WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, “Davacının dava dilekçesinde, harici satıma yani kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, ne var ki somut olayda davacı asil ve vekilince ortaya konan devir sözleşmelerinin gerçek bir satış işlemi olmadığı, davanın ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu, davacı tarafından taşınmaz devrini içerir geçerli bir ölünceye kadar bakma akdinin ibraz edilmediği” gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen sayılı kararı ile; tapulu taşınmazın resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, dava konusu taşınmazın tapulamasının 15/12/1969 tarihinde kesinleştiği, tapulu olan bu yerin 10/06/1975 tarihinde dava dışı Hüseyin tarafından harici satış senedi ile devrinin yapıldığı, böyle bir satışın haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği gerekçesiyle davacı tarafın tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmiş; davacı tarafın tazminata ilişkin talebi değerlendirildiğinde, davacının davaya dayanak yaptığı 10/06/1975 tarihli harici satış sözleşmesinin tarafının dava dışı-ölü Hüseyin olduğu, bu kişinin davalı ya da davalıların murisi olmadığı, aralarında külli halefiyet bulunmadığı, bu sebeple davacının tazminat talebinin muhatabının davalılar olmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      Davacı tarafından sunulan, taraflar arasında imzalanan 21/11/2007 tarihli gayrimenkul harici satış sözleşmesinde ,dava konusu daire için 30.000,00 TL nın davalıya verildiği açık olarak belirtilmiştir. Davaya konu harici satış sözleşmesi altındaki davalıya ait imzaya itiraz edilmediği gibi, dava konusu taşınmazın tapu kaydının da davalı adına kayıtlı bulunmadığı görülmüştür. Sözleşme tarihinde dava konusu taşınmazın tapu kaydının Toki adına olduğu görüldüğünden, TMK 706. maddesi gereğince tapuya kayıtlı taşınmazların devrini amaçlayan sözleşmelerin resmi şekilde düzenlenmiş olmaları gerektiğinden, taşınmaz satışına dair resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin davacı ve davalı arasında geçerli bir sözleşme olmadığı açıktır....

      Mahkemece, bozmaya uyularak 7.744 YTL.nin davalıdan tahsiline, davalının takas ve mahsup talebinin reddine dair verilen karar dairemizce düzelterek onanmış ve davalı bu kez karar düzeltme talebinde bulunmuştur. 1-Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında usulün 440.maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2-Taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu taşınmazın tapulu olduğu yönünde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapulu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir (MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri). Ancak tapusu devredilen taşınmaz satışı geçerli olmakla birlikte tapusu devredilmeyen yani resmi biçimde satışı yapılmayan kalan taşınmazlar için yapılan sözleşme geçersizdir. O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....

        ın zilyetliğini geçerli bir nedene dayalı olarak devam ettirdiği anlaşılmakla esasa yönelik temyiz istemlerinin yerinde olmadığı, ancak; yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin kabul-ret oranlarına göre hesaplanması gerekirken fazla hesaplanmak suretiyle aleyhe hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu" belirtilerek bozulmuş, davacılar ... ve ... vekili; çekişmeli taşınmazın ayrıldığı kök parsel olan 8 parsel sayılı taşınmazın tapulu bir taşınmaz olduğu ve harici devrin geçerli bulunmadığını ileri sürerek karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Tarafların dava dilekçeleri ve aşamalarda ileri sürdüğü iddialar bir bütün olarak değerlendirildiğine; uyuşmazlığın imar uygulaması ile oluşan çekişmeli 2668 ada 1 parsel sayılı taşınmazın geldisi olan 8 parsel sayılı taşınmazın tapulu bir taşınmaz olup olmadığı ve bu kapsamda ... tarafından 1977 yılında ...'a yapılan harici satışın geçerli olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.6.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek kazandırıcı zilyetliğe dayalı tescil, olmadığı takdirde güncelleştirilmiş satış bedelinin tehsili istemi ile açılmıştır....

            KARAR Davacı,davalı ile 15.10.1989 tarihinde yaptığı harici satım sözleşme ile hisseli mülkiyete tabi tapulu taşınmazdan 130 m2 satın aldığını, satış bedelini 20.12.1989 tarihinde ödediğini, 2004 yılında taşınmazın davalıya ait olmadığını öğrendiğini, bu nedenle ödediği bedelin tahsili için başlattığı icra takibene de itiraz edildiğini ileri sürerek, davalının vaki itirazının iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

              K A R A R Davacı, davalıdan 15.12.1989 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesi ile taşınmaz aldığını, davalının taşınmazın bedeli olan üç milyon iki yüz elli lirayı nakden ve tamamen aldığını ancak taşınmazın tapuda satışını vermediğini, ... olduğu satış bedeli ile kabul edilen senelik beş milyon tazminatı da ödemediğini, bu nedenlerle ileride doğacak hakları saklı kalmak kaydıyla 3.250,00TL'nin alındığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve senelik 5.000,00TL tazminat bedelinden 16.750,00TL tazminatın hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

                İddianın ileri sürülüş biçimine göre davacının talebi harici satış ve zilyetlik iddiasıyla TMK 713/2 maddesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 09/01/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 1. Hukuk Dairesinin 25/12/2019 tarih 2019/2031 Esas - 2019/1860 Karar sayılı kararı ile "davanın şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu" gerekçesi ile görevsizlik kararı verilerek dairemize gönderilmiş ise de 09/01/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararına göre dairemizin iş bölümünü belirleyen 4 numaralı maddesinde şahsi hakka dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili dairemizce bakılacak hüküm ve kararlar tahdidi olarak sayılmıştır....

                Taşınmaz satış sözleşmeleri ve satış vaadi sözleşmeleri resmi şekilde düzenlenmesi zorunludur. Davacılar murisi Yılmaz Derin ile satıcı T5 arasında resmi şekilde usul ve yasaya uygun akdedilmiş satış sözleşmesi veya satış vaadi sözleşmesi bulunmamaktadır. Davanın dayanağı 20/11/2007 tarihli tapulu taşınmazın satışına ilişkin harici satış sözleşmesi şekil şartına uygun düzenlenmediğinden ve TMK'nun 706, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddeleri hükümlerince resmi biçim koşuluna uyularak yapılması gerektiğinden geçersizdir. Davacılar tapulu taşınmazın satışına ilişkin geçersiz harici satış sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunamaz. Mülkiyetin nakline ilişkin olarak yapılan tüm sözleşme ve ön sözleşmeler resmi şekil şartına bağlı bulunduğundan davacıların mülkiyetin nakline ilişkin istemi yerinde görülmediğinden reddi gerekir....

                UYAP Entegrasyonu