Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece " davanın muhdesatın aidiyetinin tespiti davası olmasına; tespit talebine konu kısımların 9956 ada 7 parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının ikinci katı olmasına; söz konusu taşınmazın bahçeli bir katlı kargir ev niteliği çerçevesinde arsa vasfında bulunmasına ve yapının ayrıca bir kat mülkiyeti yahut kat irtifakının söz konusu olmamasına; taşınmazın mirasbırakan Mehmet Yılmaz Gürlüer adına kayıtlı bulunmasına ve ilgili veraset ilamında davacının mirasbırakanın mirasçısı olmasına; inşa tarihinde olmasa dahi dava tarihi itibariyle davacının taşınmazda elbirliği malik olarak yer almasından ve taşınmaza yönelik derdest ortaklığın giderilmesi davasının mevcut olmasından hareketle aktif husumet ehliyetine sahip olmasına; dava konusu muhdesatın, taşınmaz üzerinde daha önceden var olan muhdesatlara yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde...

Somut olaya gelince; mahkemece 11.06.2013 tarihinde mahallinde keşif icra edildiği keşif sonucu alınan 19.07.2013 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazda paydaş olan ve taşınmazda paydaş olmayan 3. kişilerin muhdesatlarının olduğu tespit edilmiştir. Bir kısım davalılar 14.03.2013 tarihli beyan dilekçeleri ile muhdesat iddiasında bulunmuş, davacı Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde 03.06.2015 tarihinde 2015/281 E sayılı dosya ile muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmıştır. Mahkemece; bilirkişi raporu, tarafların muhdesat iddiası ve açılmış bulunan muhdesat aidiyetinin tespiti davası dikkate alınmaksızın yanılgılı değerlendirmeyle sadece dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş muhdesat hakkında hüküm tesis edilmemiştir....

    Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki betlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Yukarıda açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 3. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. 4....

      Katındaki muhdesatın müvekkiline aidiyetinin tespiti istemi ile başvurduklarını, açıklanan nedenlerden dolayı, Yalova İli, Çiftlikköy İlçesi, Çiftlikköy Mahallesi Karaçalılık Mevki 411 Ada 7 nolu parselde (Eski parsel no:4644) bulunan 4 katlı betonarme muhdesatın 3. Katının müvekkiline aidiyetinin tespitine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalılardan T3 vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 16/06/2022 tarihli istinafa cevap dilekçesinde özetle; "davacı T1 muhdesatın inşası sırasında herhangi bir işte çalışmadığı ev hanımı olarak ailesiyle birlikte yaşadığı ve şahsına ait bir gelir elde etmediği mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile açıkça ortadadır. Kendine ait şahsi bir gelir elde edemeyen birinin söz konusu yapıyı inşa edebilmesi mümkün görünmemektedir. Dava konusu taşınmazın tapulaması ve kadastro tespiti; muris Coşkun Özbek'in sağlığında muris Coşkun ÖZBEK adına yapılmıştır. Tapulama sırasında veya yasal itiraz süresinde ne davacı taraftan ne de diğer kardeşlerden tapulamaya ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmamıştır. Söz konusu tapulama hakkında bilgisi olan, bu süreçte bir itirazı olmayan T1 yıllar sonra söz konusu muhdesatın kendisine ait olduğunu ileri sürmesi ve buna ilişkin "muhdesatın aidiyetinin tespiti davası" açmasında iyiniyetli olduğunu söylemek mümkün değildir....

      Dava, muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti ve tapuda cins (vasıf) değişikliği isteğine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına göre, Mahkemece mevcut deliller takdir edilerek karar verildiğinden ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-a)Tapuda cins değişikliği talebine ilişkin yapılan incelemede; 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğünün 81 ve 85.) Tapu Sicili Tüzüğünün 72 ve 74. maddelerine göre tapu kütüğündeki kaydın değiştirilmesi ve kütük üzerindeki düzeltmelerin, bir başka ifade ile tapuda cins ve vasıf düzeltilmesi işlemlerinin tapu idaresince yapılacağı ve idari bir görev olduğu tartışmasızdır....

        Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, karar verilmesi gerekir. Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... İlçesi, Kuşçimeni Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 2 parsel sayılı 134,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 14 payı satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerindeki muhdesatın aidiyetine ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/158 Esas, 2014/15 Karar sayılı dosyası ile dava açtığını mahkeme sonunda muhdesatın mülkiyetinin tarafına ait olduğunun tespitine karar verildiğini ve ilamın kesinleştiğini ancak muhdesatın aidiyet şerhinin tapuya işlenmediğini ileri sürerek davalı ... aleyhine dava açmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ -KARAR- Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup, Yüksek 7.Hukuk Dairesinin bozma kararı üzerine hüküm kurulmuştur. O halde, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.9.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına mülkiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davaya konu ağaçların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ağaçların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu