir. İlk derece mahkemesince bu belgenin gözden kaçırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak belgeler fotokopi olup kısmen okunaksızdır....
III.İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesince; "Davanın kabulü ile, 1-Davacının 01.12.1999 tarihinden itibaren zorunlu tarım bağkur sigortalısı olduğunun ve bu faaliyetin 01.12.1999-31.12.2004 tarihleri arasında devam ettiğinin tespitine," karar verilmiştir. IV.İSTİNAF A.İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf yoluna başvurmuştur. B.İstinaf Sebepleri: Davalı kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin hak düşürücü süreye/zamanaşımına uğradığından taleplerin hak düşürücü süreden/zamanaşımından reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının 01.12.1999 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya iade edilmesine, 19.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....