Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ödenmesine, kalanın veraset ilamı ve tapu kaydındaki hisseleri oranında taraflara ödenmesine (satış sırasında satış memurluğunca 04/11/2011 havale tarihli bilirkişi raporunun nazara alınmasına)” cümlesinin çıkartılarak yerine “Taşınmazın satışından elde edilecek gelirin %2,11 oranının davacı ... Ökçeliğ'e %3,68 oranının davalılar İbrahim ve ...'a ödenmesine, kalan miktarın ise tapu ve mirasçılık belgelerindeki payları oranında taraflara dağıtlmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İnşaatın devamı sırasında yükleniciye devredilen tapu payları ise avans niteliğinde olup, inşaatın kaçak olması sebebiyle daha önce tapuda yapılan pay devirlerinin haklı bir dayanağı kalmamıştır. Yükleniciden pay devralan üçüncü kişiler de, tapu devirlerinin inşaatın usulüne uygun biçimde gerçekleşmesi halinde geçerlilik kazanacağını bilmeleri gerektiğinden iyiniyetli olduklarını ileri süremezler. Bu durumda mahkemece, tapuda yükleniciden kayden pay temlik alan davalılar ... ve ...'e ait 4/120'er tapu paylarının da iptaline karar verilmesi gerekirken bu davalılara yönelik tescil isteminin reddi doğru olmamış, hükmün belirtilen sebeple bozulması uygun bulunmuştur…” gerekçesi ile karar bozulmuştur. Direnme Kararı: 9. Dosya kendisine gönderilen Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.07.2014 tarihli ve 2014/225 E.,2014/355 K. sayılı kararı ile; Yargıtay 15....

      Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Mahkemece, dava konusu edilen ve satışına karar verilen ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların tapuda paydaş olmayan ...'ye ait olduğunun yerel bilirkişi beyanı ile tespit edilerek tapuda paydaş olmayan ...'ye satış parasından pay verilmesi mümkün olmamasına karşın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarda (1) No’lu bentte yazılı nedenlerle ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, yukarda ( 2 ) No’lu bentte yazılı nedenlerle davalı ...'...

        Dava sırasında 17.09.2007 tarihinde tapuda 3/16 pay maliki olan dahili davalı ve davacının eşi olan ... 22.04.2008 tarihli celsede imzalı beyanı ile davayı kabul etmiştir. Mahkemece keşfen yapılan inceleme sonucu ve 07.04.2009 tarihli İl Özel İdaresinin ifrazı mümkün olabileceği cevabi yazısına göre davanın kabulüne;09.09.2008 tarihli keşif krokisinde D harfi ile gösterilen 300.07 m2 alanın davacı adına, E harfi ile gösterilen 674,93 m2.lik alanın ise davalı ... adına tesciline, depo edilen 1759 TL tazminatın davalı ...'ya ödenmesine 15.12.2009 tarihinde karar verilmiştir....

          ve adlarına tescil edilen kişilerle irs ve akdi bağlantısı saptanmadan 34 ila 38, 86, 87, 89, 90 ve 91 numaralı parseller de paylaşıma göre tapuda pay sahibi olan ve aynı zamanda halen zilyetliği devam eden kişilerin paylarına eklenerek tesciline, paylaşıma katılmadığı kabul edilen Haziran 1308 tarih 342 numaralı tapuda pay sahibi ... mirasçıları M.....

            nın kısıtlı olup onun adına davanın vasisi ... tarafından 30.06.2009 tarihinde açıldığı, ancak eldeki dava bakımından vasiye verilmiş bir husumete izin kararının dosyada bulunmadığı anlaşılmakla; TMK'nin 462/8. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin verilip verilmediği tespit edilerek, var ise husumete izin kararının evrakına eklenmesi, aksi halde eldeki dava bakımından husumete izin hususunda gereğinin yapılması ve sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın evrakına eklenmesi, 2.İncelenmesi gerekli bulunduğundan Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/718 Esas sayılı dosyasının aslının ya da onaylı örneğinin gönderilmesi, 3.Bilirkişi ... tarafından tanzim edilen 02.01.2014 tarihli bilirkişi raporundan bir suret eklenerek, pay, payda ve m2 cinsinden oluşan eşitsizliğin nereden kaynaklandığının tapu müdürlüğünden sorularak tapuda pay düzeltme vs varsa buna ilişkin bilgi ve belgelerin temini için dosyanın Mahal Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.06.2021 tarihinde...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPUDA PAY TASHİHİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ... oğlu ...'a ait 173, 191, 193, 201 ve 203 parsel sayılı taşınmazlarda intikal işlemi yapılırken hata sonucunda davalı mirasçılara fazla pay verildiğini ileri sürerek payların düzeltilmesini istemişlerdir. Davalı ... davanın reddini savunmuş; diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Davanın kabulüne ilişkin karar, davacılar ve davalı ... Müdürlüğünün temyizi üzerine Dairece, bilirkişi raporunun hükme yeterli bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece bozmaya uyularak tamamlanan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalı ...'...

                kayıtlarında adı geçen mirasçıların pay oranlarının hesaplanması için yeniden bilirkişi raporu aldırılmasını talep etmiştir....

                Dava konusu Meclis kararının 5. maddesinde "Toplu taşımacılık elektronik kart sistemi kullanılarak yapılacak, Karaman Belediyesi bu sistemde biriken miktardan her ay % 5 pay alacaktır." kuralı bulunmaktadır....

                  Diğer yönden taşınmazın elbirliği mülkiyeti şeklinde tapuda kayıtlı bulunması mirasçılar arasındaki pay devri yapılmasına da engel oluşturmaz. TMK.nun 677. maddesinde mirasçılar arasında yapılacak pay devirlerinde, menkul niteliğinde kabul edilen tapusuz taşınmazlar için bir biçim koşulu öngörülmemişken, tapulu taşınmazlarda pay devri için yazılı olma koşulu benimsenmiştir. Somut olayda pay devri yazılı yapıldığına göre kural olarak hukuken geçerli sonuç doğurduğunun kabulü gerekir. Ancak yazılı sözleşmenin geçerli olup olmadığının ve sözü edilen taşınmaza uyup uymadığının araştırılıp belirlenmesi zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu