WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davacıların tapu iptal ve tescil istemleri ile ödeme tarihinden itibaren ticari faiz taleplerinin reddine, tazminat istemlerinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz olunmuştur Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; sair temyiz itirazları yerinde değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapulu taşınmazın haricen satışından kaynaklanmaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (TMK'nun md.706, BK.md.213, Tapu Kanunu md.26 ve Noterlik Kanunu md.60). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler. Haklı bir sebep olmaksızın başkası zararına mal edinen kimse onu iade ile yükümlüdür....

    Somut olaya gelince, davaya konu taşınmazların taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK. 705, BK. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davasının reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nın 200. maddesi gereğince, alacak miktarı nazara alındığında davacının sözlü satış ilişkisini tanıkla kanıtlama olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, satış bedeli olarak kabul edilen 17.000TL'nin davacı tarafından davalıya verildiği de yazılı delil veya delil başlangıcı ile kanıtlanamadığından tanık beyanları esas alınarak davacının bedel iadesi talebinin kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

      Tapulu taşınmazlar TMK 706, BK 237 ve TK 26. maddeleri uyarınca tapu memuru önünde yapılacak resmi işlem ile devredilir. Bu şekil taşınmazların devrinin geçerlilik şartı olup tapu dışı satışlara taşınmazın mülkiyetinin devri yönünde hukuki değer vermez. Geçerlilik şartı olan bu hükme aykırı düzenlenen sözleşmeler geçersizdir. Bu nedenle tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile devri mümkün değildir. (Yargıtay l. HD 01.07.2008 gün 3589- 8256 sayılı Kararı) TMK 730 TK 26 Noterlik Kanunu 60 ve 89. maddeler de benzer düzenleme içermektedir. Resmi şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemez. Taraflar geçersiz sözleşme nedeniyle verdiklerini haksız iktisap kuralları uyarınca geri isteyebilirler. Bu itibarla davacının resmi şekilde düzenlenmemiş geçersiz (şifahi) sözleşme nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği gözetilmelidir....

      Mahkemece, taraflar arasında yapılan harici sözleşmenin tapulu taşınmaza ilişkin ve geçersiz olduğu gerekçesiyle, dairenin alınması sırasında davacı tarafından ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihi itibariyle ulaştığı değer olan 42.500-TL'nin davalıdan tahsiline, davacı adına kayıtlı olan arsa hissesinin iptal edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki harici satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....

        Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Somut olaya gelince; dava konusu 78 parsel sayılı taşınmazın tapulama tespiti 1940 yılında davalıların murisi ... adına yapılmış, Hazine tarafından 1982 yılında kadastro tespitine itiraz edilmesi sonucu 2002 yılında kadastro tespiti kesinleşmiştir. Dava konusu harici satıma ilişkin senetler ise tapulama tespitinden sonra düzenlenmiş olup tapulu taşınmazların satımı adi yazılı şekilde değil resmi şekilde yapılması gerektiğinden mahkemece tapulu taşınmazların harici satımla davacılara devri istemli davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davacı ve aynı zamanda tereke temsilcisi ...'nün murisi ... ile ... arasında düzenlenen 04.09.1975 tarihli noterde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davalı ..., murisi...'...

          Davalılar vekili, dava konusu taşınmaz bölümünün davacılara satılmadığını, kira ilişkisine dayalı olarak zilyet olduklarını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacıların harici satın almaya ilişkin belge vermediklerini, dosyaya sunulan diğer belgelerin harici satışla ilgili olmadığını, kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK.nun 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir....

            Dosya içeriğinde, davacı vekilinin değişik yargılama aşamalarındaki birbirini doğrulayan beyanlarına göre dava, tapu sicilinde kayıtlı bulunan taşınmazın harici satım ve TMK'nin 713/1. maddesinde yazılı bulunan zilyetlik hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış, davacının ıslahı ile bedele dönüştürülmüş tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, yargılamada TMK'nin 713/2. maddesinde yazılı tapu kütüğünden malikin kim olduğunun anlaşılamama nedenine dayanmamıştır. 6100 sayılı HMK'nin 33. maddesi uyarınca iddia ve savunmayı ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapıp, uygulanacak kanun maddelerini tespit etmek görevi hakime aittir. Hakim, bu görevini resen yerine getirmelidir. Yukarıda belirtildiği gibi, talebin tapulu taşınmazın harici satın alınıp zilyetlik hukuksal nedenine dayanılmış olmasına rağmen dosya içeriğine uygun düşmeyen nitelendirmede isabet görülmemiştir....

              Kural olarak; tapulu taşınmazların satışı, TMK'nın 706, BK'nin 213 (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre, tapulu taşınmazın harici satışının hüküm ifade etmemesi durumunda, taraflar verdiklerini geri alabilirler. 3. Değerlendirme Somut uyuşmazlıkta talep; harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, manevi tazminat; ikinci kademede maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup tapulu taşınmazın harici satışının hüküm ifade etmemesi durumunda, taraflar verdiklerini geri alabilirler. Yerel mahkemece, dava konusu tapulu taşınmazın harici satışının mümkün olmadığı gözetilmeksizin tapu iptal ve tescil istemi konusunda kabul kararı verilmesi doğru değildir....

                Şöyle ki, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nun 706, 6098 sayılı TBK'nun 237, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Davaya konu 4136 parsel; sözleşme tarihi olan 1997 yılında tapulu bulunduğundan, haricen satışın geçerli olduğundan bahsedilemez. Keza, dava konusu sözleşmenin yapıldığı tarihte dava konusu taşınmazın tapuya kayıtlı bir taşınmaz olduğu mahkemenin ve tarafların da kabulündedir. Satış ilişkisinin davalı tarafından inkar edilme miş olması da, davayı açık kabulü bulunmadığı sürece sonuç doğurmaz....

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda; "...Dava; terditli olarak harici satıma dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile taşınmazların dava tarihindeki rayiç bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Davanın tapu iptal ve tescil talebi olmakla taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Yerleşik Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilamları ve içtihatları doğrultusunda; bu tür bir davada, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120 ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin ön gördüğü işlemin yerine getirilmesi ve gerekli olan harcın alınmasının zaruri olduğu anlaşıldığından keşif icra edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu