Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarının inceleme alanı, Yargıtay'ın devamlılık arz eden kararlarında şu şekilde belirlenmiştir: "Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir." (Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair .Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.05.2013 gün ve 65/113 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar ... ve......
Davacı vekili; müvekkilinin kendi kullanımında olan, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı bulunan 4 parça tapusuz taşınmaz üzerinde bulunan ağaçlar ile doğusu ... ve hissedarları, batısı ..... güneyi 1950 yılında kesinleşmiş olan orman sınır hattı ile çevrili 3.5.dönüm tescil harici yerde bulunan ağaçların müvekkili tarafından malik sıfatıyla kullanıldığını, müvekkilinin hissesine ağaçlar ve meyve ağacı diktiğini, taşınmazın müvekkili tarafından imar ve ihya edildiğini, taşınmazın bulunduğu ...köyünde kamulaştırma çalışmalarının devam ettiğini, kamulaştırma bedeli isteneceği için kamulaştırma yapan kurumun isteği doğrultusunda ve hissedarlar için ihtilaf çıkmaması nedeniyle taşınmazdaki meyve ağaçlarının müvekkiline ait olduğunun tespitine ve tapuya şerh verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine 17/06/2014 gününde verilen dilekçe ile, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine şerhinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18/01/2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tapu kaydının beyanlar hanesine şerhinin istenmesine ilişkindir. Davacı vekili, ortaklığın giderilmesine konu dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazın 2/3’ünün murisleri ve 1/3’ünün de davalı ... adına kayıtlı olduğunu, tarla vasfında olan taşınmazdaki ağaçların ve evin murislerince meydana getirildiğini ileri sürerek muhdesatın aidiyeti ve beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Unsurları 1086 Sayılı HUMK’un 237. maddesi hükmünde belirtilen kesin hüküm, kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca yargılamanın her aşamasında öne sürülebilen, istek olmasa bile mahkemelerce de kendiliğinden gözetilmesi gereken bir dava şartıdır. Görülen dava, 96 ada 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacıya aidiyetinin tespiti istemi ile açılmıştır. Dava konusu taşınmazın arsa niteliği ile ...... Vakfı adına tapuya kayıtlı olduğu, getirtilen ...... Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.10.2006 tarih 2005/205-185 E.K. sayılı dosyası içeriğinden davacı ... Bölge Müdürlüğü tarafından davalı ... aleyhine el atmanın önlenmesi ve muhdesatın Kal’i istemi ile dava açıldığı ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın da 16.05.2009 günü kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Kavak ve söğüt ağaçları, kendiliğinden yetişebilen ya da ekonomik amaçla yetiştirilen ve kesilip satılabilen ağaçlar olması nedeniyle muhdesat niteliğinde kabul edilmemektedir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (TMK mad.722, 724 ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 2. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilâmın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....
Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatların davacılar ve murisleri tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacılar ve murisleri tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724, 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....
. yönünden tapu iptali ve tescil talebinin kabulü ile dava konusu 5990 parsel sayılı taşınmazın 5/8 payının iptaline ve davacı adına tesciline, davalılar ... ve ... yönünden tapu iptali ve tescil talebi ile terditli muhdesat aidiyetinin tespiti talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece; her ne kadar davalı taraf davacıların hukuki yararlarının bulunmadığından bahisle davanın reddini talep etmiş ise de, davacı tarafın muhdesatın aidiyetinin yanı sıra yapılan iyileştirme giderlerini de eda davası ile istemiş oldukları ve davacıların murisi tarafından meydana getirilen imalatların iyileştirme gideri olmadığı, muhdesata ilişkin olduğu, taraflar arasında izale-i şüyu davası mevcut olup izale-i şüyu davası neticelenip kesinleşmiş olsa dahi muhdesatın aidiyetinin tespiti sonucu alınacak kararın ve kesinleşmiş mahkeme hükmünün izale-i şüyu kararının icrası için yapılacak satış sonucun da elde edilecek paranın dağıtımında etkili olacağı bu anlamda davacı tarafın iş bu muhdesatın aidiyetinin tespiti davasını açmakta hukuki yararının bulunduğu, tüm dosya kapsamından muhdesatın beraber yapıldığı ve %40'ının davacılar murisi tarafından meydana getirildiği, davacıların %40'ı oranında muhdesat karşılığında davalılardan alacak talep etmiş iseler de davacıların bu konuda talep...