Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yerin orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilerneyeceği ve o yerin mülkiyeti tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzüğün"ün 34. maddesinin "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava dilekçesiyle; babasından kalan ve zilyetliğinde bulunan yaklaşık 25 dönüm yüzölçümündeki tarlanın kadastro sırasında ... Köyü 303 ada 1 nolu orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla bu bölümün iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece; dava konusu edilen yerin orman niteliğinde olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosu sonucu Hazine adına tesbit ve tescil edilen orman parselinin zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine bu tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği, 1744 Sayılı Yasanın 2/6 maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmi Gazete Yayınlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzüğün"ün 34. maddesinin "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler....

        İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacı ...’ın dayandığı 07.10.1953 tarihli 22 ve 23 sıra nolu tapu kayıtlarının Hazine ve Orman Yönetimi tescil davasında taraf olmadan senetsizden oluştuğu,tapulu mülkün ... arazisi olarak kullanılması gerektiği, oysa dava konusu yerlerin keşif sırasında sürülmüş ancak ... süredir işlemeli ... yapılmayan, % 30 eğimli, kıraç, içerisinde kendiliğinden yetişen ... yoncası bulunan, orman toprağı niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre,yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

          O halde, mahkemece yeniden yapılacak keşifte kök tapu kayıt kapsamı 3402 Sayılı Yasanın 20/c maddesine göre yüzölçümüne değer verilerek belirlenmeli, uygulamada 1997/164 ve 1997/165 sayılı dosyalardaki bilgi ve belgelerden yararlanılmalı, tapu kaydının yüzölçümü kapsamı dışında kalan bölümlerin sınırdaki ormandan açıldığı ve Hazinenin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer iddiasıyla dava açması nedeniyle tapu kaydının cinsi de gözönünde bulundurularak, tapu kaydının ifrazından önceki sınırlarına göre yüzölçümüyle kapsamı belirlenip o bölüm haritaya bağlanmalı, bu bölüm orman içinde kalıyorsa tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline, 2/B madde uygulama alanında kalıyorsa yine tapu kaydının iptali ile ve 2/B madde sahası olarak Hazine adına tesciline karar verilmeli, tapu kaydının yüzölçümüyle kapsadığı alan orman ve 2/B madde alanında kalmıyorsa, tapu kaydı kapsamı bu harita alanı olduğu kabul edilerek, hem bu alan dışında ve hem de orman ve 2/B madde alanı...

            HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Kişilerce Orman Değildir İddiasıyla Açılan Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça davalı T6 aleyhine dava konusu Mersin ili, Mezitli İlçesi, Davultepe Mahallesi, 577 ada, 1 parselde kayıtlı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, tedbir kararı sonrası itirazın reddi kararı üzerine davalı Orman vekili tarafından kararın istinafa taşındığı, bu parselin orman olmadığı iddiasının olduğu, tedbirin sadece davalı T6ne ait taşınmaz yönünden verildiği ve sadece bu tedbire yönelik istinafın olduğu anlaşılmaktadır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14....

            Mahkemece memleket haritası ve hava fotoğrafları gözetilerek usulüne uygun yapılan araştırma ve inceleme sonucu dava konusu yerin orman toprağı olduğu ve orman parseli ile bütünlük arz etmesinden dolayı orman olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olduğundan kararın bu gerekçe ile onanması gerektiği kanaatindeyim....

              ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzük"ün 34. maddesi "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 Sayılı Orman Yasasının değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler....

                Çünkü, çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeki devlet ormanı olmadığı konusu başka, özel mülk olarak kişiler adına tescil edilecek yer olması başka konulardır. Diğer bir anlatımla, Orman Yönetiminin taraf olduğu bir dava sonucu orman olmadığı belirlenen bir taşınmazın, mutlaka özel mülk olarak kişi adına tapuya tescil edilmesini gerektirmez. O yerin orman olmama dışında, kıyı, mera ve devletin hüküm ve tasarrufu altında olmayan, özel mülke konu edilebilecek bir yer olması ve ayrıca yasada yazılı diğer mülk edinme kouşllarının da gerçekleşmesi gerekir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazın, Orman Yönetiminin taraf olduğu bir davada orman olmadığını belirleyen mahkeme kararı, taşınmazın özel mülke konu olmayacak yerlerden olmadığı iddiasıyla Hazine tarafından açılan bu tapu iptali davasında güçlü delil olarak kabul edilemez....

                  Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 19.06.1947 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1965 yılında yapılan genel arazi kadastrosu, daha sonra 30.12.1980 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması vardır Hükmüne uyulan bozma ilamına, dosyadaki bilgi ve belgelere göre çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde iken, sonradan bu niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, arazi kadastro ekiplerince orman sınırları içinde olduğu gözetilmeden, hata ile ikinci defa kadastrosu yapılarak yolsuz sicil oluşturulmuşsa da 766 Sayılı Yasanın 46/2. ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1....

                    UYAP Entegrasyonu