Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.634, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... ve müşterekleri, ...Köyü çalışma alanında bulunan ve ... sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava tarihinden sonra yapılan toplulaştırma işlemi gerekçe gösterilerek ve ... adına 2011 yılında oluşturulan tapu kaydının dayanağı toplulaştırma işleminin idari yoldan iptali sağlanmadıkça davanın dinlenme olanağı olmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Dava konusu taşınmaz davalılar murisi adına 1989 tarihinde tapuya tescil edildiği, davaya konu harici satış sözleşmesinin de 1993 yılında yapıldığı anlaşılmakla resmi şekilde düzenlenmemiş olan ve geçerli olmayan tapulu taşınmaz satış sözleşmesine istinaden tapu iptali ve tescil talep edilemeyecektir. Somut olayda TMK 713/2 maddeye göre zilyedlikle tescil koşullarının da 1993 tarihli zilyetliğin devrine ilişkin gecekondu satış sözleşmesi ile Anayasa Mahkemesinin 17.03.2011 tarihli ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal ve yürürlüğün durdurulması kararına kadar 20 yıllık sürenin geçmemiş olması nedeniyle oluşmadığı, davacının tek talebinin tapu iptal ve tescile yönelik olduğu görülmekle davacının tapu iptal ve tescile ilişkin isteminin reddine ilişkin hükümde bir yanılgı bulunmadığı görülmüştür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu dışı satış ve TMK.nun 713/2. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteğine ilişkindir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu, tarla nitelikli 1373 parsel sayılı taşınmazın davalılar mirasbırakanı Süleyman'a ait olduğu, davacının sunduğu 09.04.1972 tarihli belge içeriğine göre davaya konu taşınmazın tanıklar eşliğinde davacıya haricen mirasbırakan Süleyman tarafından satıldığı, taşınmazın kadastrosunun 24.07.1970 tarihinde yapıldığı, murisin 16.12.1973 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Dava, TMK'nin 713/1 ve 2. fıkraları gereğince açılan ölüm ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır....
Geçersiz sözleşmeye dayalı olarak tescil mümkün değil ise de, harici satış nedeniyle taraflar vermiş oldukları değerleri geri isteyebileceği, satış satış parasının uyarlaması yapılarak satış tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar ulaştığı değer konunun uzmanı bilirkişiye hesap ettirerek gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, varsa taşınmazdaki yararlanmalarında gözetilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözardı edilerek yanlış şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar 1. İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında bilirkişi raporuna göre satış parasının uyarlamasının 63.122,00 TL olduğu, dosya arasındaki bilgi ve belgeler incelendiğinde taşınmazda yararlanma olduğuna dair kanaat oluşmadığı açıklanmıştır. 2....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "....Tapulu taşınmazların resmi memur huzurunda ve resmi şekilde yapılmayan harici satış işlemleri, kural olarak geçersiz ve mutlak butlanla batıl olmakla birlikte taşınmazın tapulama bölgesinde olması, geçersiz satışın kadastrodan önce yapılıp, satış tarihi ile tesbit tarihi arasında 10 yıllık zilyedliğin kanıtlanması halinde, mülkiyetin satış gereğince zilyede geçtiğinin kabulü gerekeceği yönündeki Yargıtay 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı dava dilekçesinde taşınmazın çekişmeli bölümünü tespitten önce satın aldığını öne sürmüş ise de davacının içeriğinde açıkça çekişmeli taşınmazın ada ve parsel numarasını belirten 09.08.2010 tarihli satış senedine dayandığı, taşınmazın kadastro tespitinin ise 25.03.2008 günü olup tespitin 22.05.2009 tarihinde kesinleştiği, bu halde davanın kadastro sonrası nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 2014/1 sayılı Kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın, Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın KISMEN KABULÜNE ve tapu kaydının iptali ile 09.09.2011 tarihli bilirkişi raporunda (A)=851,20 m² bölümün ifrazı ile adanın en son parsel numarasında orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, kalan bölümün davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereğince kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak 10 yıl içinde açılan tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yerde tesbit tarihinden önce 2006 yılında 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla değişik 4. maddesi gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Yörede genel arazi kadastrosu işlemi 30.01.2007 tarihinde yapılmış ve sonuçları 07.03.2007 – 05.04.2007 tarihleri arasında ilân edilmiş ve kesinleşmiş, çekişmeli taşınmaz davalı adına belgesizden tesbit ve tescil edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.09.2001 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 684. ve 718.maddeleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....