"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, muhdesatın aidiyetinin tespiti talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair verilen 18.10.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan özellikle, temyiz edenin sıfatına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad. 718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın, arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....
Ancak; 1-Davanın muhdesat bedelinin belirlenmesi, muhdesatın davacı idareye aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve mahkemece muhdesat bedeline hükmedildiği halde ayrıca davalıya ait hissenin iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 2- 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, ... Mahkemesinin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1....
Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 26.05.2004 tarihli ve 5177 sayılı Kanun'un 35. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmüne göre, başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhdesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla zilyetliği tespit davası açma hakkı tanınmış ise de, kamuya ait mera, yaylak, kışlak, genel harman yeri, orman, aktif dere yatağı niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacakları, bu taşınmazların zilyetlikle edinilemeyecekleri ve bu nedenle bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde meydana getirilen muhtesatlara da hukuki...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Hukuk Dairelerinin görevlerine ilişkin düzenlemeye göre muhdesatın aidiyetinin tespiti istemi ile açılan "her türlü davalar" sonucunda verilen kararların temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine aittir. Dairemiz ise sadece tapuda yazılı "şerhin kaldırılmasına" ilişkin davalar sonucu verilen kararların temyiz incelemesi ile görevli olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (8.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay (8.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi ise "Arazi üzerindeki mülkiyetin, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarınıda kapsayacağını, bu mülkiyetin kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapıların, bitkilerin ve kaynakların da gireceğini düzenlemektedir. 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, şahsi bir hak olup (Türk Medeni Kanunu'nun 722, 724 ve 729. maddeleri), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez....
Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer(TMK 718 m). 22.12.1995 tarih ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır(TMK 722, 724, 729 m.ler). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti talebini de kapsadığı kabul edilmelidir....
Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; Dava 130 ada 10 ve 12 parseller üzerindeki muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı iddia edilmiş ise de; kamulaştırmaya ait belgeler getirtilerek mahallinde uygulanmamıştır....
Davacının temyiz itirazları ile davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; yukarıda açıklanan ilke ve olgular ile dosya kapsamı gözetildiğinde, eldeki davada usûlüne uygun bir ecrimisil hesabı yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmadığı gibi, davaya etkisi olacak bir çok belge, davalı delilleri ile bilirkişi raporlarının bir kısmının muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin dava dosyası içinde kaldığı görülmektedir. Hâl böyle olunca; davalıların muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğiyle açtıkları (eldeki davanın tefrik edildiği) Fethiye 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacılar, ... tarafından yapılan kamulaştırma işlemine konu olan 482 ve 483 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ev, iki adet ahır, su havuzu ve çeşitli miktardaki meyve ağacının murisleri ... tarafından meydana getirildiğini ileri sürerek, muris ... varislerine ait olduğunun tespitine ve tapuya şerh edilmesine karar verilmesini istemişlerdir....