Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesi ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinin 1. fıkrasına göre kesinleşen orman kadastrosunun iptalini ancak tapulu taşınmazlar yönünden tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde isteyebileceği, zilyetliğe dayanılarak iptal istenemeyeceği gerekçesiyle asıl dava ve birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosu sonucu Hazine adına tespit ve tescil edilen orman parselinin zilyetliğe dayalı olarak tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılarak 04.02.2008’de kesinleşmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... temsilcisi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, tapu kaydına dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tapu kaydına dayanılarak ... adına tescili istemine ilişkindir. Davacı ..., kamulaştırma yoluyla oluşan tapu kaydına dayanmış ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek tescil isteminde bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 22/02/2011 tarihli dava dilekçesiyle; 70 yılı aşkın süredir zilyetliğinde bulunan tarlalarının kadastro sırasında Çeşmecik köyü 112 ada 1 nolu orman parseli içerisinde bırakıldığını belirterek, bu bölümlerin iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece; 6831 sayılı Yasanın 11. maddesinin 1. fıkrasına göre, kesinleşen orman kadastrosunun iptalini ancak tapulu taşınmazlar yönünden tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde isteyebileceği, zilyetliğe dayanılarak iptal istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Hükmüne uyulan Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bozma kararında "Bozma kararıyla ilk hükmün hayatiyetini kaybettiğinden ona atıf yapmak suretiyle hüküm tesisinin doğru olmadığı, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmının HMK'nın 294/3 ve 297. maddesine aykırı olduğundan anılan yasa maddelerine uygun şekilde kısa karar ve buna uygun gerekçeli kararın oluşturulması .." gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra ilk direnme kararındaki gerekçeyle 10.02.2012 tarih 2011/132 E-2012/69 K. sayılı kararda direnilmesine, 102 ada 1 parselin fen bilirkişiler tarafından düzenlenen 22.11.2011 tarihli rapor ve ekindeki krokide (A) ve (B) ile işaretlenen toplam 5.274 m2 yüzölçümlü kesiminin tapu kaydının iptal edilerek 1/2'şer paylarla davacı ve dahili davacı adlarına tapuya tescile karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

          Ayrıca, 108 ada 3 parselin belediye encümen kararı ile davalılar adına tescil edildiği, encümen kararının iptali için davacılar tarafından idare mahkemesinde açılan davanın reddedildiği görülmüştür. Tapulu taşınmazın satışına dair sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (TMK. 705, BK. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K.60 maddeleri) Resmi biçimde yapılmayan geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğinden, davacıların tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

              Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar; Dairece; 4267, 3283, 4163, 5083 ve 5094 parseller yönünden yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki mirasbırakanın tüm mirasçıları kapsar biçimde mallarını paylaştırma yaptığının kabul edilemeyeceği, muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil isteğine konu davalılara satış suretiyle temlik edilen taşınmazlar yönünden toplanan ve toplanacak taraf delilleri değerlendirilerek karar verilmesi, ondan sonra kadastro ile Yaşar’a bağış yoluyla senetsizden tescil edilen 5141 parsel bakımından tenkis isteği gözetilerek inceleme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda; muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil talebi ile ilgili olarak 6677, 5109 ve 6682 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile muris adına tesciline, 5141 parsel yönünden tenkis isteminin reddine, diğer taşınmazlar bakımından karar verilmesine...

                İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; "tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....

                  Yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu bulunduğuna göre temyize konu davanın 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre açılan tapu iptali tescil davası olarak değil; 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre açılan orman kadastrosunun iptali davası olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazanır. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır. Kesinleşen orman kadastrosunun nasıl iptal edileceği 3402 Sayılı Yasa ile değil 6831 Sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesinde düzenlenmiştir.Bu madde hükmüne göre kesinleşen orman kadastrosunun iptali ancak tapulu taşınmazlar yönünden tapu sahiplerince 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir. Vergi kaydı, zilyetliğe dayanılarak kesinleşen orman kadastrosunun iptali dava edilemez....

                    Öte yandan; tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir neden oluşturmaz. Böylesi bir halde mahkemece, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanınmalı ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmalıdır....

                      UYAP Entegrasyonu