yevmiye numaralı şerhin olduğunu gördüğünü, müvekkilinin tapusundaki bu şerhin kaldırılması için T3 05.09.2019 tarihinde yazılı olarak başvurduğunu, Tapu Sicil Müdürlüğünün 19.09.2019 tarih ve 88588927- 622.03 E.3621912 sayılı cevabi yazısında, bahse konu taşınmaz üzerindeki haciz şerhi il ilgili herhangi bir yazıya rastlanmadığını ifade ettiğini, haciz şerhinin devamında hukuki yarar kalmadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, devamında menfaat kalmamış bulunan taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin terkinine, karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davada, satıcının vergi borcundan dolayı davalı Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından taşınmazın tapu siciline konulan haciz şerhinin kaldırılması istenilmekte olup bu talep, haciz işleminden önce, bu işleme nazaran üçüncü kişi durumunda olan davacı lehine tapuya verilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerhi ile tapu sicilinde yargı kararına dayanılarak yapılan mülkiyet hakkı tescilinin, haciz şerhine nazaran etki ve üstünlüklerinin, yani davacının özel hukuk alanına giren üstünhakkının varlığının Mahkemece anılan hukuk kurallarına göre irdelenip değerlendirilmesini gerektireceğinden, yukarıda sözü edilen 6183 sayılı Kanunun 66.maddesinde öngörülen yönteme uyularak mülkiyet hakkı iddiasıyla alacaklı tahsil dairesine yapılan itirazın burada reddedilmesi üzerine (7) gün içinde açılacak istihkak davasına konu edilebilecekniteliktedir....
Bu tür kişisel haklar tapu kütüğüne şerh verilmekle hak sahibine eşya üzerinde dolaylı da olsa hâkimiyet kurma hakkı sağlamaz ise de, tasarruf yetkisinin dar anlamda kısıtlanması sonucunu doğurduğundan, taşınmaz üzerinde sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı da ileri sürülebilir hale gelir. 4.Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi Türk Medeni Kanununun 1010 uncu maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi halinde de taşınmaz kaydından terkini mümkündür. 5.Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir. 6....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ihtiyati haciz şerhinin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 17.11.2011 gün ve 2011/10705 - 13874 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 300 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 18.05.1976 tarihli ihtiyati haciz şerhinin bulunduğunu, bu şerhin dayanağının kalmadığını ileri sürerek terkin isteminde bulunmuştur. Davalılar, kayıt malikinin mirasbırakanları ...'a borcu nedeniyle haciz konulduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, haciz şerhinin borç nedeniyle konulduğu, borcunda ödenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, müvekkilinin eşi üzerinde kayıtlı olan ve evlilik birliği içerisinde kredi çekilerek edinilen ve kredilerinin halen müvekkili tarafından ödenen taşınmazda müvekkilinin 3 çocuğu ile birlikte yaşadığını, taşınmaz üzerine aile konutu şerhinin işlendiği halde icra müdürlüğünce taşınmaza haciz tatbik edildiğini, mahkemece meskeniyet iddialarına ilişkin bu hakkın sadece dosyanın taraflarına ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, sundukları Anayasa Mahkemesi kararından da anlaşılacağı üzere mahkemenin vermiş olduğu kararın da göz önünde bulundurularak tapudaki ilgililerden olduğu gerekçesiyle İİK uyarınca ihalenin feshi talep edebilen müvekkilinin aynı zamanda uygulanan haczin kaldırılmasını da talep etme hakkı tanınmasının gerektiğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/11531 Esas sayılı dosyasının 16/03/2022 tarihli kararı incelendiğinde; borçlu vekilinin ihtiyadi haciz ve seferden men şerhinin kaldırılmasına ilişkin talebi üzerine İcra Hukuk Mahkemesinin İtirazın Kaldırılması Davasını red tarihinden itibaren alacaklı tarafından süreleri dahilinde itirazın iptali davası açılmadığı ve ihtiyadi haciz şerhinin hükümsüz hale geldiği, rehin takibine konu gemi kaydı üzerinde hükümsüz hale gelen ihtiyadi haciz şerhi ve buna bağlı olarak hükümsüz hale gelen seferden men şerhinin kaldırılması için ilgili kuruma yazı yazılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tazminat miktarının yüksek olduğunu, davacılardan T2'in payı üzerinde haciz şerhinin bulunması sebebiyle kararın infaz edilemeyeceğini, bu nedenle haciz şerhinin kaldırılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonunda; Dava, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat istemine ilişkindir....
Bu nedenle tapudaki şerh lehdarı davada yer almadan talep doğrultusunda haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, davacıya süre verilerek haciz lehtarı hakkında da dava açması ve eldeki dava ile birleştirilmesi ve haciz şerhinin kaldırılıp kaldırılmayacağının değerlendirilmesi, dava açılmaması halinde sadece iptal tescile karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2....
Mahkemece davanın kabulü ile; irtifak hakkı şerhinin kaldırılması bedelinin 3.584,76- TL olarak kabulüne, bedelin davalı idareye ödenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan daimi irtifak hakkının ve tapudaki şerhin kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; irtifak hakkının bedelsiz olarak terkini gerektiğini, irtifak hakkı bedelinin tamamının faizi ile idareye iade edilmesine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ileri sürmüştür. Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; demontaj işleminin yapılmasının irtifak hakkının kaldırılmasına gerekçe gösterilemeyeceğini, davanın süre yönünden reddi gerektiğini, irtifak şerhinin iptalinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, haciz şerhinin terkini istemine ilişkin olup uyuşmazlık, verilen kararın ve davalı aleyhine hükmedilen nisbi vekâlet ücretinin hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasındadır. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 323/1-ğ, ve 326 ıncı maddeleri, 2019 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi. 2. Haciz, kesinleşmiş icra takibinin konusu olan bir alacağın ödenmesini teminen borçluya ait ve haczi kabil bulunan mallara bir bakıma takibi yapan icra müdürlüğünün el koyması işlemidir. 3. Haciz şerhinin usulsüz konulduğunun saptanması veya lehtarın talebi üzerine kaldırılması mümkün olduğu gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1010 uncu maddesi uyarınca borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi ya da herhangi bir sebeple sona ermesi hâlinde de taşınmaz kaydının terkini mümkündür. 3. Değerlendirme 1....