geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar; Dairece; 4267, 3283, 4163, 5083 ve 5094 parseller yönünden yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki mirasbırakanın tüm mirasçıları kapsar biçimde mallarını paylaştırma yaptığının kabul edilemeyeceği, muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil isteğine konu davalılara satış suretiyle temlik edilen taşınmazlar yönünden toplanan ve toplanacak taraf delilleri değerlendirilerek karar verilmesi, ondan sonra kadastro ile Yaşar’a bağış yoluyla senetsizden tescil edilen 5141 parsel bakımından tenkis isteği gözetilerek inceleme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda; muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil talebi ile ilgili olarak 6677, 5109 ve 6682 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile muris adına tesciline, 5141 parsel yönünden tenkis isteminin reddine, diğer taşınmazlar bakımından karar verilmesine...
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; "tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır....
Yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu bulunduğuna göre temyize konu davanın 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre açılan tapu iptali tescil davası olarak değil; 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre açılan orman kadastrosunun iptali davası olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı orman niteliğini kazanır. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır. Kesinleşen orman kadastrosunun nasıl iptal edileceği 3402 Sayılı Yasa ile değil 6831 Sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesinde düzenlenmiştir.Bu madde hükmüne göre kesinleşen orman kadastrosunun iptali ancak tapulu taşınmazlar yönünden tapu sahiplerince 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebilir. Vergi kaydı, zilyetliğe dayanılarak kesinleşen orman kadastrosunun iptali dava edilemez....
Öte yandan; tapu kaydına dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir neden oluşturmaz. Böylesi bir halde mahkemece, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanınmalı ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmalıdır....
HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....
İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava; TMK 713/2 maddesi kapsamında kazandırıcı zaman aşımı hükümlerine göre tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2022 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK’nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2022 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Yapılan ve kesinleşen işlem, orman kadastrosu olduğuna göre, temyize konu dava 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükmüne göre açılan, tapu iptali davası değil, 6831 sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesi hükmüne göre açılan, orman kadastrosunun iptalidir. Orman niteliğinde olan bir yerin kadastro işlemi kesinleşmekle o taşınmaz kamu malı, orman niteliğini kazanır. Yukarıda açıklandığı gibi, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 16/D maddesinde ormanlar hakkında özel yasanın uygulanacağı yazılıdır. Kesinleşen orman kadastrosunun nasıl iptal edileceği 3402 sayılı Yasa değil, 6831 sayılı Orman Yasasının 11/1. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede ise, kesinleşen orman kadastrosunun iptalinin ancak, tapulu taşınmazlar yönünden, tapu sahiplerine 10 yıllık hak düşürücü süre içinde istenebileceği öngörülmüştür....
Bu tür tapu kayıtları, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesinde sözü edilen "tapulu arazi" olarak kabul edilemeyeceği gibi, kesinleşen orman kadastrosuna itiraz davalarında zilyetlik iddiası ile açılan dava dinlenemez. 6831 Sayılı Orman Yasasına tabi olan taşınmazlar hakkında 3194 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre imar uygulaması yapılamaz. Anayasanın 169 ve 170. maddelerinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesine göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ve kamu malı niteliğinde bulunan ormanlar bu yasada hüküm bulunmayan hallerde özel yasalar hükümlerine tabidir. H.G.K.nun 24/03/1999 gün ve 1999/1-170-167 ve 21/02/1990 gün 1989/1-70-101 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil istemi yok hükmündedir. Bu tür taşınmazlar hakında Medeni Yasanın 1023....
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6. Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Tapulu taşınmazlar hakkında, TMK'nın 713/2. maddesine dayanılarak açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 6....