Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihya çalışmalarına en erken ne zaman başlanıldığı ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı, taşınmaz bölümü üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğ hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığını, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri, hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak...

    Çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi nedenle tescil harici bırakıldığı belirlenmemiş, taşınmaz bölümünün eski Çekerek ırmak yatağı olduğu ve etrafındaki parsellerin Hazine tarafından kamulaştırıldığı belirtildiği halde kamulaştırma evrakı dosyaya getirtilmemiş, yapılan keşifler sonucu alınan tek kişilik ziraatçi bilirkişi raporu yetersiz olduğu halde, 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya hangi tarihte başlandığını ve tamamlandığını, taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek mahalli bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiş, bu kayıtların taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulmamış ve yerel bilirkişi ve tanıkların soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur....

      Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmaz malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş, 23.03.2000 tarihinde imar-ıslah uygulaması nedeniyle 10096 ada 7 parsel sayısını alarak 110.33 metrekare yüzölçümlü arsa niteliği ile davalı olarak tescili yapılmıştır. Davacı Hazine dava konusu taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu ileri sürerek Hazine adına tapuya tescil istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında ... mirasçıları davaya müdahil olmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 10096 ada 7 parsel sayılı taşınmazın açık olan malik hanesinin davacı Hazine adına doldurulmasına ve taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmaz üzerindeki “binanın davalı ..., ...'...

        fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihinden 20-25 yıl öncesinde kimler tarafından hangi hakka dayalı olarak zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması; bilirkişi ve tanık sözlerinin komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosyanın tevdii ile dava konusu taşınmazın tespit tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik ... fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak...

          Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle taşınmazın hangi tarihte ve hangi nedenle tescil harici bırakıldığı Kadastro Müdürlüğü’nden sorulup saptanmalı, ayrıca dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ile taşınmaza komşu parsellere ait taşınmazların tespit tutanakları ile varsa dayanakları olan belgeler ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra, mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ile fen bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilecek taşınmazlardan olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı...

            İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından yapılan araştırma incelemeye göre, temyize konu taşınmazın kesinleşen orman sınırı dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiği, taşınmazın köy içinde ev, tarla, bahçe olarak kullanıldığı saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 22/04/2014 günü oy birliğiyle karar verildi....

              Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın 1976 yılı ve sonrasında kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiğine ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların ilk maliki, intikali ve tasarrufu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, jeolog, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak uzman bilirkişiler kuruluna dava konusu taşınmazın dava tarihine göre 20 – 25 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın niteliği ile taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihi...

                Dosya içerisinde bulunan ...’nın 29.12.2015 tarihli yazısından, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 16.02.2007 tarihinde onaylanan ... kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17/2. maddesi "il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz" hükmünü içermekte olup, imar planına alınan bir taşınmazın, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak mülk edinilebilmesi için tüm koşulların, imar planı tarihine kadar oluşmuş olması gerekir. Şu halde, mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacılar yararına zilyetlikle kazanım şartlarının oluşup oluşmadığının taşınmazın imar planına alınma tarihine göre belirlenmesi gerektiği halde, kazanım süresi olan 20 yıllık süreyi denetleme yönünden yetersiz olan 1991 tarihli hava fotoğrafının incelenmesi ile yetinilmiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez....

                  Mahkemece, davanın kadastro tespiti öncesi sebeplere dayalı olarak açıldığı, tespitin kesinleşmesinden sonra 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçirildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Dava, tespit sonrası imar-ihyaya dayalı olarak açılan TMK'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. TMK'nun 713. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı, davanın konusunun, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan olunacağı düzenlenmiştir. Diğer bir anlatımla tescil davasının Hazine ve taşınmazın bulunduğu Köy yada Belediye Tüzel Kişiliğini hasım göstermek suretiyle açılması gerekir....

                    Ancak 1985 yılına ait hava fotoğrafında taşınmazda imar-ihya olmadığı belirtildiği, imar-ihya yapılmış olarak görünen 1999 yılı hava fotoğrafı tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık zilyetlik süresi bulunmadığı halde, aradaki süreye ilişkin hava fotoğrafları araştırılıp getirtilmemiş; ziraatçi raporu yetersiz olduğu halde 1999 yılı 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığını, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise imar-ihyaya hangi tarihte başlandığını ve tamamlandığını, taşınmaz bölümlerinin kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, komşu taşınmazlara ait kayıtlar getirtilerek mahalli bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiş, bu kayıtların taşınmaz yönünü ne gösterdikleri üzerinde de durulmamıştır. Eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....

                      UYAP Entegrasyonu