Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

      Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bir kısım davalıların murisleri olan ... ve ...’na ait muhdesat mevcut olup, muhdesatın aidiyeti konusunda bir ihtilaf bulunmadığından, mahkemece muhdesat oranlaması yapılıp hükümde gösterilmiştir....

        Bu durumda mahkemece, öncelikle; 1)Davalı ...’ın 289 ada 17 parsel sayılı taşınmaz yönünden tüm tarafların muhdesat iddasını kabul edip etmediklerine dair beyanının tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan davalı ...’a "muhdesatın aidiyeti" konusunda dava açmak için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıpta muhdesatın davalı ...’a aidiyetine karar verilmesi halinde; yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişiden rapor alınmak suretiyle satış bedelinden ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenerek, muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda...

          Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanununun 61 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak....nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu,....davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen kümes yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Kabule göre de yargılama sırasında ... muhdesat iddiasında bulunmuş, mahkemece muhdesat iddiasında bulunan ...’ya muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılması için süre verilmiş, davalı ... tarafından Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/41 Esas sayılı dosya ile muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılmış bu davada ...’ya ait olan muhdesatlar belirlenmiş ve bu karar kesinleşmiştir. Mahkemece muhdesat konusunda hüküm tesis edilirken kesinleşen muhdesat aidiyetinin tespiti davasının dikkate alınması gerekirken, eldeki davada muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılmadan önce alınan 20.11.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 22.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir....

                Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 17 taşınmaz için de ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir....

                  Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

                    karşı beyanının sorulmadan ve Bilirkişi raporuna karşı beyanları değerlendirilmeden ,Davalılar Turgut ,Abdullah ve T2 dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılar yönünden Muhdesatın aidiyeti davası açması için 1 aylık kesin süre verildiği, Davayı takip etmeyen davalılara da muhdesat iddiaları hakkında cevap vermeleri hususunda ihtaratlı davetiyenin gönderilmesi gerektiği, ancak davetiyelerin sonucuna ve hazırda bulunan davacılar ve davalıların iddiaya karşı beyanlarına göre davaya konu taşınmazdaki muhdesat hakkında müşterek malikler arasında ihtilaf olduğuna karar verilebileceğinden, mülkiyet iddiasının ihtilaf konusu olduğu sabit olmadan , Muhdesat aidiyeti davası açılması için süre verildiği anlaşılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu