Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketicinin satıcıya karşı açmış olduğu devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; davacının aktif husumeti bulunmadığından bahisle davanın reddine dair karar verildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında yapılan incelemede; davaya konu feshi talep edilen sözleşmeye bağlı olarak davacıya devre mülkün tapusunun verilmiş olduğu görülmektedir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın sözleşmenin feshi ve bedel iadesi talebine ilişkin olduğu düşünülerek; 6100 sayılı HMK'nın 114.maddesi gereğince dava şartları anlamında inceleme yapılmış olsa da, taşınmaz tapusunun davacı adına tescil edildiğinin ve mahkemenin yetkili olup olmadığının da göz ardı edilmemesi gerekmektedir....

Taraflar arasındaki davada ... 4. Tüketici Mahkemesi ve ... 10. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşmeden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Kanunu'dan kaynaklandığı davanın bu haliyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    Ltd.Şti'nin satıcı sıfatıyla davacıya karşı sorumlu olduğu anlaşılmakla, Davanın kabulüne, Taraflar arasında imzalanan 21/02/2019 tarihli, 7713204946 numaralı hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, Taraflar arasında imzalanan 20/03/2019 vade tarihi ile 28/02/2023 vade tarihi arasını kapsayan birer ay arayla vadeli toplamda 48 adet senedin iptaline, Davacı tarafından davalıya peşin olarak ödenen 200,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiştir..." gerekçesi ile, "...Davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 21/02/2019 tarihli, 7713204946 numaralı hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin iptaline, taraflar arasında imzalanan 20/03/2019 vade tarihi ile 28/02/2023 vade tarihi arasını kapsayan birer ay arayla vadeli toplamda 48 adet senedin iptaline, davacı tarafından davalıya ödenen 200,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,..." şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir....

    Dava; taraflar arasındaki tarihsiz Devremülk sözleşmesi niteliğindeki gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersizliğine dayalı olarak Bakırköy 14. İcra Müdürlüğü’nün 2017/12640 Esas sayılı dosyasında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece, davacının sözleşmeden kısa bir süre sonra cayma hakkını kullandığı, dosya kapsamında davacının tesislerden yararlandığına ilişkin veya muayene ve tecrübe ettiğine ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysaki taraflar arasında imzalanan Devremülk Satış Sözleşmesinin “sözleşmenin konusu“ başlıklı maddesinde “işbu sözleşmenin altında adları, soyadları ve adresleri ile imzaları bulunan kişiler ile .... Arasında aşağıdaki şartlarda bir “Devremülk“ düzenlenmiştir. Buna göre mesken olarak kullanılmaya elverişli ve.. Yalova İli ..... İlçesi,.. Köyü.. Mevkiinde kain ve tapunun.. Pafta.. Parsel de kayıtlı .......

    Taraflar arasında imzalanan ...Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde "İş bu sözleşmenin konusu ...’ne ait Yalova İli Termal İlçesi Killi Orman Mevkii G22D14C2D pafta 424 ada 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, site aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar." şeklinde ifade edilen hükümle tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....

      GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olup MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

      O halde, mahkemece, davacının dile getirdiği ödemeye ilişkin 10.000,00-TL tahsilat dekontlarının araştırılarak davacı tarafından yapılan ödemelere ve sözleşmelere ilişkin olup olmadığı, ilgili deliller toplandıktan sonra gerek görüldüğü takdirde de konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden bu hususta rapor da alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan devremülk satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ancak taraflar arasında düzenlenen devremülk satış sözleşmesinin tapuda resmi şekil şartına tabi olmasına rağmen devre mülke konu taşınmazın tapuda devredilmesi şekil şartına uyulmadığından geçersiz olduğu ve geçersiz sözleşme nedeniyle de davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle taraflar yalnızca aldıklarını iade ile yükümlüdür....

        GEREKÇE : Davacı tüketici, davalı satıcıya karşı açtığı dava ile aralarında devre mülk satış sözleşmesi yapıldığını belirterek, cayma hakkının kullanılması nedeniyle sözleşmelerin iptaline, sözleşmelere ilişkin senetlerin iptal ve iadesine, borçlu olmadığının tespitine ve bu güne kadar yapılmış olan ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk sözleşmesi yapıldığı konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Davacının tüketici, davalının ticari ve mesleki amaçla hareket ettiği dikkate alındığında işlem tüketici işlemi olup görevli mahkemeler de tüketici mahkemeleridir (TKHK m.73/19)....

        Şti. arasında imzalanan devre mülk, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının elde edeceği hizmet karşılığında senet düzenlendiği, aralarındaki hukuki ilişkinin, tüketici ilişkisi davacının da tüketici olduğu görüldüğünden, davaya bakmakla görevli Çorum Tüketici Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Çorum Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 6100 sayılı HMK'nın 23/1 ve 362/1- c maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak hukukuna ilişkin davada Ankara 9. Sulh Hukuk ile 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devremülk sözleşmesindeki aidat bedelinin ödenmemesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargıtayca yargı yerinin belirlenmesi için taraflar arasında imzalanan devre mülk sözleşmesinin bu dosya ile birlikte gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; dosyanın eksiklik giderilmek üzere Ankara 3. Tüketici Mahkemesine gönderilmesine 16.07.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu