Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılık sıfatı açısından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisini benimseyen, avans niteliğindeki satış işlemi için arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisini görmeyen bilirkişi raporu ile bunu benimseyen mahkeme kabulü hatalıdır. Orta imal ve inşaası tamamlanmış kat irtifakına bağlanmış bağımsız bölüm tapu devri yoktur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca avans niteliğinde bir tapu devri vardır. .../... S.4. Taraflar sıfatları icabi ticari defter tutan tüzel kişiliklerdir. Ticari defter tutmanın nimetleri külfetleri vardır. Ticari defter tutma yükümlülüğü olmasa bile ispat yükü MK'nın 6. maddesi uyarınca davacı taraftadır. Ticari defter tutulmuş olması ispat açısından taraflara bir kolaylık sağlar. İspat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurmaz. Davacı taraf davalının ticari defter kayıtlarına dayanmıştır. HMK'nın 222/5 anlamında münhasıran dayanmış değildir....

    -K A R A R- Davacı vekili, gerçek kişi davalıların sahip oldukları arsa için diğer davalı kooperatif ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili şirketin sorumlu müdürünün bu sözleşmeye yüklenici kooperatifin edimini taahhüt eden garantör sıfatıyla katıldığını, bunun sonrasında aynı sözleşmeye konu inşaatların yapımı için müvekkili ile davalı kooperatif arasında inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, arsa sahibi davalıların edimlerini yerine getirmemeleri nedeniyle inşaatların tamamlanamadığını, 2007 yılında kooperatif ile arsa sahipleri arasındaki sözleşmenin feshedilerek tarafların ibralaştığını, aynı gün müvekkili şirketin müdürünün arsa sahiplerine, arsa sahiplerinin isteği üzerine ibraname düzenlendiğini, yine aynı gün arsa sahipleri ile dava dışı üçüncü kişi arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi akdedildiğini, arsa sahiplerinin isteği üzerine müvekkili şirketin bu sözleşmede yer almadığını ancak ikinci yüklenici ile aralarında ortaklık sözleşmesi...

      Ancak Kanun’un sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu’nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. .../... S.2 Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanun’da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

        Ancak, kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

          Mahkemece, davaya konu 22.07.2013 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu tüm taşınmazların sözleşme tarihi itibariyle maliklerini gösterir tedavüllü tapu kaydı getirtilerek, davalı yüklenici ile sözleşme tarihinde paydaş olup, davada taraf olmayan dava dışı paydaşlar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanıp imzalanmadığı ya da inşaat sözleşmesi imzalanmayan paydaşların feshi istenen inşaat sözleşmelerine onayları olup olmadığı araştırılmalı, diğer paydaşlarla sözleşme ya da sözleşmeler imzalanmadığı ya da dava konusu sözleşmelere onayları bulunmadığının tespiti halinde ise, inşaat sözleşmelerinin geçersizliğinin tespitine karar verilmekle yetinilmelidir....

            Davacı vekili; 27.06.2002 tarihinde davalı yüklenici ... ile arsa sahipleri ..., ..., ... ve ... arasında düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, dava konusu 36187 ada 5 nolu parselde inşa edilecek binanın 2. normal katında yer alan bir dairenin tamamı ile 1. ... kat kuzey cephede yer alan 1 dairenin 1/2 sinin ...'e verileceğinin kararlaştırıldığını, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği kendisine düşen 2. ... 2 nolu bağımsız bölümün 05.03.2004 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın alındığını, ancak halen tapuda arsa sahibi adına kayıtlı görünen bağımsız bölümün davacı adına tescilini istemiştir. Davalı arsa sahibi ... vekili, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre 10 nolu bağımsız bölümün tamamı ile 4 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının davalıya ait olduğunu, ancak kat irtifakı kurulurken 4 nolu dairenin ... kaydının başka bir arsa sahibi adına düzenlendiğini, davalı ...'...

              Bozma ilamına uyalarak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, sözleşmeye konu taşınmazların davalı yükleniciye devredildiği, ancak davalının inşaat yapma edimini yerine getirmediği, arsa üzerine yapılan inşaatın % 0,... seviyesinde kaldığı, bu itibarla, davacı arsa sahiplerinin, sözleşmenin feshi ile tapu iptal ve tescil isteminde haklı oldukları, ancak, yüklenicinin borcu nedeniyle üçüncü kişilere satıldığı tespit edilen taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil isteminde bulunamayacakları gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile ....02.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, davalı adına kayıtlı bulunan 2998 ada ... ve 3020 ada ... no'lu parsellerin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline, diğer taşınmazlara yönelik istemlerin reddine karar verilmiştir. ....

                Şirketi arasında 2014 yılında düzenlenen arsa payı inşaat sözleşmesi kapsamında yüklenicinin bir kısım imalatlar yapıldığı, bu sözleşme kapsamında arsa sahibi ile yüklenici şirket arasında Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemelerinde çeşitli davaların bulunduğu, davalara ilişkin belgelerin dosyaya getirtildiği, ancak dosya taraflarının bilgisi dahilinde olan bu işlemlerden sonra arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 22.05.2017 tarihinde feshedildiği, aynı tarihte devam eden yevmiyeli işlem ile bu kez arsa sahibi ile davacı ... arasında arsa payı inşaat sözleşmesi düzenlendiği görülmüştür. Bu durumda, bahsi geçen dosyaların davacılar tarafından ileri sürülen sözleşme idaresinin sakatlanmasına bir etkisi bulunmaması nedeniyle bu dosyaların değerlendirilmesine gerek görülmemiştir....

                  HUMK'nun 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-Diğer davacıların temyiz itirazlarına gelince; Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümlerin temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye şahsi hak sağlar. Koşulları gerçekleşmiş ise kazandığı şahsi hakka dayanarak yüklenici arsa sahibini bir şey vermeye veya yapmaya zorlayabilir. Şahsi hak kazanan yüklenici bu hakkını doğrudan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi arsa sahibinin rızası gerekmeksizin ve ancak yazılı olmak koşulu ile üçüncü bir kişiye de temlik edebilir....

                    -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiğini, 5 yıl önce sözleşme yapılmasına rağmen davalı yüklenici tarafından yapı ruhsatının alınmadığını ileri sürerek, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın bütün arsa malikleri tarafından açılması gerektiğini, arsanın müvekkiline boş olarak teslim edilmediğini, arsa sahiplerinden dava dışı ... ile aralarında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin ....'un talebi ile feshedildiğini, inşaata başlanmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin inşaatı yapabilmesi için öncelikle davacıların arsasının tapu kayıtları üzerindeki engelleri kaldırmaları gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu