Mahkemece, taraflar arasında 26.01.2013 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanımına ilişkin sözleşmede düzenlemenin yer almadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait ... ili TERMAL ilçesi ......
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk satış sözleşmesinin feshi, ödenen bedelin iadesi ve kira bedelinin tazmini talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN FESHİ - BEDELİN İADESİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, taraflar arasında akdedilen..... Satış Sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 08/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu ... OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait ... ili ... ilçesi ... Mevkii ... Pafta ... Ada ...nolu parselin 7/10920 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, bakım aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları, gayrimenkulün teslimi sonrası işletilmesi ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
teslimin olmadığı bir yerde ise cayma hakkına ilişkin sürenin başlamayacağını belirterek, taraflar arasında imzalanan 1 adet 1/36 hisseli taşınmaz satış sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme uyarınca davacı tarafından davalıya ödenen bir adet taşınmaz bedeli 9.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, taşınmazın davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı adına tekrar tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava,devre mülk sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve sözleşme gereğince davalı tarafa verilen bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamının incelenmesinden;davacı vekilinin dava dilekçesinde, 21.02.2019 tarihli devre mülk sözleşmesinin feshini,sözleşme gereğince yapılan bedelin iadesini ve bonolardan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve bonoların iptalini talep ettiği,davalı tarafın ,davacının sözleşme gereğince tesislerden faydalandığını belirterek buna ilişkin kayıtları sunduğu,davacı tarafın sözkonusu konaklamaların daha önceki yıllara ve başka sözleşmelere ilişkin olduğunu ileri sürdüğü görülmüştür....
Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 2. maddesinde 'İş bu sözleşmenin konusu ...OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’ne ait ...ili ...ilçesi ... Mevkii ... Pafta ... Ada ...nolu parselin 7/10920 hissesinin satışı, satış bedeli, teslimi, bakım aidatı, resim, harç ve vergilerin ödeme koşulları, gayrimenkulün teslimi sonrası işletilmesi ile ilgili alıcı ve satıcı arasındaki karşılıklı taahhütleri kapsar.' şeklinde ifade edilen hükümle taraflar arasında devremülk satış sözleşmesi yapıldığı ve söz konusu sözleşmenin resmi şekil şartına tabi olduğu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tarafların verdiklerini iade edecekleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, az yukarıda belirtilen hatalı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki gayrimenkul satış sözleşmesinin iptali ve istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın mahkemenin yetkisizliği sebebiyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı şirketin daveti üzerine şirkete ait işyerinde, firma elamanlarının yoğun baskıları sonucunda 21.07.2005 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını ancak tatil haklarını hiç kullanmadığını, tarafına yer teslimi yapılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini yapı kullanımı izninin de bulunmadığını ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödediği 7.777,60 TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, fesih koşulları oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, Davanın kabulüne, Taraflar arasında imzalanan 10/10/2014 tarih ADN01784 sayılı Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshine, Sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya ödenen toplam (10.125,00TL)'nin ihtar tarihi olan 10/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 08.06.2016 tarih ve 2016/819 esas, 2016/14614 karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; davalı taraf bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK'nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2-Dosya içinde bulunan ve dava konusu uyuşmazlığa konu 10.10.2014 tarihli sözleşmenin davalı şirket ile davacı ... arasında imzalandığı, sözleşme nedeniyle...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunmadığından görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, sözleşmenin devre tatil sözleşmesi değil gayrimenkul satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkı düzenlenmediği, iddiaların soyut iddialar olduğu, sözleşme bedeli ödenmesinden sonra taşınmazın 06/08/2015 tarihinde tapu devrinin sağlandığı, kabul anlamına gelmemekle birlikte cayma hakkının varlığı kabul edilse dahi, süresinde kullanılmadığı, sözleşmenin kapıdan satış sözleşmesi olmadığı, sözleşme konusu tesisin aqua park, çeşitli büyüklüklerde daireler, açık ve kapalı spor merkezleri, alışveriş merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi gibi projelerden oluşan dev bir kompleks olduğu, davacının edimini yerine getirmesi halinde davalının devremülkü teslimle yükümlü olduğu, davanın kötü niyetli ikame edildiği bildirilerek...