Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin muhtesat sahibi davalı T8'e tapudaki pay oranının ödenmesine, geriye kalan bedelin %31,609......

KARŞI OY YAZISI Tapuda beş ev ve arsa olarak kayıtlı taşınmazda bulunan beş evden iki katlı olan binanın alt katının 1/32'şer pay karşılığı davalı ...'ın kardeşleri Hayri ve Gönül tarafından kullanıldığı; 1/16 payın ise aynı binanın üst katının karşılığı olarak davalı ... tarafından aile konutu olarak kullanıldığı sırada bu kişi tarafından diğer davalı ...'e satış suretiyle temlik edildiği; İbrahim'in bu suretle taşınmazda 1/16 paya malik olduğu anlaşılmaktadır. Toplanan delillerden; davalı ...'in satıştan öncede aileyi yakından tanıdığı anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 194. maddesi uyarınca 1/16 pay karşılığı fiilen aile konutu olarak kullanılan taşınmazın satışında malik olmayan eşin açık rızasının alınması gerekirken; davalı ...'in bu rızayı tapuda almadığı gibi, satış işleminin davalı kadın tarafından bilindiği ve rıza verdiğinin de ispat yükü üzerinde olan davalı ... tarafından usulünce kanıtlanamadığı görülmektedir....

    Somut olayda, davacının 20.03.2015 tarihinde eldeki davayı açtığı, 451 ada 9 parsel sayılı taşınmazda 14935/118300 pay sahibinin "İpeş oğlu ..." olduğu, 451 ada 12 parsel sayılı taşınmazda 262/2400 pay sahibinin "... oğlu ..." olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, davanın reddedilmiş olması halinde vekille temsil edilen davalı taraf lehine vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğinde kuşku yoktur. Hal böyle olunca; reddedilen davada vekil eliyle temsil edilen davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince vekalet ücreti takdiri gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Yapı Kooperatifi ortağı olduğunu iddia eden davacı, 3194 sayılı İmar Kanunun 18.maddesi uygulanması sonucu 4719 ada 1 parselde Kooperatife 1878/2400 pay verildiğini, Kooperatifin edindiği payı ortaklarına aktarması için Tapu siciline yazı yazdığını, bu yazıda kendisine 596/2400 pay tescil edilmesi gerektiği bildirmesine rağmen bunun tescil edilmediğini, sadece kooperatife 74/2400 pay tescil edildiğini, bu payıda tapuda kooperatifin kendisine devrettiğini, buna rağmen 392/2400 payının eksildiğini, diğer davalılarda fazla pay tescil edilmiş olunması nedeni ile davalıların üzerinde kalan fazla payın iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın imar uygulaması sonucu oluştuğu, davaya idare mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Gerçekten dava dışı kooperatif adına tescil edilen 4719 ada 1 parseldeki 1878/2400 pay 3194 sayılı İmar Kanunun 18.maddesi uygulaması ile tescil edilmiştir....

        Önalım hakkını kullanan paydaş, bu payı satın almak isterken tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masraflar toplamından ibaret önalım bedelini depo etmesi gerekir. Ancak, davacı tapuda yapılan satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasında bulunabilir ve bu iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Olayımıza gelince; dava konusu payların ilişkin bulunduğu ...-...-...-... ve ... No’lu parsellerdeki 1 /3'er pay taşınmazların paydaşlarından ..., ..., ... ve ... tarafından 8.12.2010 tarihinde toplam 170.000 TL bedelle davalı ...'a satılmıştır. Yapılan pay satışı davacıya 12.1.2011 tarihinde noter aracılığı ile bildirildikten sonra 3.2.2011 tarihinde üç aylık hak düşürücü süre içinde önalım hakkını kullanmak için işbu davayı açan davacı, tapuda gösterilen bedelin önalım hakkının kullanılmasını engellemek için muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini ileri sürmüştür....

          O halde mahkemece, HMK 297/2. maddesi gereğince açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde tapuda davalı adına kayıtlı olup iptaline ve davacı adına tesciline karar verilen pay oranının hüküm fıkrasında açıkça gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            ın taşınmaz vaadi sözleşmesindeki haklarının devri için taraflar arasında işbu taşınmazların devrine ilişkin sözleşme imzalandığını, ancak ne var ki, davalı şirket müvekkilinden haksız ve yasaya aykırı şekilde kdv bedeli tahsil ettiğini, müvekkili ile davalı yan yapmış oldukları sözleşmede davalı yan KDV oranının %1'ni müvekkile yansıtacağı doğrultusunda anlaşmış olmalarına rağmen, davalı yan sözleşme sonrası müvekkili tarafından tapuda devir işlemlerinin gerçekleştirilmesi talep edildiğinde %18 oranında KDV'nin tamamının müvekkili tarafından ödenmesini aksi halde tapuda devir işlemlerini hiçbir zaman yapmayacaklarını belirttiğini, müvekkili şirket mezkur taşınmazların tüm bedellerini ödemiş ve taşınmaz alımının amacı şirket adına yatırım yapmak olduğu için ve inşaat sektöründe aynı taşınmazın birkaç defa satıldığı duyumlarından kaynaklanan endişe nedeniyle, salt ödemiş olduğu bedelin ve hızlı geri dönüş sağlayacağı vaat edilen yatırım karının tehlikeye düşmemesi için nihayetinde bedelini...

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Davadaki istekler yüklenicinin temliki işleminden değil tapuda pay sahibi olan davalı şirketin taksitli bağımsız bölüm satışından kaynaklandığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapuda 14/221 pay sahibi olan davacı tarafından diğer kayıt maliklerine karşı açılmış elatmanın önlenmesi ve ecrimisil ödetilmesi istemlerine ilişkin olup, mülkiyet hakkına dayanıldığı ve hüküm Asliye Mahkemesince kurulduğundan temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 1.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.02.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 820 parsel sayılı 73.430m2 yüzölçümlü otlakiye nitelikli taşınmazda ilk pay hatasının 08.01.1988 tarihinde ... veri girişi sırasında yapıldığı, bilgisayar kayıtlarının düzeltildiği, daha sonra 1989 ve devam eden yıllarda yapılan pek çok satış ve birleştirme işlemleri sırasında payların hatalı tescil edildiği, ...’nun 820 parselde ...05.1988 tarih 2588 yevmiye numarasıyla 5775/253760 payı satın aldığı, yine ...05.1988 tarih 2589 yevmiye numarasıyla 42240/6496250 payı satın aldığı, 04.01.1989 tarih 48 yevmiye numarasıyla da 1980/710528 payı satın aldığı ve aynı tarihli resmi senetle tüm payların birleştirilerek 163680/710528 payın... adına tescil edildiği, hisselerin birleştirilmesi işlemi yapılırken 11385/355264 payın... adına tescil edilmesi gerekirken tapuda 163680/710528 pay (16.915,...m²) olarak... adına tescil edildiği,...’nun vekaleten ...06.2011 tarih 33033 yevmiye nolu işlemle hatalı tescil edilen 163680/710528 pay oranı...

                    UYAP Entegrasyonu